Türk Halk Edebiyatında Anlatım Aracı Olarak Elmanın Kullanımına Ontolojik Bir YaklaşımMelikşah, Şah İsmail gibi masallarda kahramanın en önemli yardımcısı olan at da kahramanın baba veannesinin yediği elmanın kabuğunu yiyen kısrak tarafından doğurulmaktadır. Bu at da olağan üstü güçleresahip bir at olmaktadır. Burada elma doğuranlığın ve gücün sembolü olarak kullanılmaktadır. Ayrıcaolağan üstü bir gücün desteğini sembolize etmektedir. Elma burada kendi varlığının anlamındın çok birobjectivationa uğrayarak edebiyat eserine has bir anlatım aracı görevini üstlenmektedir.Masallarda elmayı pîr, derviş veya Hızır getirip vermekte ve sonra doğan çocuğun ismini de gelipkoymaktadır. Bu kişiler Allah’la dostluk ilişkisi olan ve güçlerini dinî Tanrısal bir güçten alan kişilerdir.Bir çeşit kişiye İlâhi yardımın getirilmesine aracılık etmektedirler. Burada elma kişiye gelen İlâhîyardımın anlatım aracı, imgesi olarak kullanılmaktadır. Bu yardım, hem kahramanların doğmasını hem dedoğan kahramanların gerek doğal ve gerek doğa üstü bir kısım güçlerle donatılmasını sağlamaktadır.Bunun edebiyat eserinde anlatımını da bu eserlerde ayrı bir anlam taşıyan elma gerçekleştirmektedir.Destanlarda ve Halk Hikayelerinde ElmaKırgızların ünlü destanı Manas’ın baş kahramanının doğumunda da yine yukarıdaki masallardagörülen elma ortaya çıkmaktadır. Manas’ın babası Kara Han’ın oğlu Cakıp Han Aydar Han’ın kızı Çıyrıçıile evlenir. Evleneli on dört yıl geçmesine rağmen çocukları olmaz, Cakıp Han çocuğun olmayış nedeniolarak eşinin evliya mezarını gitmediğini, elmalıkta yuvarlanmadığını ve kaplıcalarda gece yatmadığınısöyler. Daha sonra destan kahramanı Manas doğar. Buradaki ifadeden doğum için elmalık yerlerdeyuvarlanmakla ilgili inanç ve gelenek dikkat çekicidir. Elma ile doğurganlık ve olağan veya olağan üstügüç kazanma arasındaki bağlantı Anadolu’daki bütün Halk Edebiyatı ürünlerinde de görülmektedir. 37Anadolu sahası Türk Edebiyatının ilk destanlarından biri olan Battal Gazî Destanında elma yinebir güç verme, olağan üstü güç kazandırma imgesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada kazındırılan güçbütün dilleri anlama yeteneğidir. Elmanın geleceğini de rüyada Hz. Ali haber vermekte ve bu habergerçekleşmektedir. Seyyit Battal Gazi’yle onun yakın adamlarından olan Asced bir kalenin fethindensonra kayıklara binerek yola çıkarlar. Karşılarına bir ak dağ çıkar. Önce dağa çıkmak için yol ararlar fakatbir yol bulamazlar. Asced kayığına binip yol ararken bir yol bulup adamlarıyla dağa çıkar. Oradaçadırlarını kurup ateş yakarlar. Bu sırada etraflarını it gibi uluyan bir çok canavarlar sarar. Asced veadamları silahlı olsalar da bunları görünce korkuya kapılırlar.Bu sırada Seyyit dağa çıkmak için yol ararken uykusu gelir. Gemiden dışarı çıkıp uykuya dalar.Düşünde Şah-ı Merdan Hazretleri ona bu seferde bir çok garipliklerle karşılaşacağını, ertesi gün suyüzünde bir elma geleceğini ve o elmayı alıp yediğinde bütün dilleri konuşup anlayacağını söyler. Seyyituyandığında su üzerinde bir elma geldiğini görür. O elmayı alıp yiyerek tüm dilleri konuşup anlamayabaşlar.Seyyit sonra Asced’in bulunduğu dağa çıkıp onları bulur. Asced ve askerleri canavarlar karşısındaçaresiz durumda ve korku içindedir. Seyyit bu canavarların dilini bilip anladığından onlarla konuşarakAsced ve adamlarını canavarlardan kurtarır. 38Halk hikayelerinde hikaye kahramanının veya kahramanlarının olağan üstü doğumu ile ilgili yinekarşımıza elma çıkmaktadır. Meselâ Tahir ile Zühre hikayesinin çeşitli varyantlarında hükümdar vevezirin çocukları yoktur. Bir derviş veya pîr onlara bir elmayı ikiye bölüp verir. Bu yarım elmalarıhanımlarıyla birlikte yediklerinde çocukları olacağını ve bu çocukları birbirleriyle evermelerini söyler. Buyarım elmaları yeme sonucu vezirin bir oğlu padişahın bir kızı olur. Hikaye bu kahramanlar çevresindegelişir. 3937 Wilhelm Radlof, Manas Destanı, (Yayına Hazılayan: Emine Gürsoy–Naskali), Türksoy Yayınları, Ankara (1995), s. 16.38 Hasan Köksal, Battal Gazi Destanı, Akçağ Yayınevi, Ankara (2003), 275-276.39 Fikret Türkmen, Tahir ile Zühre, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara (1983), s. 34-37.47
