14.01.2015 Views

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

42<br />

olan mekân parçalarının anlamları, içlerindeki figürlerin boyut ve<br />

konumu dikkate alındığında, <strong>resim</strong> içeriğiyle mantıklı bir ilişki<br />

kurmaktan uzaktadırlar” (Ergüven, 2002, 72 ).<br />

Ergüven, manyerizmin yalnızca tinin doğmaca yönünü keşfedip, yaratıcı<br />

öznenin sanattaki özerk etkinliğini tanımakla kalmadığını, bu buluşla <strong>resim</strong>sel temsil<br />

etme yönündeki uyuma ilk kez kurgusal mekân düşüncesini de eklemiş olduğunu<br />

söyledikten sonra Arnold Hauser’in önemli bir saptamasına dikkat çeker; buna göre,<br />

antik dönem ile Rönesans resminin en önemli özelliklerinden biri, <strong>resim</strong>sel mekânı<br />

izleyicinin bulunduğu gerçek mekândan ayıran sınır çizgisinin belli olmayışıdır.<br />

Ergüven bu saptama üzerinden geliştirir düşüncelerini:<br />

“Bu ayrımlaşma ise ilk kez manyerist sanatta gündeme gelmiştir; çünkü<br />

ön yüzey figürleri ve buna benzer motifler aracılığıyla her iki mekân<br />

arasında oluşturulan köprü, sonuçta bunlar arasındaki farklılığı<br />

vurgulayıp, birleştirirken ayırmaktadır esasen.(...)”(Ergüven, 2002, 72 ).<br />

Rönesans’ı izleyen yüzyıllar boyunca farklı mekân ile zaman dilimlerinin<br />

birlikte işlenmesine daima karşı çıkılmıştır. Ne var ki, bazı sanatçılar da tamamen<br />

farklı bir yol izleyip, resmin gerçekliğini gündelik deneyimlerden soyutlamak üzere,<br />

mekân ile zaman arasındaki birlikteliği kasıtlı olarak atlamışlardır. Manyerist<br />

sanatçılar ise oldukça şaşırtıcı bir tavır almışlardır bu konuda. Buna göre, bir taraftan<br />

perspektif kurallarına uyan bir mekân tasarımını benimseyip, öte taraftan değişik<br />

zaman ve mekân kesitlerini aynı tuvalde resmederek izleyiciyi düpedüz hayrete<br />

düşürmüşlerdir.<br />

Ergüven, Jacopo Pontormo’nun Yusuf Mısır’da adlı resminin, sarmal<br />

biçimindeki devinimle ilgili çeşitli olasılıkları eş zamanlı temsil ilkesine göre<br />

toparlaması bakımından, manyerist resmin en çarpıcı örneklerinden biri olduğunu<br />

söyler:<br />

“Bu <strong>resim</strong>de perspektife bağlı bir mekân anlayışı olmasına karşın,<br />

benzerlerinden hayli farklı bir sonuç çıkmıştır ortaya: Perspektifte<br />

sağlanan birlik, <strong>resim</strong>sel mekândaki sürekliliğin kotarılmasına<br />

yetmemiştir. Hatta tam tersi, perspektifteki bu birliğin, farklı zaman

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!