tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
68<br />
paletlerinde üstün körü karıştırır, kaba fırça darbeleriyle renk parçaları<br />
halinde alelacele tuvale sürerdi. O tarihte akademi çevrelerine oldukça<br />
‘sallapati’ gözüken bu <strong>resim</strong> tarzının avantajı, hızlı çalışıldığı için doğal<br />
izlenimi yakalamasında yatar: Biraz uzaktan bakınca nesneler gerçekten<br />
de net ve detaylı değil bulanık ve muğlak görünürler. Zihin, eksik<br />
konturları ve ayrıntıları kendisi tamamlamak zorundadır” (Krausse,<br />
2005, 73).<br />
Krausse, İzlenimcilerin renk ile rengin boyanış biçimleri üzerine yaptığı<br />
denemelere değinirken yeni sanatın bilginin diğer alanlarıyla kurduğu ilişkiye işaret<br />
eder:<br />
“Renk taneciklerine ayrılmış İzlenimci <strong>resim</strong>ler de aynı prensiple işler:<br />
Dünyamızın göre göre hepimizin hafızasına kazılmış olan görüntüleri,<br />
resme bakarken renk taneciklerinin içinden seçilmeye, yavaş yavaş<br />
cisim kazanmaya başlar. Sonunda fırça darbelerinin içinden tanıdık bir<br />
imaj belirir. İzlenimciler bulanık üsluplarıyla o günlerde bir bilim dalı<br />
olarak yeni yeni saygınlık kazanmaya başlayan algısal psikolojinin<br />
öğretilerini tuvale yansıtmaktadır sanki. İzlenimciliğin rahat “üslub”u,<br />
<strong>resim</strong> sanatını yepyeni kulvarlara da sürüklemiştir” (Krausse, 2005, 76).<br />
Krausse, İzlenimciler üsluplarıyla izleyiciye resmi nasıl yaptıklarını da<br />
gösteriyorlardı diyerek boya noktacıkları veya renk parçaları gibi <strong>resim</strong>sel elemanlar<br />
aracılığı ile sanatçının gerçekliği nasıl algıladığını değil, onu nasıl resmettiğini de<br />
gözler önüne serdiğini ortaya koyar:<br />
“Motifin yanı sıra <strong>resim</strong> sanatının yöntemi ve rengin kendisi de başlı<br />
başına bir <strong>resim</strong> unsuru haline gelince, İzlenimcilerin tuvalde kimi<br />
yerleri boş bırakıp, bu beyazlıkları da resmin asli unsuru ilan etmelerine<br />
şaşmamak gerekiyor; tabi bu tavrın, ancak her karesi çalışılmış olan<br />
resme <strong>resim</strong> diyen akademisyenleri ne kadar kızdırdığını söylemeye<br />
gerek yok. Ama İzlenimciler resmin taşıyıcı malzemesini, yani<br />
tuvallerini de hiçe saymak istemiyorlardı. Göstermek istedikleri, resmin