Mustafa AksoyDiğer birçok halk hikayesinde de kahramanların doğumunda elma dikkati çeker. Kirmanşah, LâtifŞah ve Melikşah ile Güllü Han hikayelerinde bir derviş, padişah ve vezirlerine birer elmayı yarıya bölüpverir, onlar de eşleriyle bölüşüp yemeleri sonucu birer çocukları dünyaya gelir. Doğan bu çocuklar çeşitliolağan üstülü engellerle karşılaşırlar ve bu engelleri hep aşarlar. 40 Varaka ile Gülşah, Asuman ile Zeycan,Tahir ile Zühre hikayelerinde çocukları olmayan padişah ve vezirine bir derviş tarafından ortadanbölünerek verilen yarım elmaları eşleriyle yemeleri sonucu dünyaya gelen çocuklar birbirlerinin âşıklarıolurlar. Hikayelerin baş kahramanları bu şekilde dünyaya getirilmiş olur. 41 Bey Böyrek, Şah İsmail veElif ile Mahmut hikayelerinde bir dervişin vermiş olduğu elmanın yarısını padişah ve veziri yiyerekkahramanlar doğarken elmanın kabuğu da ahırdaki bir kısrağa verilir. Bu kısrağın doğduğu tay da ileridebüyük kahramanlıklar gösterecek olan kahramanın atı olur. 42Anonim Halk Şiirinde ve Türk Halk Şairlerinde ElmaTemel malzemesi dil olan şiir, estetik işlevi önde gelen bir anlatım yapar. Bu anlatımını yaparkenhangi dille yazılıyorsa o dilin ses ve anlam imkanlarından sonuna kadar yararlanmaya çalışır. Edebî dilikullanan sanatçı öncelikle amacına uygun olarak dil elemanlarını düzenler. Düzenleme işleminde yoğunbir anlamı sağlamak için yoğunlaştırmalar yapar, kelimelerdeki mecaz anlamlardan, istiarelianlatımlardan, kapalı söyleyişlerden yararlanır. Dikkati çekmek için dilin ses tekrarlarından, mısra, vezin,kafiye, redif, nakarat, söz sanatları gibi birçok teknik özellikten de yararlanarak bir ruh hali, tavrı yansıtırve okuyanı etkilemeye çalışır. 43Toplum tarafından iyi tanınan bir kısım varlıklar edebiyat için bir anlatım aracı olurlar. Bilgiaçısından bu varlıklar bir objektionun konusu olurken sanat eserinde objectivationa uğrarlar ve sanatyaratmasında çok katmanlı ve anlamlı bir anlatım aracına dönüşürler. Mesela Fuzulî’in Gül kasidesinişerh eden Tunca Kortantamer Anadolu’da en önemli süs bitkilerinden biri olan gülün Fuzûlî tarafındanşairin evrenini yansıtan bir leitmotif, bir temel anlatım aracına nasıl dönüştürüldüğünü, şairin gülden vegül bahçesinden hareket ederek nasıl geniş bir açılım yaptığını göstermiştir. 44Özellikle Türk şiirinde az bir kelime kadrosuyla mümkün olduğunca yoğun bir anlam verilmeyeçalışılmıştır. Divan şiiri gazelleri üzerinde bir çalışma yapan Walter G. Andrews az sayıdaki anlatımunsuruyla büyük bir anlam zenginliğinin yakalandığını belirtir. “ Şiir kimyasının sınırlı sayıdaki unsuru,öylesine büyük bir hüner ve ustalıkla bir araya getirilmiştir ki, çoğu zaman insanı şaşkına çeviren bin biranlam inceliği, müthiş bir anlam zenginliği çıkar ortaya. 45 Yine aynı araştırmacıya göre divan şairleriyazdıkları şiirlerde dört boyutlu bir anlam dünyası oluşturmuşlardır. Bunlar kişisel duygusal boyut, sosyalboyut, şairin idare otoritesiyle ilişkisi boyut ve kişi tanrı ilişkisini içeren dinî – tasavvufî boyuttur.Andrews, Taşlıcalı Yahya Bey’in bir gazeli üzerinde bu çok boyutlu anlam yapısını açıklamalı olarakgöstermiştir. 