MUSİKÂR EDEBİYAT KÜLTÜR EĞİTİM DERGİSİ 1. SAYI
GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY
GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>MUSİKÂR</strong>’DAN YENİ BİR<br />
BESTE<br />
-Editör’den-<br />
Uzun yıllar önce, çok uzun yıllar önce<br />
başladı bu aşk, bu sevda… Yazı ve edebiyat<br />
aşkından bahsediyoruz; hatta daha ötesi,<br />
insanlık yolunda olgunlaşma, insanlığa<br />
insanlar yetiştirebilme, insanlığa insanca<br />
iz bırakma, yani ‘İNSAN’ sevdasından<br />
bahsediyoruz…<br />
Yüreği yazma ve anlatma arzusu ile dolu<br />
olanların tutulduğu bir kara sevdadır<br />
bu. Böylesi bir sevdaya bedenlerinin<br />
tüm zerresi, hayatlarının her anı ile<br />
tutulmuşların, ölümlere bile eserleri<br />
ile hayat verebilmişlerin hikâyesidir bu<br />
sevda… Elinden tuttuğumuz, yüreğimizin<br />
titrediği öyle bir sevdadır ki ‘<strong>MUSİKÂR</strong>’ın,<br />
musikârların yaşadığı, yaşattığı canlı ve<br />
ateşli bir hikâyedir, hissettiğimiz…<br />
Hayatla ölüm arasındaki o ‘can’ı, bilen<br />
ve bulmaya azimli; hakiki hayatın her an<br />
yanışla aynı demde, her an kül / kul oluş<br />
ve her defasında küllerden yeniden doğuş<br />
olduğu hakikatini görenlerin (ve bazı<br />
bazı bulanların) hikâyesidir, anlatılan;<br />
daima anlatılacak olan… Yüzyıllar boyu,<br />
birbirleriyle yürek kementi ile sıkı<br />
sıkıya bağlanmış, daha nice yüzyıl aynı<br />
kementlerle bağlanacak; ‘yokluk’a ve<br />
‘Varlık’a tutkunların, önce gayret ve sonra<br />
hayret etmişlerin hikâyeleridir sizlerle<br />
buluşturacağımız… Aslında, hikâyeleri<br />
bize armağan eden yanan yürekleri<br />
dinleteceğiz sizlere: Her biri bir yanı ile<br />
bambaşka, yani ‘biricik; ama her biri<br />
özünde aynı, yani ‘Bir’ içinde bir olan,<br />
nağmeleriyle… Bu nağmelerle, kim bilir<br />
belki de, yeni yeni yürekleri yeniden ve<br />
hep yeniden tutuşturacağız. Bunu bilir,<br />
bulur ve buna erersek bizim için ne büyük<br />
saadet!..<br />
Yaratan’a sonsuz hamdü senalar ederiz<br />
ki O’nun ‘ol ‘demesi ile şu fani dünyada,<br />
hiç bitmeyen ateşleriyle ‘Bir’in içinde<br />
eriyerek, ‘Bir’in izni ile can bulmuş<br />
derin ve bitimsiz nağmeli hikâyelerin<br />
sahipleri, aşka tutkunlar, ölesiye âşıklar<br />
vardır. Vardır; yaşı, başı, yaşadığı zamanı,<br />
bulunduğu makamı ve dahi mekânı ne<br />
olursa olsun… Onları bir eden, ancak,<br />
‘içlerindeki ateş dolu yürek terazileri’ ile<br />
besteledikleri, Bir‘e meftunluğu anlatan<br />
‘aşk şarkıları’dır… O âşıklar ki hayata,<br />
ölüme; Yaratan’a yaratılana; aşka, sevgiye;<br />
ilme, sanata; geceye, gündüze; suya,<br />
ateşe; havaya, toprağa; uçmaya, konmaya;<br />
yazıya, söze âşıklar… Sohbete muhabbete;<br />
paylaşmaya, bölüşmeye; birleşmeye, bir<br />
olmaya; ‘Bir’e varmaya, ‘Bir’de kalmaya;<br />
yola, yolculuğa, seyyaha; sefere, fethe;<br />
hatt’a, müziğe; hakkaniyete, letafete;<br />
hülasa ‘Hayy’, ‘Mufassir, ‘Latif’, ‘Âlim’ ve<br />
‘Hakk’ Güzel İsimlerinin ‘sayesi ve âteşi’<br />
ile hem yokluğa hem de varlığa âşıktır,<br />
onlar… Şu yokluk denizine ve sonsuz<br />
semaya bıraktıkları her damla, her nefes;<br />
işte bu aşk ezgisinin hiç bitmeyecek<br />
notaları olur…<br />
5