Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies,Cilt: V, Sayı 2, <strong>Sayfa</strong>: 311-323, İZMİR 2005.ALTAYCA TEORİSİNİN LEKSİKOİSTATİSTİKSEL BİR DEĞERLENDİRMESİSir Gerard CLAUSON *Kadim dostum Helsinki’den Profesör Pentti Aalto, Kratylos <strong>dergisi</strong>nde (X, 2, 1965) yenilerdeçıkmış “Verwandtschaft, Entlehnung, Zufall” başlıklı makalesinde, Altay Dil Ailesi teorisinin kaynağı vegelişmesi hakkında kısa bir özet verdi. Bu teoriye göre Türkçe, Moğolca ve Tunguz dilleri Proto-Altaycaadı verilen ortak bir ata dilden geliyordu. Aalto ayrıca benim ve Göttingen’den Profesör Doerfer’inteoriye ilişkin itirazlarını değerlendiriyordu. Ona göre, tarafsız bir uzman, karşılaştırmalı filolojide, her ikiyöndeki tartışmaları ele alıp ondan sonra teorinin geçerli olup olmadığına karar vermelidir.Bu konunun artık öyle veya böyle açıklığa kavuşturulmasının vakti gelmiştir demesinekatılıyorum. Tartışma, diğer birçok tartışma gibi, bir tarafın diğerini ikna edemeden nesiller boyu sürecekgörüntüsü veriyor. Müteveffa olmuşları bir kenara koyarsak, teorinin destekleyicileri WashingtonÜniversitesi’nden Profesör Poppe ve bu dillerin çalışmasına bir ömür adamış olan ColumbiaÜniversitesi’nden Profesör Menges gibi hep yaşlı bilim adamları (çevirenin notu: her iki bilim adamı davefat etmiştir). Karşı çıkanlar ise Profesör Doerfer ve Leningrad’dan A. M. Şerbak (Shcherbak) gibi gençbilim adamları. Bütün bu bilim adamlarının hepsinden daha eski olduğum için benim karşı çıkanlararasında yer almam garip kaçabilir, fakat ben de konuya yeniyim. 1953 yılına kadar konuyu hiçbirdeğerlendirmem olmadı. 1953 yılında, daha önceki bir bilgiye dayanmaksızın, ön yargısız olarak konuyuçalışmaya başladım. İtiraf etmek gerekirse tek ön yargım, teorinin değerli destekçilerinin yanılmışolmalarının pek mümkün olmayacağına olan inancımdı.Bu yüzden kendimi tarafsız bir uzman olarak sunamam, fakat teorinin geçerliliğinin yenilerdegeliştirilmiş, doğası itibariyle tarafsız ve ayrıca sonuçlarını tamamen matematiğe dayalı olarak üreten birteknik tarafından test edilmesini teklif edebilirim.Ses ve gramer benzerlikleri bazen iki veya daha çok dilin ortak bir ata dilden geldiğine delilolarak ileri sürülse de, bunların aynı kökenden geldiğinin ispatı, esas olarak, yeterli sayıda temelkelimenin ortaklaşması gerçeği üzerine bina edilmek zorundadır. Çünkü tecrübeler gösteriyor ki, bu tipkelimeler bir başka dilden ödünç alınmaz, nesilden nesile aktarılarak yaşatılır.Çağımızın arkeoloji alanındaki en büyük buluşu, radyo karbon testinin keşfidir. Bu keşif, ağaç,kömür, kemik gibi belli organik maddelerde bulunan radyoaktif karbon izotopu C 14’ün düzenli bir hızlaortadan kaybolması gerçeğine dayanır. Kaybolma oranı çözülmüştür ve buna göre arkeolojik kazılardaçıkarılan organik madde parçaları geliştirilen bir zaman cetveline göre tarihlendirilebilmektedir.Karışımdaki C 14’ün başlangıç oranı, şimdi tam olarak anlaşılamayan doğal sebepler yüzünden, geçmiştezaman içerisinde değişiklik sergileyebilmektedir. Bu yüzden, veriler ışığında, belli sahalardan çıkanarkeolojik materyalin, bu periyotlar dikkate alınarak uyarlanmış özel cetvellere göre tarihlendirilmesigerekir. Her analiz için hata payı elbette mevcuttur. Uyarlanmış zaman cetvellerine göre test edilenorganik madde parçalarının yaklaşık olarak bu tarihlerde kullanımda olup olmadığı, aynı arkeolojiksahalardan çıkarılan ve yakın tarihleri işaret eden başka organik materyallerle karşılaştırıldıktan sonrateyit edilebilir. Böylece hata payı da azaltılmış olur.Antropologlar çeşitli ilkel kavim gruplarının tarih öncesi izlerini takip etmekte çok arzuluolmuşlardır. Bu takip, özellikle Amerika kıtası, ana kara ile buraya yakın olan Güney Doğu Asya adalarıüzerinde yoğunlaşmış; bunların arasındaki genetik ilişkiler araştırılmıştır. Bu grupların çekirdekhalklardan geldiğine dair sağlam arkeolojik kanıtlar mevcuttur; bu çekirdek halklar zamanın birdöneminde daha küçük topluluklara ayrılmış ve farklı yönlere dağılmışlardır. Bu iddia, bahsi geçen* Sir Gerard Clauson, “A Lexicostatistical Appraisal of the Altaic Theory”, Central Asiatic Journal, 1969, 13.311