46Bütün bu çalışmalar Türk şiirinin anlam yoğunlaştırması yaparken çok anlam tabakalı bir anlatımoluşturduğu ve bunun için hitap ettiği kitle tarafından iyi bilinen anlatım araçlarından bu iş içinyararlandığı görülmektedir. Elma da bilinen en eski tarihlerden beri Türk edebiyatının eser verdiğicoğrafyalarda yaygın olarak yetişen bir meyvedir. Geniş okuyucu kitlesi tarafından iyi bilinen böyle birmeyvenin sanatçılar tarafından bir anlatım aracına dönüştürülmemesi düşünülemez. Türk şairleritarafından iyi tanınan bu meyve bir anlatım aracına dönüştürülmüş, sanat eserlerinde kullanıldıkça normal40 Ali Berat Alptekin, Halk Hikayelerinin Motif Yapısı, Akçağ Yayınevi, Ankara (1997), s. 183, 187, 196.41 Ali Berat Alptekin, age., 200, 219, 236.42 Ali Berat Alptekin, age., 202, 206, 212.43 T. Kortantamer, “Türk Şiirinde Ses Konusunda ve Ses Gelişiminin Devamlılığı Üzerine Bazı Düşünceler”, Eski TürkEdebiyatı Makaleler I, Akçağ Yayınevi, Ankara (1993), s. 274.44 T. Kortantamer, “Gül Kasidesi”, Eski Türk Edebiyatı Makaleler I, Akçağ Yayınevi, Ankara (1993), s. 414 – 415.45 Walter G. Andrews, Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı, (Çev. Tansel Güney), I. Baskı, İletişim Yayınları, İstanbul (2000), s. 54.46 Walter G. Andrews, age., 153-174.48
- Page 1 and 2: ISSN: 1301-2045EGE ÜNİVERSİTESİ
- Page 3 and 4: TÜRK DÜNYASI İNCELEMELERİ DERG
- Page 5 and 6: Mustafa TANÇ, Türk Dilinde Edilge
- Page 7 and 8: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaM
- Page 9 and 10: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa-
- Page 11 and 12: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa-
- Page 13 and 14: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaA
- Page 15 and 16: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa
- Page 17 and 18: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaB
- Page 19 and 20: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaA
- Page 21 and 22: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowak
- Page 23 and 24: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa
- Page 25 and 26: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa
- Page 27 and 28: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa
- Page 29 and 30: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa4
- Page 31 and 32: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa9
- Page 33 and 34: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa1
- Page 35 and 36: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa2
- Page 37 and 38: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaB
- Page 39 and 40: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaT
- Page 41 and 42: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaA
- Page 43 and 44: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaK
- Page 46 and 47: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 48 and 49: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 50 and 51: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 54 and 55: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 56 and 57: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 58 and 59: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 60 and 61: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 62 and 63: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 64 and 65: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 66 and 67: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 68 and 69: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 70 and 71: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 72 and 73: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 74 and 75: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 76 and 77: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 78 and 79: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 80 and 81: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 82 and 83: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 84 and 85: Türkiyədə və Azərbaycanda Xalq
