MUSİKÂR EDEBİYAT KÜLTÜR EĞİTİM DERGİSİ 1. SAYI
GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY
GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yine yıllar yıllar geçti, köprülerin altından<br />
da çok sular aktı. Devir devran döndü<br />
öğretmen olarak gönderildiğim Almanya<br />
Nürnberg’deyim şimdi UntereBau Strasse de<br />
oturuyoruz. Sokağımızın parkında, hani şu<br />
hep kuşlara ve farelere ekmek simit attığım,<br />
ders çıkışı kafamı ve gönlümü dinlendirdiğim;<br />
HasdörferPlazt taki parkımızda. Bahar gelir<br />
gelmez akşamüzerleri İtalyan dondurmacı<br />
da gelir parka kampanasını çalarak küçük<br />
dolmuşuyla.Çocuklar duyunca hemen zilin<br />
sesine üşüşürler yine dondurmacının etrafına<br />
tıpkı bizim çocukluğumuzda dondurmacının<br />
tahta arabasına üşüştüğümüz gibi Ha kırk yıl<br />
önce ha kırk yıl sonra ne fark eder o zaman araba<br />
tahtadandı, şimdiki motorlu, satıcı yanık bir<br />
Anadolu delikanlısı Türk’tü, bu yaşlı bir İtalyan,<br />
yer Sungurlu Yıldız sokaktı, şimdi Nürnberg<br />
HasdörferPlatzt, çocuklar Ayşe, Fatma Hüseyin<br />
Adem‘di şimdi Aras, Ilgaz, Carmen, Alina, Selina<br />
Neo… ama dondurma hep dondurma çocuk da hep<br />
çocuk. Hala daha dondurmacının kampanasının<br />
sesi duyulur duyulmaz parkın her köşesindeki<br />
çocuklar ‘’Eis Eis (ays ays) diyerek yıldırım gibi<br />
annesine koşuyor para istemeye, annesi:<br />
- Ilgaz daha yeni yedin aysını diyor, yarı Türkçe<br />
yarı Almanca oluşturduğu karma diliyle ama<br />
Ilgaz çoktan alıp parayı koşuyor dondurma<br />
arabasının yanına. Bazen ben de katılıyorum<br />
bu cıvıltılı kalabalığa ellili yaşlarıma bakmadan<br />
daha bahar olmasına hastalanabileceğime<br />
bakmadan alıyorum dondurmanın çileklisini<br />
hem de. Bazen de yaşlı ve biraz pasaklı İtalyan<br />
sütle dondurmayı bir güzel mikserden geçirip<br />
sütlü çilekli dondurmalı içeceği koca bir bardağa<br />
koyup veriyor elime, içeceğini alıp otuyorsun<br />
parktaki oturağına hem Allahın kullarını<br />
seyrediyorsun sevgiyle hem de dondurmalı<br />
içeceğini yudumluyorsun keyifle. İşte yine bizim<br />
aksak Alman komşu geçiyor:<br />
-Grüss Got diyor Bayern ‘e has selamıyla ben<br />
de ona diyorum, dün de zenci sevgilisi ve zenci<br />
çocukları olan Kendisi Rus ya da Romen olan<br />
kadının sevgilisi ya da fedaisi olan bizim Türk<br />
Dönerci genç, biraz karışık oldu değil mi? Kafanız<br />
karıştı. Burda bu işler hakikaten baya bi karışık<br />
da her neyse biz dondurmaya gelelim, bizim<br />
dönerci genç sevgilisinin zenci sevgilisinden<br />
olma çocuklarına dondurma alıyordu, benim de<br />
dondurmamı ödedi tüm itirazlarıma rağmen,<br />
bu da benden abla dedi ve dondurmamı ödedi.<br />
Galiba geçen gün ona verdiğim öğütler hoşuna<br />
gitmişti. Dönercide çalışmak zor ve yorucu<br />
üstelik parası da az diye dert yanmıştı:<br />
-Türkiye’de reklam panosu ve tabela ustasıydım<br />
ne güzel işim vardı diye yakınmıştı.<br />
-Aynı işi burada yap dedim<br />
- Kursa gitmem Almanca öğrenmem gerekiyor<br />
yaşım geçti öğrenemem demişti.<br />
- Olur mu? Dedim. Bak ben elli yaşında<br />
Almanca öğrendim sınavlara girdim de öyle<br />
geldim buralara, sen daha gençsin dedimdi<br />
de haklısın demişti. Elin adamı ülkesinde<br />
yaşayana dilini öğrenmeyi şart koşuyor ve<br />
her şeyi de belgelemeni istiyor neyse gelelim<br />
dondurmaya.<br />
Çocuklar şimdi mutlu mutlu yalıyorlar zevkle<br />
masmavi olmuş dilleriyle dondurmalarını. Evet<br />
bu veletlerin hepsi bu mavi dondurmadan iştahla<br />
yiyor, morarmış boyalı dillerini de birbirlerine<br />
gösterip kıkırdaşarak. Böööyk yemem vallahi<br />
her neyliyse o mavi dondurmayı. Ben ya çilekli<br />
dondurma yerim ya da kim bilir yine kısmet olur<br />
da gitmek Nürnberg ‘e tramvaya binerim, şimdi<br />
gelir ‘’Doku ‘’ dokuz numara’’ Dutzendteich’’<br />
de inerim, ‘’Gutmann Volksgarten’’ in cevizli<br />
dondurmasından yerim inşallah bir kez daha<br />
nasip olur da…Siz de gelir misiniz benimle?<br />
Sazsızozan<br />
39