Sir Gerard Clausongrupların bazı temel kavramlar için (temel nesneler, fiiller ve bunun gibi) aynı veya türevdeş kelimelerikullanmaları ile desteklenir. Burada bazı grupların kendi aralarında diğerlerinden daha çok ortaklıksergilemeleri de söz konusudur. Arkeolojik kanıtlar, C 14 testiyle daha keskin hale getirildikten sonrabile, asıl çekirdek grupların ne zaman parçalanıp daha küçük birliklere ayrıldıklarını belirleme konusundatek başlarına yeterli değildir. 1950’li yıllarda, sanıyorum Peofesör Morris Swadesh tarafındanradyokarbon tarihlendirme tekniğinin dilbilimi analizlerine de uygulanması teklif edilmişti.Teklif edilen tekniği tanımlamak için iki yeni terim önerildi: glottokronoloji ve leksikoistatistik.Glottokronoloji, dildeki değişim oranı çalışması ve özellikle de zaman derinliğinin tahmininde tarihsel birçıkarım için bu oranın kullanılması çalışması, ayrıca bu tip tarihsel derinliklerin bir dil ailesi içindeki içilişkiler örgüsünü belirleme çalışması olarak tarif edilir. Leksikoistatistik ise tarihsel bir çıkarım içinistatistiksel söz hazinesi çalışması olarak tanımlanır.Bu teknikleri değerlendirirken, Chicago Üniversitesi tarafından çıkarılan Current Anthropology<strong>dergisi</strong>nde yayımlanmış makaleler ile diğer bilim adamları tarafından bu makalelere yapılmış yorumlarıtemel aldım: Ocak 1960, D. H. Hymes, “Lexicoistatistics so far”; Nisan 1962, H. Bergsland ve HansVogt, “The Validity of Glottochronology”; Ekim 1964, “Bir önceki makale hakkında D. H. Hymestarafından yapılan yorumlar”; Ekim 1966, N. J. van der Merwe, “New Mathematics forGlottochronology”.Bu bilim adamlarına teşekkür borçluyum, onların kolay anlaşılır açıklamaları olmasaydı makaleyiyazmam mümkün olmazdı.Başlama noktası şudur: Diller zamanla değişir. Biz atalarımızın beş yüz veya bin yıl öncekullandığı temel kavramları karşılamak için aynı kelimeleri veya türevdeşlerini kullanmıyoruz. Sapir bukonuyu 1915’te şöyle ifade etmişti: “bir dil ailesi içindeki dil farklılaşması ne kadar büyükse, bufarklılaşmanın gelişmesi için düşünülen zaman da o kadar büyük olmak zorundadır”.Radyokarbon tarihlendirmesi ölçütlerini dilbilim analizlerine uygularken, diller ve organikmateryaller arasında farklılık olacağını glottokronolojiyi bulan kişi dikkate almış olmalıdır. Organikmaddedeki C 14 oranı düzenli bir şekilde azalır ve 11-12 000 yıllık bir zaman zarfında da tamamenkaybolur. Her bir dilin belli temel kavramlar için sahip olması gereken kelimeler sabittir. Bu kavramlarınbazıları için kullanılan kelimeler zamanla değişir, kullanımdan kalkan bir kelimenin yerini başkası alır vebu durum böylece devam edip gider. Temel kavramların her biri için kullanılan kelimelerin aynı hızla yokolmaları olası değildir. Dahası bir temel kavram için kullanılan kelime kullanımdan kalkmış ve kavrambaşka bir söz tarafından karşılanır hale gelmişse, bu yeni söz de diğer temel kavramları karşılayankelimelerden daha kısa bir zaman içerisinde unutulacaktır. Tecrübeler bu gerçeği işaret ediyor.Bu fikir, safhalara ayrılarak çalışıldı. İlk ve en önemli safha, her bir dilin kelime olarak sahipolacağı temel kavramların bir listesini hazırlamaktı. Bu kelimeler “dillerin günlük söz hazineleri” veya “günlük hayatın dili, çocuğun ilk öğrendiği söz hazinesinin çekirdeği ve her (İngiliz) konuşurun her günkullandığı dil” olarak tanımlandı. Karşılaştırmalı filoloji için temel kelime listesi elbette yeni bir şeydeğildi, bu tip listeler yüz yıldan fazla bir zamandır yayımlanmaktaydı. Yeni olan, karşılaştırmaya temelolacak kavramların bilimsel seçiminde gösterilen özel dikkatti. Ardı ardına üç liste