- Page 86 and 87: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 88 and 89: Hisârî ve Eseri “Kit
- Page 90 and 91: Hisârî ve Eseri “Kit
- Page 92 and 93: Hisârî ve Eseri “Kit
- Page 94: Hisârî ve Eseri “Kit
- Page 97 and 98: Salim Çonoğlukullanmıştır. Kö
- Page 99 and 100: Salim Çonoğluİmir'in Saraç tara
- Page 101 and 102: Salim Çonoğluormandan ağaç taş
- Page 103 and 104:
Salim Çonoğlu- Kalkın, -dedi-, -
- Page 105 and 106:
Salim Çonoğluaydınlığı göreb
- Page 107 and 108:
Salim Çonoğluolarak bu kastedilme
- Page 109 and 110:
Fevzi Karademiraraştırmacı, “B
- Page 111 and 112:
Fevzi Karademir‣ Yer altında sı
- Page 113 and 114:
Fevzi KarademirHalk bilmecelerinde
- Page 115 and 116:
Fevzi KarademirAncak mekan olgusu,
- Page 117 and 118:
Fevzi Karademir‣ Kapıda kara oğ
- Page 119 and 120:
Fevzi Karademir2.1.4. Lugaz Kalıpl
- Page 121 and 122:
Fevzi Karademir‣ Ben bugün bir r
- Page 123 and 124:
Fevzi Karademir‣ Ah gidi âdem, i
- Page 125 and 126:
Fevzi Karademir‣ Uzun uzun urganc
- Page 127 and 128:
Fevzi Karademir‣ Kendi gider hind
- Page 129 and 130:
Fevzi Karademir‣ Uzaktan baktım:
- Page 131 and 132:
Fevzi Karademir‣ Babam kandil, de
- Page 133 and 134:
Fevzi Karademir‣ İki ayaklı fil
- Page 135 and 136:
Fevzi Karademir‣ Dünyanın dönd
- Page 137 and 138:
Fevzi KarademirKaynaklar ACIPAYAMLI
- Page 139 and 140:
Hasan Taner Kerimoğluİttihat ve T
- Page 141 and 142:
Hasan Taner Kerimoğluadamları da
- Page 143 and 144:
Hasan Taner Kerimoğlumeşrutiyetin
- Page 145 and 146:
Hasan Taner Kerimoğlutabiiyesi”n
- Page 147 and 148:
Hasan Taner KerimoğluAncak, hükü
- Page 149 and 150:
Hasan Taner KerimoğluCemiyetin yar
- Page 151 and 152:
Hasan Taner Kerimoğluyapılamayaca
- Page 153 and 154:
Hasan Taner KerimoğluEK: Fedakaran
- Page 156 and 157:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 158 and 159:
Irak Türkmen Şairlerinden Hasan G
- Page 160 and 161:
Irak Türkmen Şairlerinden Hasan G
- Page 162 and 163:
Irak Türkmen Şairlerinden Hasan G
- Page 164 and 165:
Irak Türkmen Şairlerinden Hasan G
- Page 166:
Irak Türkmen Şairlerinden Hasan G
- Page 169 and 170:
Nesrin SisYakut-Altay ve Kırgız T
- Page 171 and 172:
Nesrin SisYaman ise hatunu içinded
- Page 173 and 174:
Nesrin Sis74. Dogran eceŋ bolmasa,
- Page 175 and 176:
Nesrin SisAna gezer, kız gezer gar
- Page 177 and 178:
Nesrin SisAyal (kadın), ece (1. an
- Page 179 and 180:
Mübariz SüleymanliMehemmediyye”
- Page 181 and 182:
Mübariz Süleymanli4. Merkezi İda
- Page 183 and 184:
Mübariz Süleymanli1912-ci il Balk
- Page 185 and 186:
Mübariz Süleymanlibulunuyorlardı
- Page 187 and 188:
Mübariz Süleymanliocak 1915 senes
- Page 189 and 190:
Mübariz SüleymanliAtatürk ve Ner
- Page 191 and 192:
Mustafa TançEkin, Türkiye Türkç
- Page 193 and 194:
Mustafa TançBarça bul-u-l-gu kerg
- Page 195 and 196:
Mustafa Tançalmıştır. Bu eserde
- Page 197 and 198:
Mustafa TançBu dönemde, yine ünl
- Page 199 and 200:
Mustafa TançHac yolıdın kilgende
- Page 201 and 202:
Mustafa TançHarezm Türkçesinde i
- Page 204 and 205:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 206 and 207:
Dilbilimsel Kuramlar ve İdeolojia
- Page 208 and 209:
Dilbilimsel Kuramlar ve İdeolojige
- Page 210 and 211:
Dilbilimsel Kuramlar ve İdeolojiBu
- Page 212 and 213:
Dilbilimsel Kuramlar ve İdeolojiSa
- Page 214 and 215:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 216 and 217:
Efsane-Rivayetler ve Yer Adlarıele
- Page 218 and 219:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 220 and 221:
Uygurcadaki “büvi” Kelimesinin
- Page 222:
Uygurcadaki “büvi” Kelimesinin
- Page 225 and 226:
Muvaffak DuranlıPopov’un tek bir
- Page 227 and 228:
Muvaffak Duranlı23. “Yakutskie z
- Page 229 and 230:
3. Dipnotlarda "Ad Soyad" sıralama
- Page 231:
Milli Kütüphane, Milli Kütüphan