tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
138<br />
etkinliklerinin artık akademilerin dışına taşması, bunun yanında daha başka yan<br />
kuruluşların da sanata destek verip, sorumluluk alması hep bu döneme denk<br />
gelmektedir. Öte yandan, sanatçıların kişisel çabalara dayalı çıkışları ve bağımsız<br />
kişilikler düzeyinde yeni bir aşamanın eşiğine gelmiş olması da yine bu dönemde<br />
olmuştur. 1970’li yılların ortalarından itibaren özel sanat galerileri piyasaya girmeye<br />
başlamış, sanat yapıtının ilk defa maddi karşılığını görebileceği bir ortam yaratmıştır.<br />
Ayrıca özel galerilerle beraber koleksiyonerler de sanat piyasasının içinde nefes<br />
almaya başlar.<br />
1970’li yıllar, Doğu ile Batı’nın, modern ile geleneğin sorgulandığı, modern<br />
içinde yol ayrımlarının başladığı, sanatçıların politik, ideolojik farklılıklarını bireysel<br />
anlatım biçimlerine yansıttıkları bir dönem olmuştur. Bu dönemde Resim ve Heykel<br />
sanatının olgun örneklerinin verildiği, evrensellik-ulusallık, toplumsal gerçekçiliksoyut<br />
sanat, gibi karşıtlıkların oluşmasının yanında, çoğulculuğun olabildiğince<br />
belirginleştiği görülür.<br />
“1970’ler düşünce katmalarında yeni oluşumların ortaya çıktığı<br />
dönemdir. Çünkü, materyalist gelişimler gösteren dünya üzerinde bu<br />
yıllar, yeniden insan ve onun özgür düşüncelerini gündeme getirecek<br />
arayışlara açılır. Decartçı düşünceler yerini varoluşçu görüşlere<br />
bırakmaktadır. Kant akıl ve sınırları ile ilgili görüşlerine “kutsal”ı da<br />
katarak çözüm bulmaya yönelir.<br />
Sanatın, aklın ve düşüncenin katmanları üzerine eğilişinin bu yıllara<br />
rastlaması rastlantının ötesinde bir anlam taşır. Düşsellik, bilinçaltının<br />
durdurulamayan varsıllığı, düşüncenin ve aklın özüne ulaşma çabaları<br />
estetik bir duyarlılıkla yakalanmaya çalışılır. Hatta düşüncenin altının<br />
ötesine, maddenin özüne uzanan ussal bir serüvene, gerçekçi bir<br />
yaklaşımla açılmayı amaç edinir kimi sanatçılar. Her ne kadar usun ve<br />
maddenin özüne inen yalın gerçeklere ulaşma ereği içinde olurlarsa<br />
olsunlar sonuçta düşselliğe açılan ışıkların yanılsamaları sarar tuvalleri.<br />
Utku Varlık, Mehmet Güleryüz, Komet, Burhan Uygur, Alaettin Aksoy<br />
bu anlatımın çevresinde düşünsel olarak bir bütüncüllük göstermelerine<br />
karşın ayrımlı konuları, ayrımlı anlatım biçemleri ve yorumları ile<br />
dikkati çekerler. Bu eğilimin ortaya çıkardığı gizemli şiirsellik ve