hazırlandı, ensonuncusu yukarıdaki makalelerin ilkinde tam olarak veriliyor. Önceki listelerin içeriği ise ikincimakalede yer alır. İkinci liste 200, üçüncü liste 100’ü “esas” 100’ü “tamamlayıcı” toplam 200 maddeiçerirken, ilk liste 215 maddeden oluşur. Üçüncü listedeki ayrımın sebebi, bazı temel kavramlarıkarşılayan kelimelerin değişime karşı direncinin diğerlerinden fazla olmasıdır. Listeler esas olarakAmerikan yerli dillerinin analizinde kullanmak için hazırlandı, fakat başlangıçtan beri bunlardan diğerdillerin analizlerinde de yararlanıldı. Listeler esaslı şekilde birbirlerinden farklılık gösterir. Dahil edilenkelimelerin toplam sayısı 230 ila 240 arasında değişir. Daha işin başında hiçbir listenin bütün diller içintam olarak uygun olamayacağı kabul edilmiştir. Mesela esas olarak “Altay” dillerini analiz etmek üzerehazırlanan bir liste, başka hiçbir listede yer almayan bir iki kelimeyi içine alacak yahut başka listelerde312
- Page 1 and 2:
ISSN: 1301-2045EGE ÜNİVERSİTESİ
- Page 3 and 4:
TÜRK DÜNYASI İNCELEMELERİ DERG
- Page 5 and 6:
ÇEVİRİLER - AKTARMALARANAR, (Çe
- Page 7 and 8:
Minara Aliyeva EsenBiz, Lobnor ağz
- Page 9 and 10:
Minara Aliyeva Esenbazı özellikle
- Page 11 and 12:
A. İrfan AypayAvrupa ile ilgili es
- Page 13 and 14:
A. İrfan Aypayhinto: Macarca. Koç
- Page 15:
A. İrfan Aypaypiştov: İtalyanca
- Page 20 and 21:
C İmâdü’l- İslâm’da Ünlü
- Page 22 and 23:
C İmâdü’l- İslâm’da Ünlü
- Page 24 and 25:
C İmâdü’l- İslâm’da Ünlü
- Page 26 and 27:
C İmâdü’l- İslâm’da Ünlü
- Page 28:
C İmâdü’l- İslâm’da Ünlü
- Page 31 and 32:
Ali Erolkaçınılmazdır: "İmge,
- Page 33 and 34:
Ali Erolbir benzerlik, tabiî olan
- Page 35 and 36:
Ali ErolSamipaşazade Sezaî’ye y
- Page 38 and 39:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 40 and 41:
Ağız Araştırmalarımızda Yayg
- Page 42 and 43:
Ağız Araştırmalarımızda Yayg
- Page 44:
Ağız Araştırmalarımızda Yayg
- Page 47 and 48:
Selma GülsevinGramerlerimizde, gen
- Page 50 and 51:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 52 and 53:
Seyit Noçi Destanı ve Seyit Tipi
- Page 54 and 55:
Seyit Noçi Destanı ve Seyit Tipi
- Page 56:
Seyit Noçi Destanı ve Seyit Tipi
- Page 59 and 60:
Alimcan İnayetbilinçsiz olması b
- Page 61 and 62:
Bahadır Bumin ÖzarslanGirişÜzer
- Page 63 and 64:
Bahadır Bumin ÖzarslanTopluluk me
- Page 65 and 66:
Bahadır Bumin Özarslantemsil edil
- Page 67 and 68:
Bahadır Bumin Özarsland. Üyeliğ
- Page 69 and 70:
Bahadır Bumin ÖzarslanKomisyon, y
- Page 71 and 72:
Bahadır Bumin Özarslan2. Görüş
- Page 73 and 74:
Bahadır Bumin ÖzarslanGaranti ve
- Page 75 and 76:
Bahadır Bumin ÖzarslanD. Dış İ
- Page 77 and 78:
Bahadır Bumin Özarslanyerine gör
- Page 79 and 80:
Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi
- Page 81 and 82:
Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi
- Page 83 and 84:
Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi
- Page 85 and 86:
Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi
- Page 88 and 89:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 90 and 91: Türkmen Atasözleri Üzerine Karş
- Page 92 and 93: Türkmen Atasözleri Üzerine Karş
- Page 94 and 95: Türkmen Atasözleri Üzerine Karş
- Page 96 and 97: Türkmen Atasözleri Üzerine Karş
- Page 98 and 99: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 100 and 101: Çolpan ve Jumabayulı’da Anadolu
- Page 102 and 103: Çolpan ve Jumabayulı’da Anadolu
- Page 104 and 105: Çolpan ve Jumabayulı’da Anadolu
- Page 106 and 107: Çolpan ve Jumabayulı’da Anadolu
- Page 108 and 109: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 110 and 111: Harezm Türkçesinde İkilemeler‣
- Page 112 and 113: Harezm Türkçesinde İkilemeler‣
- Page 114 and 115: Harezm Türkçesinde İkilemeler‣
- Page 116 and 117: Harezm Türkçesinde İkilemeler‣
- Page 118 and 119: Harezm Türkçesinde İkilemeler‣
- Page 120 and 121: Harezm Türkçesinde İkilemelerVI.
