14.01.2015 Views

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

98<br />

“Soyut ressamlar kimseye bir şey açıklamak niyetinde olmamışlardır.<br />

İzleyici ikinci bir sanatçı gibi resmi anlamak, yorumlamak zorundadır.<br />

Böylece “kendi özel resmi”ni oluşturacaktır. Boyanmış tuval sadece bir<br />

dürtüden, bir çıkış noktasından ibarettir. Böyle yaratıcı bir<br />

anlamlandırma sürecine davet çıkaran <strong>resim</strong> elbette daima güncel<br />

kalacak, hiç eskimeyecektir; çünkü izleyici her bakışında ve yorumunda<br />

yeniden doğar. Ancak, izleyici üzerindeki renkleri ve şekilleri<br />

anlamlandıramadığında, tuval gözümüze pekala kısmen boyanmış bir<br />

bez parçası gibi de görünebilir. Buna “sanat”tan çok “zanaat” olarak<br />

bile bakmak mümkündür. Gene de <strong>resim</strong> bir emeğin ürünüdür aynı<br />

zamanda ve o yüzden “gerçek”tir, gerçekliğe gönderme yapmaktadır.<br />

Dolayısıyla soyut olmasına rağmen her zaman gerçek, reel bir karakteri<br />

de vardır. Renkler yaşamın ürünüdür, canlıdır. Resim artık bir hayal<br />

ürününden çok somut bir eylemin (action) kanıtı, göstergesi olarak<br />

algılanmaya başlar. Soyut Dışavurumcuların çoğu, <strong>resim</strong>lerinin gerçeğe<br />

yakınlığını daha da vurgulayabilmek için eseri çevresinden yalıtmaya<br />

yarayan kalın çerçevelerden kaçınmışlardı”(Krausse, 2005, 109).<br />

Gerçekliğin bir yaşantı olarak maddi varlığı ile ürünü oluşturan sanat eylemi<br />

arasındaki bağın terk edilmek istenmesi sanat ürününü ayakta tutacak başka bir<br />

gerçeklik düzeyini tarif etmeyi kaçınılmaz hale getirmiştir. Ancak, izleyiciye ürünle<br />

olan ilişkisi için açılan geniş yorumlama alanı bu düzeyi daha baştan belirsiz ve<br />

kaygan bir karaktere büründürmüştür. Kendisini soyut sanat düşüncesine bağlayan<br />

arayışları soyut sanat düşüncesi üzerine hem içerde yürütülen tartışmaların hem de<br />

dışarıdan gelen eleştirilerin payı olduğunu saptamak gerekir. Pollock’un ya da<br />

Kooning’nin şiirsel dışavurumcu soyutlamasının karşı ucunda, aşağı yukarı aynı<br />

dönemde ‘Geometrik Soyutlama’ akımının doğduğunu söyleyen Krausse’ye göre, bu<br />

akımın ürünlerinde de ressamın bireysel düşünceleri veya resmin oluşum süreci<br />

hakkında hiçbir ipucu bulunamaz:<br />

“Geometrik Soyutlamacı ressamlar <strong>resim</strong> sanatından bireysel imzayı<br />

silmişler ve tuvali baştan aşağı renkli geometrik alanlarla<br />

doldurmuşlardır. Artık <strong>resim</strong> figüratif hiçbir şeyi hatırlatmayacaktır,<br />

yalnız kendine, resme gönderme yapacaktır. İzleyici kendine onun nasıl

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!