Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ihracat yapmamız lazım. Öztiryakiler uzun<br />
zamandan beridir yüzde 50 oranında ihracat<br />
yapan bir firma, üretimimizin yarısını ihraç<br />
ediyoruz. Bu yolla kendi döviz dengemizi de<br />
kurmaya çalışıyoruz.<br />
Sektörde İstanbul Demir ve Demir<br />
Dışı İhracatçılar Birliği Başkanlığı<br />
gibi farklı şapkalarınız da var. Birliğin<br />
faaliyetlerinden kısaca bahsederek<br />
sektöre sağladığı katkıları anlatabilir<br />
misiniz?<br />
Mutfak sektörü benim başkanı olduğum<br />
birlikle ihracatlarını koordine ediyor. Burada<br />
da yaptığımız birtakım etkinlikler var. Birlik<br />
olarak URGE faaliyetleri yürütüyoruz.<br />
Uluslararası Rekabeti Geliştirme<br />
Kümelenmesi adı altında firmaları bir<br />
araya getirip ihracat konusunda eğitiyoruz.<br />
Dünyanın çeşitli ülkelerine yönelik<br />
incelemeler yaptıktan sonra firmalarla bir<br />
araya gelip hangi ülkelere gidebileceğimiz<br />
ile ilgili bir oylama yapıyoruz. Arkasından<br />
seçtiğimiz ülkelere gidip B2B görüşmelerle<br />
ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz.<br />
Bu şekilde Güney Afrika, Tunus, Meksika<br />
ve Şili turları yaptık. Her gidilen ülkede<br />
de yaklaşık yüzde 25’e yakın ihracat artışı<br />
yakalandı. En son 17 firma geçen hafta<br />
Meksika ve Şili’den geldiler. Oradan<br />
da minimum yüzde 20-25 ihracat artışı<br />
bekliyoruz.<br />
Bir sonraki durağımızda TUSİD by HOSTECH<br />
Fuarı’nın arkasından Fransa var. İhracatçılar<br />
Birliği olarak da sektörümüzün ihracatını<br />
artırmaya çalışıyoruz. Benim şahsi görevim,<br />
hem şirketimle ilgili hem de birlikle ilgili<br />
çalışıyorum ama diğer şapkam daha ağır<br />
basıyor.<br />
“Sektörün de ihracat gücünün artmasını<br />
önemsiyorum”<br />
Sektörün de ihracat gücünün artmasını<br />
fazlasıyla önemsiyorum. İstanbul Demir ve<br />
Demir Dışı İhracatçılar Birliği’nin Başkanı<br />
olarak da bu konuda herhangi bir sakınca<br />
görmüyorum. Rakip firmalarla beraber<br />
ihracatı artırmanın yanlış olduğunu<br />
düşünmüyorum. Dünya çok büyük, önemli<br />
olan dünyaya daha fazla ürün ihraç<br />
etmek, Türkiye’de iyi, standardı yüksek<br />
mutfakçıların olmasını sağlamak. Türkiye’de<br />
bu sayıyı ne kadar çok artırabilirsek ve<br />
kapasite oluşturabilirsek dünyadan bize<br />
gelecek müşteri sayısı da o kadar artar.<br />
Biz mutfak almaya Avusturya, Çekoslovakya,<br />
Norveç, İngiltere’ye gitmiyoruz. Ama İspanya<br />
ve İtalya’ya gidiyoruz. Niye gidiyoruz çünkü<br />
oralarda daha çok mutfakçı var, bu sektöre<br />
yatkınlar. Türkiye de bu hablardan biri olursa<br />
gelen müşterilerden herkes kalitesine göre<br />
kısmetini yer. Sektörde de hemen herkesin<br />
benim gibi düşündüğünü biliyorum.<br />
İşi doğru yapan firmalar ihracatını da<br />
yapmalılar. Rekabet, ön kesmekle<br />
olmamalı! Rekabet pazarda iyi ve kaliteli<br />
mal üretmekle, doğru fiyatlandırma ve<br />
zamanında üretmek ve teslim etmek ile olur<br />
diyorum. Öyle de gelişiyor.<br />
Ayrıca bahsettiğim bu seyahatlere yan yana<br />
gitmek rakipler arasındaki sert köşeleri de<br />
kırıyor. Neticede yüz yüze geldiğiniz zaman<br />
daha yapıcı olabiliyorsunuz, birbirinize<br />
destek olabiliyorsunuz. Bir yere gittiğinizde o<br />
firmaları da önerebiliyorsunuz.<br />
Birçok sektör için birlik oluşturmak<br />
kanayan bir yara iken bunu endüstriyel<br />
mutfakta başardığınızı söylüyorsunuz.<br />
Tabii bu kesinlikle oluşuyor. Bizim TUSİD<br />
(Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve<br />
İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları<br />
Derneği) adında bir oluşumumuz da var<br />
biliyorsunuz. Ben de derneğin kurucu<br />
üyelerinden biriyim.<br />
TUSİD’de de bu birliği çok iyi sağladık. Uzun<br />
