MUSİKÂR EDEBİYAT KÜLTÜR EĞİTİM DERGİSİ 1. SAYI
GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY
GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Hikâyesini bitirip başını kaldırdığında<br />
genç kızın dolu dolu gözleriyle karşılaştı.<br />
Anlattıklarından epeyce etkilendiği belliydi.<br />
Garip bir şekilde sadece teşekkür ederek<br />
yanından ayrıldı Aslı. Muhsin Dede, bunca<br />
yıldır anlatamadıklarını sayıp döktüğü için<br />
rahatlamış olsa da kızın o hali gözünün önünden<br />
gitmiyordu. İstemeden onu üzmüştü galiba.<br />
O gün çok daha erken bir saatte döndü<br />
evine. Koskoca köprüye sığamamış, kendini<br />
eve atmıştı. Sonraki günlerde gidemedi tartı<br />
bekçiliğine. İçinden gelmiyordu.<br />
Nihayet iki haftanın sonucunda kızını<br />
bulma umudunu koluna takarak köprünün<br />
yolunu tuttu. Ama artık direnci azalmıştı. Belli<br />
ki biricik kızını burada bulamayacaktı. Yaptığı<br />
araştırmalar sonucunda kızının bu semtte<br />
yaşıyor olma ihtimali yüksekti. Şimdi yirmili<br />
yaşlarının ortasındaydı ve kim bilir annesine<br />
ne çok benziyordu. Evet, evet bu köprüdeki son<br />
haftası olsundu bu. Farklı yerlerde aramaya<br />
devam edecekti.<br />
Köprüye vardığında Aslı’nın büyük bir<br />
heyecanla kendisini beklediğini görünce şaşırdı.<br />
Onunla karşılaşacağını düşünmemişti. Üstelik<br />
bu sefer, bir çift gözde aylardır aradığı kıvılcımla<br />
beraber kendisine sımsıcak bakıyordu Aslı.<br />
***<br />
Küçük kardeşi masanın üzerine bıraktığı<br />
bir tomar parayı, hiçbir açıklama yapmadan<br />
Muhsin Dede’ye verdi. Ne olduğunu anlamaya<br />
çalışan meraklı bakışlarla kardeşini süzdüğünde<br />
neşeyle dudaklarını ısırdığı fark etti. Küçükken<br />
de gizlice yaptığı her yaramazlıktan sonra<br />
aynen böyle yapar, kendisini bu şekilde ele<br />
verirdi kardeşi. Yine gizli saklı bir iş çevirmiş<br />
olmalıydı.<br />
-Bu para senin abi. Alnının teriyle kazandın.<br />
-Dalga mı geçiyorsun benimle? Benim bu<br />
paradan haberim bile yok.<br />
-Artık var ve hatta sen bundan böyle<br />
tanınmış bir ressamsın. Bu para da o çok<br />
sevdiğin tablonun karşılığı.<br />
-!!??<br />
-Şeyy abi. Hani “Buzdaki Aşk” adını verdiğin<br />
tablo vardı ya.<br />
-Eee ne olmuş ona?<br />
-Uzun zamandır tanıdığım, resim sanatıyla<br />
yakından ilgilenen bir arkadaşıma senden söz<br />
etmiştim ve tablolarından. Merak ettiğinden<br />
bir örneğini isteyince onu götürdüm.(Çünkü o<br />
tabloyu ben de çok beğenmiştim.) Öylesine sevdi<br />
ki hemen satın aldı tabloyu. Hayalini bildiğim<br />
için sana sormadan ona sattım resmini. Eser,<br />
sosyetede epey rağbet görmüş ve şimdi senden<br />
benzeri tablolarla bir sergi açmanı istiyorlar.<br />
Muhsin Dede ne diyeceğini bilmez halde<br />
duyduklarını anlamaya çalışıyordu. Bir<br />
yandan çok sevdiği tablosu izinsiz satıldığı için<br />
kızgın, bir yandan gençlik hayaline geç de olsa<br />
kavuştuğu için mutluydu. Biraz düşündükten<br />
sonra teklifi kabul etti üstelik kızı da çektiği<br />
resimlerle babasına yardımcı olacaktı.<br />
Ancak aklındaki üzüntülü surat ifadelerini<br />
resmetmek yerine şimdiki ruh haline uygun<br />
olarak mutluluk kokan simalar çizecekti. Bu<br />
kez acının değil mutluluğun gözyaşını anlatmak<br />
istiyordu. Çünkü artık tamamıyla sevinçli bir<br />
adamdı.<br />
83