14.01.2015 Views

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

14<br />

çıkmaya başladı. Ortaçağ sanatçısının bin bir örtü altında, kat kat<br />

giysiler altında göstermeye çalıştığı o gerçekle pek bağlantısı olmayan<br />

insan geriye çekildi. İnsancılar insan düşüncesinin, insan<br />

duygusallığının yüceliğini bulup çıkarırken, ressamlar ve yontucular da<br />

insan bedeninin güzelliğini keşfe çıktılar. Rönesans sanatçısı, tıpkı<br />

eskiçağ sanatçısı gibi, insanı tepeden tırnağa soyabiliyordu. Onun<br />

gözünde insan kadar toprak da, bütün güzellikleriyle doğa da büyük bir<br />

değer kazandı” (Timuçin, 1992, 285).<br />

Her çağı olduğu gibi Rönesans’ı da kesin tarihler arasına koyamayız. XV.<br />

yüzyıldan XVII. yüzyıla kadar uzanan geniş bir dönemdir Rönesans dönemi. Rönesans<br />

daha çok düşünce açısından bir hazırlık, bir geçiş dönemi olmuş, buna karşılık sanat<br />

açısından tam bir olgunluklar çağı özelliği göstermiştir.<br />

“Sanattaki bu yeni anlayışların temelinde, hayatın tüm alanlarında<br />

gerçekleşmeye başlayan ve Orta Çağ’ın bitiminde yeni bir dünya<br />

görüşü ile düşünsel duruşa yol açan büyük dönüşümler yatar. Özellikle<br />

İtalya’nın kuzeyindeki kentler dış ticaret ilişkilerini geliştirmişler, mal<br />

mübadelesini o güne kadar hiç görülmemiş boyutlar çıkarmışlardı. Bu<br />

gelişme kentlere refah, zenginlik ve büyümeye paralel olarak yeni ve<br />

kendinden son derece emin bir kentsoylu sınıfının doğuşuna tanık<br />

oldular. Onurlu zanaatkârlar ve tüccarlar, emeklerinin getirisini<br />

görüyor, başarılarının herkesçe tanınmasını arzuluyorlardı. İnsanlar<br />

artık kendilerini isimsiz bir kitlenin parçası olarak görmek istemiyordu.<br />

Birey ön plana çıkmaya başladı. Uzak kentlerle kurulan alışveriş<br />

ortamı, o güne kadar hiç tanınmayan malların ve haberlerin serbestçe<br />

dolaşımı, insanların ufkunu genişletti. Dümdüz bir tepsi olduğuna<br />

inanılan o bildik eski dünya artık yeni bir muammaya dönüşmüştü; yeni<br />

sorular yepyeni cevaplar bekliyordu. Halk, artık dine ve ruhban<br />

sınıfının denetimindeki ilimlere körü körüne inanmaktan vazgeçmeye<br />

başladı. Sorular soruyor, her şeyi yeni baştan incelemek istiyordu.<br />

Cesur denizciler, haritadaki karanlık noktaları keşfetmek ve uzak<br />

diyarlarda bulmayı umut ettikleri hazinelerle, anavatandaki refahı ve<br />

zenginliği çoğaltmak üzere okyanuslara açılıyordu. Bunun için, bu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!