tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
91<br />
Sanatçılar, hayatın son derece yüksek bir hız ve çok boyutlu olarak yeniden<br />
biçimlenişine yanıt vermek zorunda olduklarının farkında idiler. Bunun için yaptıkları<br />
her yeni hamlenin ardından belki de bir öncekinin sonucunu gözleyemeden daha yeni<br />
hamlelerin gelmesi gerektiğini düşünerek davranıyorlardı:<br />
“Sanatın dünyası şimdi gerçekliğin karşısına konuluyordu ve<br />
soyutlama, daha iyi bir dünya ütopyasının simgesi haline geldi.<br />
İnsanlığı sanat aracılığıyla uyuma ve birliğe ulaştırma rüyasının<br />
gerçekleşebilmesi için iki temel koşulun yerine getirilmesi gerekiyordu:<br />
Birincisi, sanatın kendisi de uyumlu, net ve saf olmalıydı. İkincisi, bu<br />
sanat toplumsal bir etki yaratabilmek için hayatın içine girmek,<br />
müdahale etmek zorundaydı. Bu nedenle, sanatçıların eylemliliği<br />
<strong>resim</strong>le sınırlı kalmadı; soyut düşünce mimaride ve ürün tasarımında<br />
kendine yer buldu veya daha net bir ifadeyle onların işlevselci<br />
yönlerinden ilham aldı. Hem gündelik hayatta kullandığımız eşyalar,<br />
hem de <strong>resim</strong>ler tamamen kendilerine özgü prensipler ışığında<br />
tasarlanıyordu” (Krausse, 2005, 96).<br />
Soyut sanat düşüncesinin hayatın içinde yer almak için verdiği çaba, görsel<br />
sanatlarda “Konstrüktivizm”ve uygulamalı sanatlarda ise “İşlevselcilik” olarak<br />
kendisini gösterecek yeni alanlar açmıştır. Konstrüktivizm’in vatanı olarak bilinen<br />
Rusya’da Kasimir Malevich, tasvirleri tamamen radikal bir biçimde reddeden yeni bir<br />
konsept oluşturdu. Bu yeni tanımlama sanat tarihi sürecinde oluşan yeni bir gerçeklik<br />
algısıydı. Malevich, ikona haline gelen <strong>resim</strong>leri hakkında, “Hiçbir nesneyi<br />
barındırmasa bile soyut <strong>resim</strong>de her zaman dışavurumcu ve anlatımcı bir yan vardı;<br />
ben işte bunu tamamen ortadan kaldırmak istedim.” demiştir. Her türlü anlatımcılıktan<br />
ya da nesnellikten kaçınmak anlamına geliyordu bu. Düz yüzeyler üzerine oturtulan<br />
geometrik formlar Konstrüktivizmin başlıca özelliğiydi.<br />
Toplumdaki gelişmeler, sanatsal gelişmelerin yönlenmesinde büyük bir etkiye<br />
sahipti. Krausse, bu döneme ilişkin şunları şöyler:<br />
“…Amerika’dan esinlenilen rasyonel üretim önlemleri, örneğin<br />
fabrikalarda üretim-bantlarının hizmete sokulması, Almanya’da