- Page 122 and 123: Harezm Türkçesinde İkilemeler‣
- Page 124 and 125: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 126 and 127: Osmanlı Dönemindeki Önemli Olayl
- Page 128 and 129: Osmanlı Dönemindeki Önemli Olayl
- Page 130 and 131: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 132 and 133: Satır Aralarını Okumak Azerbayca
- Page 134 and 135: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 136 and 137: Çuvaşçabulundurulması müphemdi
- Page 138 and 139: Çuvaşça‘evde olan kişi’, at
- Page 140: Çuvaşçavurgulanabilir. Birbirini
- Page 145 and 146: Sir Gerard Clausonamaçla ortaya ko
- Page 147 and 148: Sir Gerard ClausonTabloları hazır
- Page 149 and 150: Sir Gerard Clauson13 egg yumurtğa
- Page 151 and 152: Sir Gerard ClausonTamamlayıcı Mad
- Page 153 and 154: Sir Gerard ClausonS 89 rub türt- (
- Page 156 and 157: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 158 and 159: Baytursunov’un 125. Yıl Dönüm
- Page 160 and 161: Baytursunov’un 125. Yıl Dönüm
- Page 162 and 163: Baytursunov’un 125. Yıl Dönüm
- Page 164 and 165: Baytursunov’un 125. Yıl Dönüm
- Page 166 and 167: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 168 and 169: Uygur Şiveleri Üzerinenogay derle
- Page 170 and 171: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 172 and 173: Diller ve YazıÇinlilerin eski, g
- Page 174 and 175: Diller ve Yazıalet ile ilk mağara
- Page 176 and 177: Diller ve Yazıyazılarının atas
- Page 178 and 179: Diller ve YazıDinlerini Roma’dan
- Page 180 and 181: Diller ve YazıŞekil 4. Mısır Al
- Page 182: Diller ve YazıSlav Rus Karşılı
- Page 185 and 186: Şakir İbraevTemirkazık’a bağl
- Page 187 and 188: Şakir İbraevKazak mitlerinin baş
- Page 189 and 190: Şakir İbraevKAYNAKLAR Kaskabasov,
- Page 191 and 192:
Liliya İbrahimovagöz açıp kapay
- Page 193 and 194:
Liliya İbrahimovaHırpalayıp koym
- Page 195 and 196:
Liliya İbrahimovaBu, Türk destanl
- Page 197 and 198:
Kalık İbraimovçelişkili zorlukl
- Page 199 and 200:
Kalık İbraimov1. Kırgız toplumu
- Page 201 and 202:
Kalık İbraimovİnsan ve hayvan il
- Page 203 and 204:
Kalık İbraimovörneğin bazı Kı
- Page 205 and 206:
Kalık İbraimovne kadar tatlı rü
- Page 207 and 208:
Ebrar KerimullinEllili yıllarda ve
- Page 209 and 210:
Ebrar KerimullinTablo 3. Kazan:Şeh
- Page 211 and 212:
Ebrar KerimullinKazak edebiyatını
- Page 213 and 214:
Ebrar Kerimullinİşte bunlar Kazak
- Page 215 and 216:
Ebrar Kerimullin5. “Kazak Şekirt
- Page 217 and 218:
Ebrar Kerimullinçıkarılan kitapl
- Page 219 and 220:
Ebrar KerimullinGördüğümüz gib
- Page 222 and 223:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 224 and 225:
Sarı Uygurlarda Şamanlığın Kal
- Page 226 and 227:
Sarı Uygurlarda Şamanlığın Kal
- Page 228 and 229:
Sarı Uygurlarda Şamanlığın Kal
- Page 230:
Sarı Uygurlarda Şamanlığın Kal
- Page 233 and 234:
Yunus Memmedovgünümüzde dahi bu
- Page 235 and 236:
Yunus Memmedovsb. “Struktura i İ
- Page 237 and 238:
Yunus Memmedov“Ad günü” ifade
- Page 239 and 240:
Bülent Akyay“İç Savaşın Ard
- Page 241 and 242:
Abdullah DemiralÇalışmanın ağ
- Page 243 and 244:
Mustafa Yeniasırbenzerliğine dikk