13.07.2015 Views

Download (3359Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (3359Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

Download (3359Kb) - Süleyman Demirel Üniversitesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

52Bu alanda, otoriter kişilik çalışmalarının dışında yapılmış bazı başkaçalışmalar da vardır. Örneğin 1950’lerde yapılan bir araştırmaya göre ( Mussen veWarren ) siyasal duyumsamazlık ve siyasal girişkenlik, aslında, kişilikteki edilgin veetkin yönelimlerin bir uzantısından başka bir şey değildir. Siyasal bakımdan girişkenolan bireyin belirgin kişilik özelliği, kendisini anlamak için gösterdiği çaba ve kendiyönelimlerini kabul edebilme konusundaki yeteneğidir. Siyasal duyumsamazlıkgösteren bireyler ise, genel olarak edilgindirler, duyumsuzdurlar ve kendilerini tehditediliyor olarak görürler. Temel düşmanlık duyguları olduğu halde bunu kabuledemezler. Otoriteyi ve geleneksel değerleri benimseyen, toplumsal etikete değerveren kişiler olarak görülürler. Burada çizilen siyasal duyumsamazlık boyutları;evdeki soğuk duygusal ortamda; sert ve katı bir disiplin altında geliştiği öne sürülenotoriter kişiliği oldukça andırıyor.Yapılan başka bir araştırmada ( Renshon 1974 ), toplumsal sınıftoplumsallaşma-kişilikkontrolü-siyasal düzene duyulan güven değişkenleri arasındasıkı bir bağ bulunduğu saptandı. Orta sınıftan gelen ana-babalar; mutluluk, merak,özdenetim öğelerine ağırlık vererek çocuklarını yetiştiriyorlar. Böylece çocuklarınkendi kendini yönetebileceği, kendi gereksinmelerini kendi girişimleri ilegiderebileceği varsayılıyor. Emekçi sınıfından gelen ana, babalar ise, söz dinleme,temizlik-paklık, kurallara uyma gibi öğelere önem vererek çocuklarını yetiştiriyorlar.Fazla özerklikle yetişen çocuklarda iç denetim, az özerklikle yetişen çocuklarda dışdenetim nitelikleri gelişiyor. Özdenetimi az olanların devlete karşı çok az güvenduyduğu ortaya çıkıyor. Dış denetim niteliği ağır basan kişiler, kendilerinden çoksistemi suçlama eğiliminde oluyorlar. Özdenetimi ağır basanlarda ise siyasalyabancılaşma da az oluyor, siyasal düzeni olumlu bir açıdan görüyorlar. Yükseközdenetim ile siyasal etkinlik duygusu arasında çok yakın bir ilişki bulunduğu gözeçarpıyor. Düşük Özdenetimi olanlar, ne geçmiş siyasal deneyimlerini doyurucu veolumlu buluyorlar, ne de geleceğe umutla bakıyorlar. Yüksek özdenetimliler bubakımdan, bellenebileceği gibi, çok daha doyumlu ve olumlu bir tutum içindeler.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!