16.12.2018 Views

MUSİKÂR EDEBİYAT KÜLTÜR EĞİTİM DERGİSİ 1. SAYI

GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY

GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

MERYEM<br />

Təranə TURAN RƏHİMLİ<br />

Hava yeni kararmıştı.<br />

Avluda sessizlik vardı. Ninem kümese bakıp<br />

tavukları-civcivleri yokladı, hepsinin tünekte<br />

büzüşüp yattığını görünce kümesin kapısını<br />

kapattı. Parmaklıktan tutup her zamanki gibi<br />

yavaş adımlarla iki katlı evin ikinci katına<br />

çıkan merdivenlerden yukarı çıkıyordu ki,<br />

avlu kapısı açıldı. (Avlu kapısını kapatmayı<br />

unuttuğunu da şimdi anladı.) Avlu kapısı<br />

önünde komşu Ruhsare göründü. O, «buraya<br />

gel, burasıdır» diye avluya davet ettiği yaşlı<br />

kadınla açık kapıdan içeri girdi. Ninem bu<br />

vakitsiz misafirlerin gelişine şaşırsa da bunu<br />

belli etmedi. Ruhsare kapı komşusu idi, avlu<br />

kapıları birbirine bakıyordu. Lakin konukomşuya<br />

gidip-gelmezdi, nadiren birisinin<br />

kapısını açardı. Üstelik, avludan el-ayağın<br />

çekildiği karanlık düşen bir vakitte. Ninem<br />

hemen bu vakitsiz gelişin Ruhsare’nin önüne<br />

düşüp yol gösterdiği bu yaşlı kadınla ilgili<br />

olduğunu anladı. Gelenlerle selamlaşıp rahatsız<br />

bakışlarını onlara dikti. Ruhsare de onu<br />

beklemede bırakmayıp çabucak konuya girdi.<br />

Güzel haberi çabuk verme telaşıyla meraklı bir<br />

üslupla nineme sordu:<br />

– Tavat, iyi bak bakalım, kim olduğunu biliyor<br />

musun?<br />

Ninem 65 – 70 yaşlarında görünen, uzun<br />

boylu, beyaz tenli, ela gözlerinin bebekleri<br />

heyecandan titreyen bu garip kadını dikkatlice<br />

süzdü. Kadının aşağı sarkmış örtüsünün<br />

altında görülen düz saçları da, mucize bekliyor<br />

gibi düğümlediği kaşları<br />

da bembeyaz idi. Bu beyazlık onun aydınlık<br />

çehresine özel bir güzellik veriyor, simasını<br />

daha da nurlu gösteriyordu. Tahminen aynı<br />

yaşta görünen bu iki kadın uzun bir süre<br />

bakıştılar. Birden ninemin bakışları kadının<br />

gözlerinin derinliğine takılıp kaldı. «Meryem»<br />

sözünün dilinden düşmesi ile onların biri<br />

birilerine sarılması, gözyaşlarının biri birine<br />

karışması aynı anda gerçekleşti. Bu sahne,<br />

izlemeye duran çoluk-çocuğu da, komşu<br />

Ruhsare’yi de hüzünlendirdi.<br />

Ninem, «Allah-Allah! Kamboy’umun canciğeri»<br />

diye diye adı Meryem olan bu kadını<br />

öpüp kucaklamaya doymuyordu. Artık<br />

evdekiler de bu adı işittiklerinde misafirin<br />

kimliğini anlamışlardı. Hepsi şaşkınlıkla<br />

Meryem’e bakıyordu. Efsanenin gerçekleşmesi<br />

imkânsız göründüğü gibi Meryem’in uzak<br />

geçmişteki hatıralardan gelişi de masal<br />

kahramanının gerçek hayatta görünmesi<br />

gibi inanılmaz şaşkınlık doğurmuştu. Çocuk<br />

yaşlarından ninemin mutlu genç kızlık çağları,<br />

bey konağındaki bolluk günleri, daha sonra<br />

babası Dadaş Bey’in sürgün edilmesi, yeni<br />

evlenmiş, henüz çoluk-çocuk sahibi olmayan<br />

kardeşi Kamboy’un ahretliği Meryem’in<br />

sevgili erkeğinden zorla koparılıp sürgüne<br />

gönderilmesi, sonra Kamboy’un savaşta yitik<br />

düşmesi, anası Zabite Hanım’ın üzüntüden azap<br />

çekerek ölmesi…<br />

23

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!