Türk Halk Edebiyatında Anlatım Aracı Olarak Elmanın Kullanımına Ontolojik Bir Yaklaşımşematik görüşler tabakası; ve son olarak da 4. Tasvir edilen şeylerin (nesne, insan ve olaylar) ve onlarınalınyazılarının tabakası.” 6Edebiyat eserini ontolojik yapısıyla inceleyen diğer araştırmacı Nicolai Hartmann da onuheterojen tabakalı bir varlık tabakası içinde ele alır. Fakat o, Roman Ingarden gibi sınırlanmış vebelirlenmiş belirli sayıda bir takım tabakalar düşünmez. Ona göre edebiyat eseri heterojen karakterde ikivarlık dairesinden meydana gelir. Bunların birisi zaman ve uzay içinde yer alan real varlık, diğeri realzaman ve uzayın dışında bulunan irreal varlıktır. Bunlar sanat eserinin iki ana varlık tabakasıdır. Butabakalar da kendi içinde tabakalı bir yapıya sahiptirler. Hartmann real tabaka olarak edebî eserdeki sözve kelime tabakasını alır. Maddî tabakanın üzerinde yer alan bir takım varlık alanları olarak bir şiirdekiduygu, düşünce ve anlamlar, bir roman, hikaye ve tiyatro eserinde irreal bir uzay ve zaman yine irrealfigürler, eylemler, düşünceler alınır. 7Sanatçı sanat eserini oluştururken çeşitli anlatım nesnelerini kullanarak amacı veya amaçlarıdoğrultusunda bir anlatım oluşturur. Anlatım araçlarının sanat eserinde kullanımında kullanılan araçobjektivationa uğrayarak bu anlatım gerçekleştirilir. Burada da yine karşımıza çok tabakalı bir yapı çıkar.Ontolojik yaklaşım çerçevesinde sanat eseri varlık olarak ele alınırken belli nitelik veözellikleriyle bir estetik obje olarak isimlendirilir ve ele alınırlar. Dış dünyadan bizim bilgi objesi olarakalgıladığımız real varlıkların normal algılanış biçimine objektion denir. Objektionda bir var-olan, birbilinç konusu, bir süjenin objesi olur. Fakat var- olan şeyde bir değişiklik meydana gelmez. Var-olan birnesnenin bizim süjemiz için bir obje olması bir objektion süreci olarak adlandırılır.Sanat eserinde ise bir objektion değil objektivation vardır. “Objektivation, var olan bir şeyin objehaline gelmesi olmayıp, var-olmayan bir şeyin ortaya konması anlamına gelir. Objektion’da söz konusuolan, var-olan bir şeyin objeleştirilmesidir. Buna karşılık objektivation’da, objektivation’dan önce varolmayanbir şeyin, her şeyden önce, meydana getirilmesidir. Objektion’da canlı tin (Geist), sadecealıcıdır, objeckivation’da ise yaratıcıdır.” 8 Objektivation’da bir objeleşme değil objektivleşme vardır.Objektivleşmede devreye canlı tinsel varlık, yani kişisel ya da ortak tin girer. Bu objektivleşmiş tinselvarlık varlık katagorisinde yeni bir varlıktır. Bu varlık tabakası real varlık tabakasından ayrıdır. Fakat varolabilmesi için bir real varlık tabakasına dayanması gerekir. “Buradan, objektivleşmiş varlığın, hem tinselhem de real varlığa katıldığı kendiliğinden ortaya çıkar. Bu objektivation’un dayandığı en temel birkanunu ifade eder. Objektivaion kanunu çift yanı olan bir kanundur. İlkin o şunu ifade eder: Tinsel içerik,real duyulur madde içine sokulduğu, yani maddeye özel bir biçim verilmekle ona bağlandığı ve onuntarafından taşındığı sürece içerilir. İkinci olarak da şunu ifade eder: Biçim verilmiş madde tarafındantaşınan tinsel içerik, daima, canlı tinin, yani kişisel ya da objektiv tinin karşı faaliyetine ihtiyaç duyar.” 9Bu çerçevede ele alındığında bir kelime, bir cümle, bir kavram, cümleyle anlatılan bir yargı veyadaha geniş bir anlatım bir objektivation olabilir. Estetik obje dediğimiz her türlü sanat yaratmaları varlıkolarak bu objektivation kategorisinin altına girerler. Sanatçı belli bir maddede objektivleştirdiği canlı tininbir süjeyi, bir başka bilinci etkilemesini ister. Bundan dolayı her objektivationda üçlü bir ilişki vardır. Birmaddeye konulmuş veya yüklenmiş olan şey başka birisi tarafından ortaya çıkarılır ve kavranır. Sanateserleri böyle bir üçlü ilişkinin ürünleridirler. 106 İsmail Tunalı, age., s. 104.7 İsmail Tunalı, age., s. 127-128.8 İsmail Tunalı, age., s. 59.9 İsmail Tunalı, age., s. 60.10 İsmail Tunalı, age., s. 63-64.43
