13.07.2015 Views

türk dünyası incelemeleri dergisi - 404 - Sayfa bulunamadı! - Ege ...

türk dünyası incelemeleri dergisi - 404 - Sayfa bulunamadı! - Ege ...

türk dünyası incelemeleri dergisi - 404 - Sayfa bulunamadı! - Ege ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kalıp Kullanımları Bakımından Türk Halk Bilmeceleri“Tek heceli bir kelime +"altında" + özne + eylem. (veya nitelendirilmiş bir isim)” kalıbına örnekgösterilen “Dam altında şıp şıp (yağmur); Dam ardında teke bağlı, boynuzları köke bağlı (kabak); Dambaşında karga, vurdum indirdim harga (nar)” bilmeceleri de belirlenen kalıba uymamaktadır. Çünkü ilkbilmecede -söz konusu kalıba göre- eylem veya nitelendirilmiş isim olması gereken “şıp şıp” ikilemesi sesdeğerli bir tekrardır. Diğer iki bilmece ise, verilen kalıba sığmayacak genişliktedir.Yukarıda verdiğimiz yaklaşımlara göre şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır:•Bilmeceler belli kalıplarla başlayıp bitmektedir.•Bu kalıplar, türün yapısına farklı özellikler kazandırmaktadır.•Belli kalıp sözlerle başlama, diğer lehçelerdeki hatta dillerdeki bilmeceler için de geçerlidir.2. Bilmece Kalıplarının TasnifiBilmece derlemeleri içinde en geniş malzemeyi sunan Başgöz-Tietze’nin “Türk HalkınınBilmeceleri” adlı eserindeki binlerce bilmeceyi esas alarak yaptığımız araştırmada, bu tespitlerin doğru;ancak eksik olduğunu gördük. Çünkü konuyla ilgili çalışmalarda, genelde sınırlı sayıda örnekler esasalınmış, bilmece kalıpları, giriş ve bitiş kalıpları olmak üzere iki genel adla anılmıştır. Kalıpların tek tektespiti ve adlandırılması yeterince yapılamamıştır.Aşağıda, bilmece kalıpları tespit edilip sınıflandırılmıştır. Ancak bir makalenin sınırınıaştığından, örneklemede sınırlamaya gidilmiş, tespit edilen yüzlerce kalıp örneğinden sadece birkaçıverilebilmiştir.2.1. Giriş Kalıpları“Söze nasıl başlasak” endişe ve heyecanını, herkes farklı zaman ve zeminlerde az çok yaşar.Gerçekten başlangıçlar genelde zordur. Bu zorluk, dilimizde başlamak bitirmenin yarısıdır şeklindeifade edilir. Çoğu zaman doğmaca olarak oluşturulan bilmeceler için de her defasında farklı birbaşlangıç/giriş yapmanın zorluğu kaçınılmazdır. Dolayısıyla sorucu hazır bir temel/şablon üzerinebilmecesini kurmayı daha uygun bulur. Bu yaklaşım ise başlangıçları aynı veya benzer bilmeceleridoğurur. Bilinçli bir tasarruf eseri olarak gördüğümüz bu ortak başlangıçları bilmecelerin giriş kalıbıolarak ifade ediyoruz.Şimdi bilmece metniyle anlamsal ve yapısal bağı farklılık gösteren giriş kalıplarını sırasıylagörelim:2.1.1. İyelik KalıbıBu kalıpta bir iyeliğin (sahipliğin) bildirimi söz konusudur. Sorucu soracağı varlığı, bu, yakınuzak;somut-soyut herhangi bir varlık olabilir, sahiplenerek öznel bir betimlemeye tabi tutar. İyelikolgusu, cevabın (sorulan nesnenin) sorucunun yakın ve dar varlık dünyasında olduğunu göstermesibakımından, muhatap için, bir yönüyle ipucu işlevi görür. Ancak diğer taraftan, bazı bilmecelerde,nesnenin, şu örneklerde olduğu gibi, olağan dışı özelliklere bürünmesi muhatabı şaşırtır: Benim biraletim var / dünya altından geçer. (divit ‘kalem; yazı kalemi, kamış kalem, mürekkepli kalem, dolmakalem’ / 255: 255.9b); Benim bir çocuğum var / göbeğinden yemek yer. (değirmen ‘un değirmeni, eldeğirmeni’ / 234: 225.18r). Çünkü normal bir iyelik dairesinde dünyanın altından geçtiği bir alet veyagöbeğinden yemek yiyen bir çocuk yoktur. İşte iyelik olgusu, hayal aleminde bu “gel-git”i oluşturmasıbakımından işlevseldir. Bu kalıpta cevabı imgelemek üzere en çok seçilen varlıklar ise, iyelik dairesininönemli ögelerinden “oğul, kız ve çocuk”tur.107

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!