16.12.2018 Views

MUSİKÂR EDEBİYAT KÜLTÜR EĞİTİM DERGİSİ 1. SAYI

GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY

GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

DONDURMAM KAYMAK<br />

Şükran Yargı<br />

Biliyorum film adı bu. İzledim, hem<br />

de üç kez, güldüm her seferinde.<br />

Meramım filmi anlatmak değil,<br />

dondurmayı anlatacağım, bildiğiniz<br />

dondurmayı işte. Herkes gibi<br />

ben de çok severdim çocukluğumda<br />

dondurma yemeyi. Hoş bu<br />

yaşta sevmiyor muyum? Seviyorum<br />

hem de nasıl ohooo, anlayacağınız<br />

her çocuğun sevdiği kadar seviyorum<br />

dondurmayı.<br />

Çocuk dedim de çocukluğumun dondurmacıları<br />

geliyor aklıma. O yılların<br />

dondurmacılarının elleriyle iterek sürdükleri<br />

tahtadan yapılmış, tekerlekli, allı<br />

morlu boyanmış ve süslenmiş üzeri gölgelikli,<br />

tenteli dondurma arabaları vardı. Arabanın<br />

üstü gölgelikli olmasa erirdi dondurma<br />

zahir. Yaz iyice gelmeden, sıcaklar bastırmadan<br />

satılmazdı dondurma öyle. Niye mi? Şöyle<br />

ki daha o zaman dondurma henüz renk renk,<br />

çeşit çesit üretilip, çubuklara takılıp ya da kutulanıp,<br />

yaz kış yenip marketlerdeki yerini<br />

alıp sektörünü oluşturmamıştı da ondan, masumdu<br />

daha sütle yapılıyordu ve her çocuğun<br />

düşlerini süslüyordu. E kolay mı? Yaz gelecek,<br />

dondurmacı mahalleye gelecek:<br />

Dondurmacı geldi, dondurmam kaymak diye<br />

bağıracak, çıngıraklı zilini çalacak, dondurmacı<br />

işinin ehliyse şarkılarını söyleyecek ve biz<br />

çocukları çağıracaktı.<br />

Dondurmacı gelince mahallede bir şenlik,<br />

bir şamata, bir bayram, bir hareket<br />

ki sormayın. Para bulan, bulamayıp annesine,<br />

ninesine yalvaran bulup buluşturup<br />

beş on kuruşu denkleyen koşardı dondurmacının<br />

yanına, girerdi sıraya bir cümbüş<br />

bir kıyamet biz çocuklarda sorma gitsin. Ben<br />

biraz şanslıydım para bulma konusunda, her<br />

zaman hiç iyi olmayan, evin tek çocuğu olmak<br />

durumu işe yarıyordu burada, buluyordum beş<br />

on kuruş dondurmacı gelince. Bazı çocuklar<br />

para bulamaz, dondurma alamaz, çok kardeşliler<br />

bir dondurma alır hepsi birer kez yalardı<br />

bazen, şaka değil bu oyun hiç değil çok adil<br />

olurlardı bu paylaşımda. Bazıları da çekiştirirken<br />

yere düşüverirdi dondurma, karıncalar<br />

üşüşürdü o vakit dondurmaya çocuklar da<br />

yere çömelip pişmanlıkla bakarlardı çekiştirip<br />

düşürdükleri karıncalara yem ettikleri dondurmaya.<br />

Yoktu işte hepsi için dondurma parası<br />

yoksulluktu bunun adı şaka değil. Olmayınca<br />

olmuyordu işte beş kuruş, iyi paraydı o zaman<br />

beş kuruş, ödevler için beş dosya kâğıdı alırdın<br />

Hasan Berberden ya da okulun önünde ceviz<br />

satan adamdan, beş ceviz alabilirdin o parayla<br />

ben 1966-67 yıllarında ilkokula giderken. Bazen<br />

de yayla buzu satardı baharda bir adam:<br />

37

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!