tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
137<br />
Ulusallık ve evrensellik tartışmaları, Türkiye sanat ortamının uzun yıllar en<br />
önemli tartışma konusu olmuş ve sürekli gündemde tutulmuştur. Bu tartışmalar Türk<br />
resminin kendi içinde karmaşık bir yapıya bürünmesine neden olmuştur. 1950’li<br />
yıllardan başlayarak hızlı bir şekilde Türkiye sanatını etkisi altına alan soyut sanat<br />
yanında, toplumsal gerçeklikleri natüralist bir yaklaşımla ele alan sanatçılara, izlenimci<br />
etkileri sürdüren ya da geleneksel imgeleri sentezlemeye çalışan yapıtlara tanık oluruz.<br />
Selim Turan, Avni Erbaş, Mübin, Remzi Yaşa, Fikret Mualla, Nuri İyem, Fethi<br />
Karakaş, Şeref Bigalı, Adnan Çoker, Erdal Alantar, Adnan Turani, Devrim Erbil,<br />
Dinçer Erimez, Neşet Günal, Lütfü Günay, Nedim Günsür, Nüzhet İslimyeli, Fethi<br />
Kayaalp, Turan Erol, Nejat Akkan, Kadir Ata, Cihat Burak, Orhan Peker, Yüksel<br />
Arslan gibi Figüratif alana yönelmiş sanatçıların yanında Adnan Çoker, Sabri Berkel,<br />
Ömer Uluç, Ferruh Başağa, Nejat Devrim soyut alanda başarılı eserler meydana<br />
getirmişlerdir. Bu yüzden Çağdaş Türk resminde uslupsal temsiller yerine bireysel<br />
çabalar ön plana çıkar. İster figüratif olsun, ister soyut çalışmalar olsun, 1960’lar<br />
toplumsal sorunların konu edildiği, toplumun her kesiminde çelişkilerin yaşandığı bir<br />
süreçtir. Bu çelişkilerin içinde kentleşme olgusunun da ortaya çıkardığı dramatik<br />
gerilimlerin, sanatçıların yeni arayışlara girişmelerinin itici gücü olarak kabul edilir.<br />
Özgürlükçü düşüncelerin ve demokrasinin savunulduğu bu dönemde toplumsal<br />
konular öncelik taşıyacaktır. Resimlerde, toplumsal gerçekçi bir anlayış olabildiğince<br />
yaygınlık kazanacaktır.<br />
“Bu dönem içinde, <strong>resim</strong> sanatında da bir çok sanatçı, toplum<br />
gerçeklerini yorumlayan <strong>resim</strong>ler üretmeye özen gösterecektir. Bunların<br />
bir kısmı, klişeleşen ve salt slogan olarak değer taşıyan fakat plastik<br />
niteliklere sahip olmayan yapıtlar olacaktır. Ancak Haşmet Akal, Neşet<br />
Günal, Duran Karaca, Neşe Erdok, Fevzi Karakoç, Kadir Ata, Aydın<br />
Ayan, Balaban ve Ramiz Aydın ile Cihat Özegemen, Alaattin Aksoy,<br />
Seyit Bozdoğan ve bu yıllarda yaptığı <strong>resim</strong>lerde hiperrealist bir<br />
yoruma yer veren Mehmet Mahir, bunların dışında kalacak ve bu alanda<br />
özgün bir anlatıma ulaşacaktır” ( Kıymet Giray, 2000, 518, 519, 520).<br />
1970’li yıllar sanat eyleminin her boyutuyla üretim ilişkisi bağlamında ele<br />
alınmasını hızlandırmıştır. Sanat ürününün bir üretim nesnesi olarak değer kazanması<br />
ülkedeki sanat ortamının da hareketlenmesini ve zenginleşmesini sağlamıştır. Sanat