tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
41<br />
2. BÖLÜM<br />
RÖNESANS SONRASI AVRUPA RESMİNDE DOĞA VE MEKAN<br />
BETİMLEMELERİ<br />
2.1. Rönesans’tan Empresyonizm’e Uzanan Sanat Tarihsel Süreçte, Resimde<br />
Kullanılan Doğa Ve Mekân Görüntüleri<br />
Rönesans birikiminin dönüşümümde Manyerizm bir geçiş dönemi işlevini<br />
görmüştür denilebilir. Bu dönüşüm, “Avrupa’nın tüm dini ve <strong>sosyal</strong> kurumlarının<br />
kökten sarsıldığı ve reform hareketlerinin güç kazandığı bir zamanı kaplar.<br />
Rönesans’ın dengeli ve uyumlu formları bozulmuş hareketlenme ve uzama eğilimiyle<br />
geometrik belirlilik ve çizgisel bütünlük kaybolmuştur. Bu akım kurallara karşı çıkan<br />
tavrıyla belirsizlikler ortamının kaosunu da yansıtmaktadır”<br />
(Sanat Akımları, www.pardex.org/sanat_akimlari.htm).<br />
Rönesans’la birlikte sanat, artık gözlerini öbür dünyadan bu dünyaya kaydırmış<br />
ve somut dünya ile uğraşmaya başlamıştır. Resimlerde sadece konular değil mekân,<br />
perspektif, renk, ışık gibi öğeler de ön plana çıkmaya başlamıştır. Resimsel mekânın<br />
sürekli ve doğal gelişimi sonucu, kusursuz bir ustalığa dönüşen perspektif tutkusu da<br />
ciddi problemlerin çıkmasına neden olmaya başlamış, merkezi perspektifin yanında,<br />
renk ve hava perspektifiyle sağlanan etki, ışık ve gölgeyle elde edilen uyumlu<br />
bütünlük, beraberinde denge tutkusunu getirmiştir. Mehmet Ergüven’in deyişiyle,<br />
<strong>resim</strong> tarihi açısından öte-dünya’ya yönelik ilginin somut yaşama kaymasıyla başlayan<br />
dönüşüm süreci, kusursuz mekân yanılsaması ile Rönesans’ta en uç noktaya vardıktan<br />
sonra gitgide yorgun düşmeye başlamıştır artık. Ergüven, manyerist sanatçının bu<br />
süreçte çelişkili bir tavır sergilediğini saptar ve bunu, mekânsal etkiyi alabildiğine ön<br />
plana çıkartan anlayışla bunu dışlayan bir tutumun kimi zaman yan yana olmasına<br />
bağlar.<br />
“Rönesans resmi için bunca önemli olan mekâna yönelik<br />
bağıntılar arasındaki birlik düşüncesi, manyerist biçemde gerçekliğini<br />
yitirerek birbirinden ayrı mekân parçalarına bırakmıştır yerini. Üstelik<br />
bununla kalmayıp, içerik açısından da farklı bir biçimde düzenlenmiş