tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
22<br />
Resimlerde perspektifin yanında kullanılmaya başlanan renk, ışık, mekân,<br />
hareket ve ışık gölge oyunları ile elde edilen üç boyutluluk, resmi daha canlı ve<br />
gerçeğe daha yakın hale getirmeye başlamıştır. Ayrıca <strong>resim</strong>lerde konuların<br />
çeşitlenmesine de önemli katkıları olmuştur. Dinsel konular ağırlıklı olarak işlenirken<br />
yavaş yavaş farklı konular da ele alınmaya başlanmıştır. Özellikle Sandro Boticelli bu<br />
konuda, Yunan mitolojisi hakkındaki derin bilgisini kanıtlayan <strong>resim</strong> motifleriyle<br />
dikkat çekmiştir.<br />
“Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu resmi de bu bağlamda ele alınmalıdır.<br />
Yunan mitolojisindeki Afrodit (Romalılar ona Venüs diyordu),<br />
Botticelli’nin eserinde anlaşılmaz ve tanrısal bir alemden çıkarak<br />
karaya, yani gerçek hayata sürüklenmiştir. Gerçek insan boyutunda,<br />
erotik ve zarif doğallık içindeki bu ilk anıtsal çıplak kadın, klasik<br />
dönem sonrası sanatına hakim olacaktır. Resme damgasını vuran bu<br />
muhteşem vücut, “Gotik’in bedensiz sanat”ına karşı güçlü bir meydan<br />
okuma anlamına gelir. “Köpüklerin içinden çıkan” ve karaya vuran<br />
güzel, aynı zamanda Rönesans’ın en büyük hayalini, yani “insanın<br />
Antik Çağ’ın küllerinden yeniden doğuşu”nu da simgeler. Tabii resmin<br />
bu derin anlamı, ancak ona bir fikrin cisim bulmuş hali gözüyle<br />
bakıldığında anlaşılır. Bu bakış ise belli bir eğitim düzeyini<br />
gerektirmekteydi. Pagan konuları dünyevi hükümdarların gözünde bu<br />
kadar cazip kılan da buydu. Bir resmin veya heykelin arkasındaki<br />
mitolojik hikaye, birden güncel siyasete bir gönderme ya da erotik<br />
imalar içeren bir oyun haline gelebiliyordu. Bu “Insider Sanatı”na<br />
(içerden bakma bilgisine) sahip olanlar herkese ne kadar entelektüel ve<br />
görmüş geçirmiş olduklarını gösterme şansını yakalıyordu. Hümanist ve<br />
eğitimli kentsoylular kendilerini Kilise’nin iktidarından kurtarabilmek<br />
için artık bu yola başvuruyorlardı” (Krausse, 2005, 13).<br />
Bir çok alanda olduğu gibi sanatta da her gelişme her yerde, aynı zamanda ve<br />
aynı şekilde olmamıştır. Toplumsal benzeşmelere rağmen Avrupa’nın kuzeyinde<br />
İtalyan Rönesans’ıyla kıyaslanabilecek bir hızda ve etkide sanatsal atılım<br />
yaşanmamıştır. Ancak Hollanda ve Belçika’da devrimci buluşlar farklı biçimlerde de<br />
olsa etkisini göstermiştir.