• ÖZELGELERKurumlar Vergisi Kanununun “Kabul edilmeyen indirimler”başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b)bendinde, örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplananfaiz, kur farkları ve benzeri giderlerin kurumkazancının tespitinde indirim konusu yapılamayacağıhüküm altına alınmıştır.Aynı Kanunun 12 nci maddesinde de;“(1) Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkiliolan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak teminederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemiiçinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesininüç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülüsermaye sayılır.(2) Yukarıda belirtilen karşılaştırma sırasında, sadeceilişkili şirketlere finansman temin eden kredi şirketlerindenyapılan borçlanmalar hariç olmak üzere, anafaaliyet konusuna uygun olarak faaliyette bulunan veortak veya ortakla ilişkili kişi sayılan banka veya benzerikredi kurumlarından yapılan borçlanmalar % 50 oranındadikkate alınır....(5) Yukarıda belirtilen oranlar, borç veren ortaklarve ortakların ilişkide bulunduğu kişiler için topluca dikkatealınır.(6) Aşağıda sayılan borçlanmalar örtülü sermaye sayılmaz:a) Kurumların ortaklarının veya ortaklarla ilişkilikişilerin sağladığı gayrinakdi teminatlar karşılığındaüçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar.b) Kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarlailişkili kişilerin, banka ve finans kurumlarındanya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarlakısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalar....(7) Örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faizve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir veKurumlar Vergisi kanunlarının uygulanmasında, gerekborç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermayeşartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günüitibarıyla dağıtılmış kar payı veya dar mükellefler içinana merkeze aktarılan tutar sayılır...”hükümlerine yer verilmiştir.Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç)bendinde, dar mükellefiyete tabi kurumların menkulsermaye iratları (Gelir Vergisi Kanununufn 75 inci maddesininikinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralıbentlerinde sayılanlar hariç olmak üzere) üzerinden,bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzerenakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenlertarafından; aynı maddenin üçzüncü fıkrasında ise tammükellef kurumlar tarafından, Türkiye’de bir iş yeriveya daimi temsilci aracılığıyla kar payı elde edenlerhariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlarvergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan(Karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz.)ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikincifıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılankar payları üzerinden bu Kanunun 15 inci maddesininüçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tabi tutulankazançlar hariç olmak üzere kurumlar vergisi kesintisiyapılacağı; aynı maddenin altıncı fıkrasında yıllıkveya özel beyanname veren dar mükellef kurumların,indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından,hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonrakalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden,kurum bünyesinde % 15 oranında kurumlar vergisikesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.Örtülü sermaye uygulamasına yönelik olarak 1 serino.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde ayrıntılı açıklamalaryer almış olup, Tebliğin *12.1.3. Borcun Doğrudanveya Dolaylı Olarak Temin Edilmesi” başlıklı bölümünde;“Borcun kullanan kurumun, borcu ortaklık ilişkisiolan bir kurumdan veya ortakları ile ilişkili bir başkakurumdan doğrudan temin etmemesi örtülü sermayeninmevcut olmayacağı anlamına gelmemektedir.Borcun, ortak veya ortakla ilişkili kişiden ancaküçüncü kişi üzerinden dolaylı olarak temin edilmesidurumunda da örtülü sermaye söz konusu olabilecektir.Dolaylı olarak temin edilen borçlanmalarda arayabirden fazla kurumun girmesi borcun örtülü sermayeolarak kabul edilmesine engel teşkil etmemektedir.”Tebliğin *12.1.5. Borcun öz sermayenin üç katını aşması”başlıklı bölümünde;“Ortaklar veya ortakla ilişkili kişiden temin edilipişletmede kullanılan borçların örtülü sermaye olarakkabul edilebilmesi için bu borçların hesap dönemininbaşındaki öz sermayenin üç katını aşması gerekmektedir.Dolayısıyla, ortak veya ortakla ilişkili kişilerden yapılanborçlanmalarda, bu kişilerden alınan borçlarıntoplamının hesap dönemi başındaki öz sermayenin üçkatı ile karşılaştırılması ve bu oranı aşan borç tutarlarınınoranı aştıkları sürece ilgili hesap dönemi için örtülüsermaye olarak dikkate alınması gerekmektedir.”,Açıklamalarına yer verilmiştir.Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Şirketinizindar mükellef ortağının sağlamış olduğu krediler örtülüsermayenin hesaplanmasında dikkate alınacak olup örtülüsermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeriödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve KurumlarVergisi Kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alangerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarınıngerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyladağıtılmış kar payı veya dar mükellefler için ana merkezeaktarılan tutar olarak değerlendirilecektir. Dolayısıyla,örtülü sermaye şartlarının oluşması durumundasöz konusu faiz ödemeleri dar mükellef ortağınıza dağıtılmışkar payı sayılacak ve Kurumlar Vergisi Kanununun30 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca % 15oranında kurumlar vergisi kesintisine tabi tutulacaktır.100BÜLTEN • MAYIS-HAZİRAN 2012
