tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
139<br />
çarpıcı soyut yorumlar daha sonra bu sanatçıların izleklerini süren<br />
ressamlara kadar ulaşacaktır. Genç sanatçılar arasından Mahir Güven ve<br />
Doğan Paksoy, Komet esinlerini anlatımlarına yükleyerek düşsel<br />
figürsel <strong>resim</strong>lemelere girişecektir. Ergin İnan’ın kaligrafik öğeler ve<br />
simgelerle gerilimli bir düşselliği yakalayan portreleri özgün yorumlar<br />
olarak katılır sanatımıza” (Bilim Sanat Galerisi/ İstanbul 1990/<br />
“Cumhuriyet’in 75. yılında Resim ve Heykel Sanatımızın Gelişim<br />
Çizgisi / Dr. Kıymet Giray).<br />
1980’li yıllar aslında 1970’lerin devamı olan toplumsal ve kültürel<br />
gelişmelerin, farklılıkların canlı tutulmaya çalışıldığı bir dönem oldu. Fakat bu<br />
gelişmelerin ileriye dönük olumlu göstergeleri de beraberinde taşıyor olması toplumun<br />
içindeki oluşumlara, güncel olaylara, siyasal ve toplumsal gelişmelere daha dikkatli bir<br />
şekilde yaklaşmayı zorunlu ve gerekli kılmaktadır. Sanatsal anlamda, 1970’lerdeki<br />
özgünleşme çabaları 1980’lerde sanatçıların kişilik çözümlemeleri bireysel<br />
anlatımlarında önem kazanır.<br />
Yeni-dışavurumcu sanat eğilimi Türk sanatçıları tarafından büyük ilgi görmüş,<br />
ayrıca simgesel anlatıma yönelen bireysel yaklaşımlar, özgün biçimlendirmelerle ve<br />
güçlü renklerle biçem farklılığı yaratmış ve Türk sanatına yeni bir hareket, yeni bir<br />
dinamiklik getirmiştir. Kavramsal Sanat Batı da olduğu kadar Türk Sanatı nda ilgi<br />
görmese de sanatın estetik bir olgudan çok düşünsel bir eylem olduğunu ve hatta önce<br />
bu olduğunu savunan Şükrü Aysan, Sarkis, Serhat Kiraz, Canan Beykal, İsmail Saray,<br />
Ayşe Erkmen, Erdağ Aksel, Cengiz Çekil gibi sanatçılar tarafından sürdürülmüştür.<br />
Türk sanatçıları 1980’li yıllardan sonra batı sanatıyla olan ilişkisini daha güncel<br />
etkileşimlerle sürdürmeye çalışmıştır. Bu etkileşimde gözden kaçmaması gereken<br />
nokta özgün bir kimlik sanatı oluşturma çabalarının tüm dünyada geçerliğini yitirmiş<br />
olmasıdır. Çok kültürlü ve çok kimlikli bir sanat ortamında herkes kendisini<br />
konumlandırabileceği bir yer bulmaya çalışmaktadır. Bu durum özellikle genç<br />
sanatçılarımızın uluslararası sanatsal ortamda var olabilmeleri için önemli bir açılım<br />
sağlamıştır.