zamandır dergi de çıkartıyoruz. Fuarları<br />
desteklemek üzere ortak çalışıyoruz.<br />
Anlayacağınız sektör gelişmek adına<br />
birçok ortak çalışmayı birlikte yürüten bir<br />
gruptan oluşuyor. Birlik olamama gibi bir<br />
problemimiz yok ama ihracatla ilgili de<br />
muhakkak herkesin çalışması gerektiğine<br />
inanıyorum.<br />
Biz firma olarak çok çalışıyoruz. Hakikaten<br />
ihracatı geliştirmek, dünyada kendimizi<br />
iyi anlatabilmek, yerli malı algısını<br />
artırabilmek için çok çalışıyoruz. Bugün<br />
dünyada gittiğimiz her fuarda anlımıza<br />
hem Türk bayrağını koyduk hem de Türk<br />
malı olduğumuzu ilan ettik. Hiçbir şekilde<br />
kendimizi gizlemedik. Bizim markamızı<br />
okuyan herkes Türk malı olduğumuzu<br />
biliyor. Türkiye’de de bu algıyı yıllardır<br />
taşıtmaya çalışıyorum. Yatırımcılarla,<br />
aşçılarla konuştuğumda yerli malı<br />
kullanımının önemini vurguluyorum. Hiçbir<br />
zaman bizim firmamızın mallarını alın da<br />
demiyorum, iyi bir yerli malı almalarını<br />
söylüyorum.<br />
Bu yıl Türkiye’de Türk malı algısı biraz daha<br />
gelişti. İnsanlar yerli malı konusunda biraz<br />
daha gelişti. Geçtiğimiz haftalarda aşçılar<br />
yerli malı kullanımı ile ilgili bir kampanya<br />
başlattılar. Onlara da teşekkür ediyorum,<br />
ben de destekliyorum bu kampanyalarını.<br />
Biz zaten yıllardır yüzde 100 yerliyiz. Tabii<br />
ki ithal ettiğimiz birtakım ürünler var ama<br />
sadece Türkiye’de üretmediğimiz, ülkede<br />
belini kıramadığımız ürünler var. Onları<br />
bazen ithal ediyoruz. Onların haricinde<br />
1980’lere geri dönersek, Belek bölgesinde<br />
baktığımızda yüzde 90’a yakın ithal kalemle<br />
tefriş edilen oteller şimdilerde yüzde 90’a<br />
yakın yerli malla tefriş ediliyor. Türkiye’nin<br />
turizmi de birkaç sene haricinde hep yukarı<br />
doğru çıkış sağladı. Antalya ve İstanbul’daki<br />
turist sayısı umutlarımızı yükseltiyor.<br />
Turizm yatırımları bu beklentileri<br />
karşılayacak seviyede mi peki?<br />
Yeni yatırımlar gelmese de yenileme<br />
yatırımlarının olacağını tahmin ediyoruz.<br />
Turizm paralelinde endüstriyel mutfak<br />
sektörü ekonominin yavaşladığı dönemde<br />
önce biraz yavaşlar ama sonra hareket<br />
eder. Bu dönemde de iş gücü boşluğunun<br />
birtakım ufak sermayelerle paraya<br />
dönmesinin altında küçük kafe ve restoran<br />
yatırımlarının etkisi konuşulabilir. Boşta<br />
kalan beyaz yakalı arkadaşlar en fazla bizim<br />
sektöre ilgi duyarak yatırım yapıyorlar.<br />
Netice olarak, iç pazarda ve ihracatta bu<br />
seneyi artı kapatacağımızı düşünüyorum.<br />
Son olarak 2019 yılına ilişkin tespit<br />
ve değerlendirmeleriniz neler olur?<br />
Gündeminizde yeni yatırımlar, projeler var<br />
mı?<br />
Önümüzdeki günlerde dövizin yüksek olması<br />
iç turizmi biraz daha yükseltecek. Sadece<br />
yaz turizmi değil; kış ve kültür turizmi de<br />
artacak diye düşünüyorum. Dolayısıyla farklı<br />
şehirlerde farklı otel yatırımları olacak.<br />
Bu doğrultuda 2019’da bir hareketlilik<br />
öngörüyoruz.<br />
Dövizin yüksek olması iç turizmi<br />
hareketlendireceği gibi aynı zamanda yurt<br />
dışından gelen turist sayısına da katkı<br />
sağlayacak. 2019’u da yarasız beresiz<br />
kapatırız kanımca.<br />
Yatırımlara gelirsek; biz sürekli yatırım<br />
yapan bir firmayız. Şu anda Adapazarı’ndaki<br />
ilk Türk milli treninin mutfaklarını yapıyoruz.<br />
Aynı zamanda uluslararası bir orduya<br />
konteyner mutfaklar yapıyoruz. Bildiğiniz gibi<br />
askeri ürünlerle ilgili de projelerimiz mevcut.<br />
O alanda ağabeyim, Yusuf Öztiryaki çok<br />
yoğun çalışıyor.<br />
Uzun lafın kısası; Öztiryakiler her koldan;<br />
denizde, havada, karada mutfak sektörüne<br />
hizmet vermeye devam ediyor. Yeni<br />
dönemde de yatırım ve projelerimiz<br />
aralıksız sürecek.