Örtülü sermaye şartalırın gerçekleşmemesi durumundaise söz konusu kredi karşılığında tahakkuk edenfaizler esas itibarıyla dar mükellef ortağınıza ödenmişsayılacağından, bu tutarlar üzerinden Kurumlar VergisiKanununun 30 uncu maddesinin birinci fırkasının (ç)bendi uyarınca % 10 oranında kurumlar vergisi kesintisiyapılacaktır. Ayrıca, dolaylı olarak dar mükellef ortağınızdansağlamış olduğunuz bu krediye ilişkin koşullarıntespitinde transfer fiyatlandırması yoluyla örtülükazanç dağıtımı hükümlerinin de dikkate alınmasınıngerekeceği tabiidir.Öte yandan, şirketinizin elde etmiş olduğu karınana merkeze aktarılmaması halinde nakden veya hesabenbir ödemeden söz edilemeyceğinden tevkifat yapılmasınagerek bulunmamaktadır.Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Yönünden:Başvuru konusu işleminizin, hükümleri 01.01.1990-31.12.2010 tarihleri arasında uygulanan Türkiye-AlmanyaÇifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması çerçevesindedeğerlendirilebilmesi için, anılan tarihlerarasında gerçekleştirilmiş olması gerekmektedir. Ancakbaşvurunuzun incelenmesinden, merkezinize yapılanveya yapılacak olan faiz ödemesinin dönemi alaşılamamaktadır.Diğer taraftan, ödemenin 31.12.2010 tarihindensonra yapılması veya yapılacak olması durumunda isekonunun yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göredeğerlendirileceği tabiidir.Bilgi edinilmesini rica ederim.T.C.SİVAS VALİLİĞİDefterdarlık Genel MüdürlüğüTarih : 22.04.2012Sayı : B.07.4.GİB.0.58.10.00- 2011-1-31-2Konu : Eş adına ödenen isteğe bağlı sigorta primlerininücretin safi tutarının tespitinde gider olarakindirilememesi hk.İlgili Kanun ve Madde: GVK 63İlgide kayıtlı dilekçenizde; ... Hastanesinde memurolarak çalıştığınız ve eşiniz adına ödenen isteğe bağlısigorta primlerinin, ücretinizin safi tutarının tespitindeindirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Defterdarlığımızdangörüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesindeücretin tanımı yapılmış olup, aynı Kanunun 63 üncümaddesinde;“Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilenpara ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamındanaşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır....3- Sigortanın veya emeklilik sözleşmesininTürkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir sigortaveya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olmasışartıylap; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarınaait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik,analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri içinhizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireyselemeklilik sistemine ödenen katkı payları,indirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkılarıntoplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 10’unu(bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleriiçin ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilenücretin % 5’ini) ve yıllık olarak asgari ücretin yıllıktutarını aşamaz...”hükmü yer almaktadır.Diğer taraftan, 3 No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinin“3.1- Ödenen Katkı Payları ve Sigorta Primlerinin ÜcretMatrahının Tespitinde indirimi” başlıklı bölümünde;“...indirim konusu yapılacak katkı payı veya prim tutarınıntespitinde esas alınacak ücret işveren tarafındançalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık (maaş),prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi süreklinitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı olacaktır.Geder karşılığı ödenen tutarlar (yapılan gerçek birgiderin karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.Bir takvim yılı içerisinde bireysel emeklilik ve diğerşahıs sigorta primleri ile ilgili olarak yapılabilecek indirimtutarı asgari ücretin yıllık bazda dikkate alınacakolup, yıl içinde asgari ücret tutarında meydana gelebilecekdeğişiklikler, indirim yapılacak tutarların hesabındadikkate alınacaktır.Ücretlinin eşine ve küçük çocuklarına ait hayat,ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, bireysel emekliliksistemine ödenen katkı payları da yukarıda belirtilensınırlamalar çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir...”Açıklamalarına yer verilmiştir.Buna göre, eşiniz adına ödediğiniz isteğe bağlı sigortaprimleri, kanunda sayılan indirimi yapılabilecekprim ve katkı payları arasında yer almadığından, ücretinizinsafi tutarının tespitinde gider olarak indirilmesimümkün bulunmamaktadır.Bilgi edinilmesini rica ederim.• ÖZELGELERBÜLTEN • MAYIS-HAZİRAN 2012 101