14.01.2015 Views

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

93<br />

anti-sanat şoku yaratabilmek için yine burjuva sanat kavramına ihtiyaç<br />

vardı” (Krausse, 2005, 100).<br />

Şok yaratmanın sürekli yinelenebilir bir durum olmadığını belirten<br />

Krausse, oldukça eleştirel bir vurguyla, kısa zamanda herkesin “şok”a alıştığını<br />

söyler:<br />

Bu yüzden Hollandalı Dadacılar 1920’lerin başlarında<br />

Konstrüktivistlerle daha sıkı birlikte çalışmaya başladılar; Fransa’da ise<br />

Dadacılık yavaş yavaş Gerçeküstücülüğe dönüştü. Alman Dadacıların<br />

zaten gayet belirgin olarak politik karakterlerinden de toplumsal<br />

eleştiriyi ön plana çıkartan gerçekçi bir <strong>resim</strong> akımı doğdu” (Krausse,<br />

2005, 100).<br />

Her ikisi de Avrupa’da patlak veren iki dünya savaşı arsında birbiri üzerine<br />

yığılan, iç içe geçen kimi zaman da farklı yönlere doğru hareket eden sanat anlayışları<br />

son çözümlemede tartışmasız şekilde siyasal bir karaktere sahiptirler.<br />

“Yeni nesnelcilik (Alm. Neue Sachlichkeit, İng. New Objectivity),<br />

duygulara yoğunlaşan Dışavurumculuk (Expressionism) ile Kübist ve<br />

Konstrüktivist soyutlamalara karşı bir duruş geliştirmek istemiştir. Bu<br />

akımın <strong>resim</strong>leri artık öznel bir duygunun ya da sanatsal biçimlerle<br />

oynamanın sonucu olarak karşımıza çıkmazlar; nesneler dünyasının<br />

sessiz, ayrıntılı tasvirleri olma iddiasındadırlar. Ama öylesine<br />

durağandırlar ki, çok iyi tanıdığımız objeler gözümüze yabancı görünür.<br />

Bu akımın içinde Almanya’daki Weimar Cumhuriyeti’nin büyük<br />

kentlerindeki yaşamı eleştirel gözle yansıtan eserlerin sanatsal karakteri<br />

“Verizm” adıyla tanımlanmıştır (Lat. “veritas”, ‘gerçek’).<br />

Zamanın eleştirmenlerinden birinin yazdığı gibi ‘Verizm, toplumcu<br />

sanatçıların Birinci Dünya Savaş’ı sonrası Almanya’daki devrimci kriz<br />

havasına verdiği yanıt’tı. Georg Grosz, Rudolf Schlichter ve Otto Dix<br />

gibi sanatçılar keskin çizgileriyle ve dolaysız, süslemesiz anlatımlarıyla<br />

savaş gazilerini, savaş zenginliklerini ve toplumun sefaletini<br />

betimlemişlerdir” (Krausse, 2005, 100, 101).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!