Mustafa AksoySanat eserinde kullanılan bir varlık tabiattaki bağlarından koparak aşkın bir nitelik kazanır. Birvarlığın kendi real varlığına bir aşkınlık kazanması bizim ona yeni anlamlar yüklememiz ve onda yenianlamlar bulmamızdan kaynaklanır. Sanat eserinde varlıklar bu aşkın yapılarıyla yer alırlar. 11Objektivation işleminde real tabakadan irreal tabakanın derinliklerine doğru derinlikli bir tabakalıyapı sistemi mevcuttur. “Tabakalar, irreal sfer’in real sfer ile teşkil ettiği sınırdan başlayarak gitgidearkaya doğru uzanırlar. Başka türlü söylersek, tabakalarda hüküm süren prensip, duyulur sfer’denbaşlamak üzere, duyulur sfer’den gitgide bir uzaklaşmadır. Bu gitgide uzaklaşma içinde ontik tabakalarbirbirini kovalar; ve sonunda irrealite sfer’inin bütünlüğünü oluştururlar. Yalnız burada hâkim olan bellibir ilke vardır. O da, ön yapı sınırından itibâren arka-yapıya doğru ne kadar çok tabaka birbirinikovalarsa, o eser o derece bir derinlik ve zenginlik kazanır. Buna karşılık, tabaka sayısı ne kadar azolursa, bu, onun o derece sığ ve yoksul bir eser olduğunu ifade eder.” 12 Bu tabakalı yapı her zamanayrılmaz bir bütünlük içinde varlık alemine çıkar.Bu tabaklı yapı içinde edebiyat alanında sanatçılar çeşitli varlıkları bir anlatım aracı olarakkullanmışladır. Kullanılan bu varlıklar sanatçının hitap ettiği kitlenin yakından bilip tanıdığı bir anlatımaracı olması gerekir. Sanatçı bu anlatım aracını objectivationa uğratarak bir anlatım yapar, yapılan anlatıtabakalar düzeni içinde gerçekleşir. Türk halk edebiyatı anlatıları ve şiirleri içinde anlatı aracı olarakobjectivationa uğratılarak yaygın kullanılan anlatım araçlarından birisi Türk yurtlarında tarihin bilinen eneski devirlerinden beri yabanî ve ıslah olarak yaygın yetişen elmadır.Türk Coğrafyasında ElmaTürk Edebiyatı’nın İslam öncesi Uygur dönemi eserlerinin verildiği önemli bölgelerden Turfanbölgesi elmanın yabani ve ıslah çeşitlerinin bol miktarda yetiştiği bölgelerden birisidir. XIII yüzyıldanitibaren bu bölge ile ilgili bilgi verilen kaynaklarda bölgede en çok elmanın yetiştiği ve bölgedeki“Almalık” ve “Alma-Ata” şehirlerinin adlarını çevrelerindeki çok sayıda elmadan aldıklarıkaydedilmektedir. Turfan bölgesinin kuzeyinde sulanarak yetişen elma bahçelerinin yanı sıra bolmiktarda yabanî elma bulunmakta Altay Türkleri bu elmaya “urman elması” yani orman elması isminivermektedirler. 13 Yine İslamî dönem Türk Edebiyatı’nın ilk eserlerinin verildiği Kaşgar, Ferganabölgelerinde de XIII – XIV. Yy. kaynaklarında bol miktarda elma yetiştiği kaydedilmektedir. KaşgarlıMahmud, Divânü Lugati’t-Türk’te bölgede yetişen iki elma çeşidinden bahseder. Fergana bölgesinindağlarında bol miktarda elma yetişmekte halk bunları toplayıp yiyebilmektedir. 14XVI. yüzyıl kaynaklarından Bâbür’ün hatıratını ve gördüklerini anlattığı Bâbürnâme olaraktanınan eserinde Kâbil yöresinde ve Gazne’de bol miktarda elma yetiştiğinden ve Gazne elmalarınınHindistan’a satılmasından bahsedilmektedir. 15 Türklerin X. Yüzyıldan itibaren gelip yerleştiğiAnadolu’da da çok çeşitli meyveler yetişmekle birlikte en bol yetişen meyvelerden birisi de bilinen eneski kayıtlardan itibaren elmadır. Elma, Akdeniz iklim kuşağı meyvelerinin yaygın olarak yetiştiği <strong>Ege</strong> veAkdeniz sahilleri dışarıda bırakılırsa, armut ve üzümle birlikte Anadolu’nun en yaygın yetişenmeyvesidir. XI – XIV, yüzyıl kaynaklarında Anadolu’nun Ahlat, Erzincan, Akşehir, İstanbul gibiyerlerinde elma yetiştiğinden ve Akşehir elmasının çeşitlerinden bahsedilmektedir. 