tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
tc çukurova üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü resim ... - Kütüphane
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
109<br />
farklı bakış açısıyla ele alınabilir. Ancak, “gerçek” olanın ne olduğu<br />
sorusu ve bütün bu tartışmalar ile bu soruya üretilmiş cevaplar bir yana,<br />
fotoğrafın kişinin görsel algılama mekanizmasını ve maddi dünyayı<br />
algılayış biçimini zaman içerisinde evrimleştirdiği söylenebilir”<br />
(http://www.izinsizgosteri.net/asalsayi73/ebru.kurbak_73.html).<br />
1960’larda sanatın biçime ve duyguya önem verdiği aşırı öneme karşı bir tepki<br />
olarak, nesnenin nesne olma özelliğine dikkat çekmek, tarihsel sembolik anlamları en<br />
aza indirmek amacıyla hareket eden Minimalizm gösterir kendisini Nancy Azarbad,<br />
Amerika'da 1960'lı ve 1970'li yıllarda etkili olan Minimalizm’in sanatsal biçimin aşırı<br />
yalınlığını savunduğunu söyler:<br />
“Minimal Art görsel sanatta pop- art'tan sonra tüketim kültürüne dayalı<br />
olmayan yeni bir bakış açısı kazanmak aracıyla ortaya çıkar. Bir takım<br />
sanatçılar bu olaya bir alternatif ararken birden cismin nasıl süslü püslü<br />
veya çarpıcı olmasından çok, nerede nasıl duruyor, çevreyle ilişkisi<br />
nedir gibi şeyler tartışılmaya başlanır. Amaç izleyicinin kavram<br />
karmaşasını ortadan kaldırmaktır. Bu hızın yarattığı rahatsızlığa karşı<br />
doğudaki Budizm, zen kültürünün de etkisiyle Minimalizm toplum<br />
tarafından çok sevilir ve hızla kabullenilir. Sanat felsefeyle daha çok<br />
örtüşmeye başlar. Japon bayrağının yalın grafiği ulusal tasarım<br />
anlayışlarının simgesi gibidir. Yoğun tempo içindeki insanların evleri;<br />
tasarım, temizlik ve düzen olarak dış dünyadaki karmaşadan uzak<br />
kalmalıdır. Böylece Minimal Sanat <strong>resim</strong> ve heykel olarak kalamaz;<br />
yanlarına "mimariyi" de almış olur. Bir noktada sanatla mimarlık<br />
arasındaki ilişki de "bir zamanlar duvar ile kanvas arasında olan basit<br />
buluşmanın ötesine geçmiştir. Evlerin duvarlarına <strong>resim</strong> asmamak,<br />
resmi rulolar halinde saklamak, gerektiğinde açıp bakmak ev<br />
mekanında mekansal yanılsamaya yer vermeme, bir akım olarak ele<br />
almak yerine daha çok her alanda geçerli bir tavır olarak<br />
değerlendirmek mümkündür. Herhangi bir şeyin göründüğü gibi olması<br />
kuramını şiddetle savunur. Yanılsamaya yer vermemek, hatta bunu<br />
ahlaksızlık saymak, hiçbir şeye olduğundan başka ifade taşıtmamak<br />
stilin sıkı sıksıya bağlandığı prensiplerin başında gelir.