tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
33<br />
XVI. yüzyılda Floransa ve Roma’da sanatçılar doğa ve mekan incelemeleriyle,<br />
matematiksel yöntemlerle hesaplanmış kompozisyonlarla, biçimlemede kusursuzluğu<br />
yaratacağı öngörüsüyle çizilen desenlerle uğraşırken Venedikli sanatçılar <strong>resim</strong>de<br />
bambaşka arayışlar içindedir. Onların gözünde en önemli unsur <strong>resim</strong>lerinde renkle<br />
yakaladıkları anlatım dilidir. Venedik İtalya’nın en zengin kentidir ve oluşmaya<br />
başlayan ticaret burjuvazisinin gösterişli yaşamının, eğlenceli ve canlı bir hayat<br />
algısının sanatçıların duyarlılıklarını etkilememesi olanaksızdır. Floransa ve Roma’ da<br />
antikite tekrar tekrar çözümlenirken Venedikte ticaret gemileriyle dünyayı, özellikle de<br />
doğuyu dolaşan tüccarların getirdiği görsel zenginlikler yeni arayışlara olanak<br />
sağlıyordu. Zenginlerin kendi varlıklarını mutlaklaştırma çabası portre sanatının<br />
yaygınlaşmasına yol açtı. Venedikli ressamlar renklerin duyularımız üzerinde bıraktığı<br />
etkiyi ustaca yönlendiriyor, doygun kırmızılar ve mavilerle betimlenen doğayı ışık<br />
oyunlarıyla hakiki kılmaya çalışıyorlardı.<br />
Bütün farklılıklarına karşın Venedik, Rönesans’ın üçüncü büyük sanat<br />
merkezidir ve döneminin ünlü sanatçısı Tiziano Vecellio’un ismiyle birlikte anılır.<br />
Tiziano’nun ressamlık anlayışı ve değişik renk kurgulamalarına dayalı<br />
kompozisyonları yalnız Venedik’in <strong>resim</strong> sanatını etkilemekle kalmamış, sanatın<br />
geneline 19. yüzyıla kadar sürecek olan önemli katkılarda bulunmuştu.<br />
“Tiziano, tanrısal ve fani güzelliği aynı bedende birleştiren Venüs’ün<br />
divan üstünde yatarken bir çok resmini yaptı. Divanda Venüs 19.<br />
yüzyıla kadar, yatan nü prototipi olarak kalacaktı. Urbinolu Venüs’ün<br />
açık tenli vücudu karanlık arka plandan net bir şekilde ayrılıyor.<br />
Hizmetkarlarının etrafında dört döndüğü Venüs, odasında sere serpe<br />
uzanmış yatmakta. Modelin bireysel yüz hatları ve vücudunun gerçeğe<br />
son derece uygun tasviri, Venediklilerin Floransa’daki gibi heykellere<br />
bakarak değil, gerçek modeller eşliğinde çalıştığının kanıtıdır. Bu<br />
gerçekçi betimleme, Tiziano’nun tipik sıcak renkleriyle birleşerek<br />
resme oldukça mahrem karakter, hatta erotik bir hava katar. Tiziano<br />
buna rağmen Venüs’üne ulaşılamaz bir tanrıça havası vermeyi, onu<br />
kadın güzelliğinin ebedi bir simgesine dönüştürmeyi de başarır”<br />
(Krausse, 2005, 18).