1611 İsmail Tunalı, age., s. 67-68.12 İsmail Tunalı, age., s. 102.13 Hüseyin Salman, “XIII-XV. Asırlar Arasında Orta Asya’da Yetişen Meyveler ve Ekonomik Değeri”, Meyve Kitabı, (Editörler:Emine Gürsoy Naskalı, Dilek Herkman), Kitabevi , İstanbul (2006), s. 513-514.14 Hüseyin Salman, age., s. 512.15 Mesut Şen, “Bâbürnâme’de Meyveler”, Meyve Kitabı, (Editörler: Emine Gürsoy Naskalı, Dilek Herkman), Kitabevi, İstanbul(2006), s. 304, 310.16 Emine Uymaz, “XI- XIV Yüzyıllarda Anadolu’da Yetişen Meyveler”, Meyve Kitabı, (Editörler: Emine Gürsoy Naskalı, DilekHerkman), Kitabevi, İstanbul (2006), s. 494.44
- Page 1 and 2: ISSN: 1301-2045EGE ÜNİVERSİTESİ
- Page 3 and 4: TÜRK DÜNYASI İNCELEMELERİ DERG
- Page 5 and 6: Mustafa TANÇ, Türk Dilinde Edilge
- Page 7 and 8: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaM
- Page 9 and 10: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa-
- Page 11 and 12: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa-
- Page 13 and 14: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaA
- Page 15 and 16: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa
- Page 17 and 18: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaB
- Page 19 and 20: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaA
- Page 21 and 22: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowak
- Page 23 and 24: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa
- Page 25 and 26: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa
- Page 27 and 28: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa
- Page 29 and 30: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa4
- Page 31 and 32: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa9
- Page 33 and 34: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa1
- Page 35 and 36: A. Ýazberdiýew - M. Hudaýkulowa2
- Page 37 and 38: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaB
- Page 39 and 40: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaT
- Page 41 and 42: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaA
- Page 43 and 44: A. Ýazberdiýew - M. HudaýkulowaK
- Page 46 and 47: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 50 and 51: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 52 and 53: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 54 and 55: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 56 and 57: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 58 and 59: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 60 and 61: Türk Halk Edebiyatında Anlatım A
- Page 62 and 63: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 64 and 65: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 66 and 67: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 68 and 69: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 70 and 71: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 72 and 73: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 74 and 75: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 76 and 77: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 78 and 79: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 80 and 81: Dinler Coğrafyası Işığında Bu
- Page 82 and 83: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 84 and 85: Türkiyədə və Azərbaycanda Xalq
- Page 86 and 87: Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 88 and 89: Hisârî ve Eseri “Kit
- Page 90 and 91: Hisârî ve Eseri “Kit
