14.01.2015 Views

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

35<br />

Tiziano belli bir noktada kalmamış, devamlı kendini yenileyen bir<br />

sanatçı olmuştur. Kırk yaşından itibaren ölünceye değin, çevre çizgisine<br />

bağlı kaldı, ama renkli hayatının sonunda çizgiyi parçaladı. Ayrıca o<br />

Floransalılar gibi desen olarak ayrıntılı değil, süratli fırça ile yapılmış<br />

taslaklara göre çalışıyordu. Bu husus da <strong>resim</strong> sanatında önemli bir<br />

yeniliktir. Böylece <strong>resim</strong>, desenden değil, renkten oluşma olanağına<br />

kavuşuyordu. Resim sanatı, doğanın çizgi formu yerine, fırça<br />

darbelerinden meydana gelen bir biçimlemeye gidiyordu” (Turani,<br />

1992, 382, 383).<br />

15. yüzyılda matbaanın ve bakır gravür baskı yönteminin bulunması ve gezgin<br />

İtalyan sanatçıların Avrupayı dolaşması Avrupa hümanist anlayışının yaygınlaşmasını<br />

sağladı. Matbaa sayesinde edebiyat metinleri, gravür baskılarla da İtalyan ustaların<br />

ellerinden çıkan önemli yapıtlar çoğaltılabiliyor ve ucuza satın alınıyordu. Bu olanağın<br />

yarattığı merak ve coşkuyla bir çok sanatçı ve sanatsever Avrupanın çeşitli yerlerinden<br />

İtalya’ ya gelip ustaların eserlerini yerinde ve orijinalden inceleme fırsatını buldular.<br />

Bu etkileşim özellikle Alman ve Hollandalı sanatçılarda önemli açılımlara yol açtı.<br />

Kuzey sanatı diye adlandırılan bu dönüşüm hareketinin en önemli isimleri Dürer,<br />

Bosch ve Bruegel’dir.<br />

“Dürer başlarda Kuzey’in geleneklerin sadık kalarak dünyayı dikkatli<br />

bir gözlem yoluyla kavramaya çalışmıştı. Çıraklık ve göçmenlik<br />

yıllarında yolu İtalya’ya düşmüş, orada yepyeni bir dünya ile<br />

karşılaşmıştı; İtalya’da sanatın yardımcı bilim disiplinleri olarak<br />

matematik ve geometriyle tanıştı, doğayı ve insan anatomisini<br />

incelemeyi öğrendi. Perspektif, oran ilişkileri, ölçü ve uyum Dürer için<br />

hiç işitilmemiş, hayranlık uyandırıcı kompozisyon öğeleriydi. Ayrıca<br />

aslında loncaya bağlı bir zanaatkâr olduğundan, kendi sanat<br />

anlayışından tamamen farklı bir sanatçı tanımıyla da karşı karşıya geldi.<br />

Güneyde tanıştığı sanatçılar birer bilgin ve bilim adamıydı. Dürer,<br />

İtalya’yı örnek alarak kendisi de bir bilgin-sanatçı olmaya doğru evrildi.<br />

Resimlerine, sayısız desenine ve gravürlerine baktığımızda hem gerçeğe<br />

tıpatıp uygun bir detay anlayışı görürüz, hem de dünyayı matematiksel<br />

ve akılcı bir temelde resmetme ve insanı araştırma çabasıyla

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!