MUSİKÂR EDEBİYAT KÜLTÜR EĞİTİM DERGİSİ 1. SAYI
GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY
GENCİNE PROJE OFİSİ YAYINI. Üç Ayda bir yayınlanır. (Ekim-Kasım-Aralık/ GÜZ) 1. Sayı. ESKİDE ve YENİDE İNSAN, Teması. Armağan Ekleri:1. Bahaettin KARAKOÇ 2. Ali Haydar TUĞ (İlk Yayın 16 Aralık 2018) Ankara- TURKEY
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Bu çağın güneşleridir onlar; yepyeni ve taptaze<br />
Ali Haydar TUĞ olurlar, yepyeni ve capcanlı<br />
Bahaettin KARAKOÇ olurlar; aynı güneşe bakan<br />
asrın yepyeni ve dipdiri Bilgesi ALİYA olurlar…<br />
Yürekleriyle bize, bitmeyen sevdalara -deniz,<br />
edebiyat, özgürlük, inanç,<br />
şiir, hak, adalet, kardeşlik<br />
ve aşk sevdalarına- nasıl<br />
hep yeniden hep tazeden<br />
başlandığını; bir insanın ya<br />
da topyekun insanlığın tam<br />
da “bitti” denildiği bir anda,<br />
yeniden nasıl dirildiğini<br />
gösterirler. O güneşler ki;<br />
gençlerdir… <strong>MUSİKÂR</strong>’ın<br />
yaşı hep gençtir; işi hep<br />
gençlerle, tazelenenlerle, diri<br />
duranlarla ve küllerinden<br />
yeniden doğabilenlerle;<br />
yüreği muhabbet ve<br />
samimiyetle, aklı daima<br />
irfanla büyümüş, vicdanı merhametle, adaletle<br />
yoğrulmuş olanlarladır. Muiskâr’ın başı diktir…<br />
Başını dik tutan içindeki ateştir. Musikâr, yeni<br />
bestesi, canlı nağmesi olan tüm samimi yüreklere;<br />
gayretli ama edepli kalemlere açıktır…<br />
Şu kesindir ki dergimizin gürül gürül kaynağı<br />
gençlerimizdir. Zira, Asrın “Musikâr”larıdır<br />
onlar. Musikârları; yani kaknüsleri, sîmurgları,<br />
zümrüdü ankaları… Evet, her biri birer zümrüdü<br />
ankadır. Ellerinden tutulursa, yürekleri<br />
dinlenirse, ateşleri yazılırsa… Ve elbette, onlara<br />
hayat, hayatı hayat yapan Ustalar iyi anlatılırsa...<br />
Öylesi gençler yetiştirmeliyiz ki: Ustalarından,<br />
eskinin hoş nağmelerinden, hiç sönmeyen<br />
ateşten ilham alan; ‘yeni, yeniden ve yenilenen<br />
usta’ olan ama asla ustalarını unutmayan…<br />
‘Her biri nevi şahıslarına münhasır karakterleri<br />
ya da yine şahıslarına, rollerine, fıtratlarına<br />
uygun nasipleri ile yaşamış, yaşatmış; bir<br />
dergiye, bir kitaba, bir ekole, bir şiire, bir davaya,<br />
bir şehire, bir ülkeye, hatta tüm insanlığa sadece<br />
ömürleri, çeperleri kadar değil; sonsuzluğa<br />
uzanan, sonsuzluğun hiç sönmeyen ateşine kürek<br />
çeken yürekleri, akılları ile liderler, öncüler olan<br />
Ustalar gibi Yeni Ustalar büyüsün.’ istiyoruz…<br />
Tıpkı tüm kuşlara yol veren, rehber olan simurg<br />
gibi, Ustalar…<br />
İşte böylesi arzumuzun neticesidir ki, <strong>MUSİKÂR</strong><br />
<strong>DERGİSİ</strong>’nin gerçek sahipleri gençlerdir.<br />
Dergimiz GENCİNE GİRİŞİMCİLİK İNOVASYON<br />
PROJE OFİSİ’nin (ve genç yöneticilerinin) bir<br />
yayınıdır. Dergimiz, bu gençlik ekibinin ilk büyük<br />
girişimi, ilk yürekli ürünüdür. Bize düşen sadece,<br />
onlara açabileceğimiz kadar yol açabilmektir;<br />
yanlarında yürüyebilmek, kanat çırpabilmek,<br />
beste yapabilmek, şarkı söyleyebilmektir… Şu an,<br />
yanlarında kanat çırpmak ve şarkı söylemekle<br />
bahtiyarız…<br />
Heyecanımızın tam da<br />
bu noktasında; buruk bir<br />
sevinç içinde olduğumuzu<br />
ifade edelim: Dergimizin<br />
küllerinden yeniden<br />
doğacağı, doğum sancıları<br />
çektiği bir dönemde, Ekim<br />
ayında –ve ne hikmetli<br />
tecellîdir ki- aynı hafta<br />
içinde, iki usta musikârı,<br />
Üstad -Şair Bahaettin<br />
KARAKOÇ’u ve Şair-<br />
Mütefekkir Ali Haydar<br />
TUĞ’u kaybettik. Oysa ki<br />
onlardan hayat, insanlık,<br />
yürek ve edebiyat adına öğreneceğimiz ve<br />
onların sayesinde gençlere öğreteceğimiz çok şey<br />
vardı… Aynı ay içinde Bilge Alija İzzet BEGOVİÇ’in<br />
vefatının 15. yılı idi. Üç yürek abidesini rahmetle<br />
anıyoruz… Bize bıraktıkları sonsuz hazine<br />
değerindeki ölümsüz besteleri hiç susmayacak;<br />
söz veriyoruz… Onların bıraktığı meşaleyi<br />
taşıma sorumluluğu çok büyük, farkındayız. Bu<br />
yükü taşıyacak haddimiz ya da gücümüz tam<br />
ol(a)masa da gayretimiz, azmimiz, itinamız her<br />
daim olacaktır; inanıyoruz.<br />
Bize el veren, bize yürekleri ve akıllarının<br />
yanında ‘eser’leri ile ilham olanlara küçük birer<br />
hediye olarak dergimizin henüz ilk sayısında İKİ<br />
USTA’YA İKİ ARMAĞAN takdim etmeyi diledik.<br />
Dergimizin ekleri oldular: (EK 1) birincisi<br />
-AK SAÇLI KARTAL’a, (EK 2) ikincisi YÜREK<br />
KIRAATHANESİ SAHİBİ’ne… Bu armağanlar (hatır<br />
sayma hediyeleri), tamamen bir avuç yüreğin<br />
vefa, muhabbet, ilham ve hürmetinin nişanesi<br />
olarak ‘edebin ve edibin yürek tekkesindeki<br />
terkibi’ sonucunda ‘ateş’in samimiyetini anlatan<br />
birer nağme olarak tecellî etti. Bu hususu da<br />
böylece arz edelim, istedik… Onların bizlere<br />
bıraktığı hazinenin yanında bizim ‘armağan’<br />
kelimesi gibi cılız bir ifade ile ancak çeperini<br />
tayin edebildiğimiz hatıra / hatır çalışmaları,<br />
deryaya düşen bir damla mıdır, değil midir?<br />
Ne güzel ki -‘Yüreğimizde esen ılık bir meltem<br />
bize fısıldar ki’- bu hususun tek cevabı, Rabbin<br />
takdiridir, ancak. Çalışmalarımızda bizimle olan<br />
bütün musikâr yüreklere müteşekkiriz. (Oktay<br />
Hacımusalı’ya özellikle müteşekkiriz…)<br />
7