- Page 92 and 93: Hisârî ve Eseri “Kit
- Page 94: Hisârî ve Eseri “Kit
- Page 97 and 98: Salim Çonoğlukullanmıştır. Kö
- Page 99 and 100:
Salim Çonoğluİmir'in Saraç tara
- Page 101 and 102:
Salim Çonoğluormandan ağaç taş
- Page 103 and 104:
Salim Çonoğlu- Kalkın, -dedi-, -
- Page 105 and 106:
Salim Çonoğluaydınlığı göreb
- Page 107 and 108:
Salim Çonoğluolarak bu kastedilme
- Page 109 and 110:
Fevzi Karademiraraştırmacı, “B
- Page 111 and 112:
Fevzi Karademir‣ Yer altında sı
- Page 113 and 114:
Fevzi KarademirHalk bilmecelerinde
- Page 115 and 116:
Fevzi KarademirAncak mekan olgusu,
- Page 117 and 118:
Fevzi Karademir‣ Kapıda kara oğ
- Page 119 and 120:
Fevzi Karademir2.1.4. Lugaz Kalıpl
- Page 121 and 122:
Fevzi Karademir‣ Ben bugün bir r
- Page 123 and 124:
Fevzi Karademir‣ Ah gidi âdem, i
- Page 125 and 126:
Fevzi Karademir‣ Uzun uzun urganc
- Page 127 and 128:
Fevzi Karademir‣ Kendi gider hind
- Page 129 and 130:
Fevzi Karademir‣ Uzaktan baktım:
- Page 131 and 132:
Fevzi Karademir‣ Babam kandil, de
- Page 133 and 134:
Fevzi Karademir‣ İki ayaklı fil
- Page 135 and 136:
Fevzi Karademir‣ Dünyanın dönd
- Page 137 and 138:
Fevzi KarademirKaynaklar ACIPAYAMLI
- Page 139 and 140:
Hasan Taner Kerimoğluİttihat ve T
- Page 141 and 142:
Hasan Taner Kerimoğluadamları da
- Page 143 and 144:
Hasan Taner Kerimoğlumeşrutiyetin
- Page 145 and 146:
Hasan Taner Kerimoğlutabiiyesi”n
- Page 147 and 148:
Hasan Taner KerimoğluAncak, hükü
- Page 149 and 150:
Hasan Taner KerimoğluCemiyetin yar
- Page 151 and 152:
Hasan Taner Kerimoğluyapılamayaca
- Page 153 and 154:
Hasan Taner KerimoğluEK: Fedakaran
- Page 156 and 157:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 158 and 159:
Irak Türkmen Şairlerinden Hasan G
- Page 160 and 161:
Irak Türkmen Şairlerinden Hasan G
- Page 162 and 163:
Irak Türkmen Şairlerinden Hasan G
- Page 164 and 165:
Irak Türkmen Şairlerinden Hasan G
- Page 166:
Irak Türkmen Şairlerinden Hasan G
- Page 169 and 170:
Nesrin SisYakut-Altay ve Kırgız T
- Page 171 and 172:
Nesrin SisYaman ise hatunu içinded
- Page 173 and 174:
Nesrin Sis74. Dogran eceŋ bolmasa,
- Page 175 and 176:
Nesrin SisAna gezer, kız gezer gar
- Page 177 and 178:
Nesrin SisAyal (kadın), ece (1. an
- Page 179 and 180:
Mübariz SüleymanliMehemmediyye”
- Page 181 and 182:
Mübariz Süleymanli4. Merkezi İda
- Page 183 and 184:
Mübariz Süleymanli1912-ci il Balk
- Page 185 and 186:
Mübariz Süleymanlibulunuyorlardı
- Page 187 and 188:
Mübariz Süleymanliocak 1915 senes
- Page 189 and 190:
Mübariz SüleymanliAtatürk ve Ner
- Page 191 and 192:
Mustafa TançEkin, Türkiye Türkç
- Page 193 and 194:
Mustafa TançBarça bul-u-l-gu kerg
- Page 195 and 196:
Mustafa Tançalmıştır. Bu eserde
- Page 197 and 198:
Mustafa TançBu dönemde, yine ünl
- Page 199 and 200:
Mustafa TançHac yolıdın kilgende
- Page 201 and 202:
Mustafa TançHarezm Türkçesinde i
- Page 204 and 205:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 206 and 207:
Dilbilimsel Kuramlar ve İdeolojia
- Page 208 and 209:
Dilbilimsel Kuramlar ve İdeolojige
- Page 210 and 211:
Dilbilimsel Kuramlar ve İdeolojiBu
- Page 212 and 213:
Dilbilimsel Kuramlar ve İdeolojiSa
- Page 214 and 215:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 216 and 217:
Efsane-Rivayetler ve Yer Adlarıele
- Page 218 and 219:
Türk Dünyası İncelemeleri Dergi
- Page 220 and 221:
Uygurcadaki “büvi” Kelimesinin
- Page 222:
Uygurcadaki “büvi” Kelimesinin
- Page 225 and 226:
Muvaffak DuranlıPopov’un tek bir
- Page 227 and 228:
Muvaffak Duranlı23. “Yakutskie z
- Page 229 and 230:
3. Dipnotlarda "Ad Soyad" sıralama
- Page 231:
Milli Kütüphane, Milli Kütüphan