13.04.2013 Views

GEREKCELI-KARAR

GEREKCELI-KARAR

GEREKCELI-KARAR

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

suçun ortaya çıkmasını sağlayan kişiye ceza verilmez” diyerek, dosyamız özelinde yargılama<br />

konusunun futbol müsabakası olduğu da gözetildiğinde, müsabakanın hakem tarafından sona<br />

erdiğini ilan eden son düdükten önce pişmanlığını izhar etmeyen kişinin dahi bu suçtan<br />

cezalandırılmasına hükmetmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında, örneğin yapılan şike/teşvik<br />

anlaşması neticesinde menfaat temin eden/edecek olan futbolcu, müsabaka sona ermeden devre<br />

arasında şike/teşvik fiilinin ortaya çıkmasını sağladığı takdirde suç oluşmasına rağmen,<br />

kendisine ceza verilmeyecek ve fakat anlaşmanın diğer tarafı ceza almaktan kurtulamayacaktır.<br />

Müsabakanın sona ermesinden sonra ise hiçbir şekilde etkin pişmanlık kabul edilmemiştir.<br />

Şike ve teşvik suçu, rüşvet suçuna benzer bir düzenleme ile 6222 sayılı Kanun’da<br />

yerini almıştır.<br />

5237 sayılı TCK'nın 252. maddesinde; “Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması<br />

hâlinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur” denilmektedir. 6222 sayılı Kanun’un 11.<br />

maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde de, “kazanç veya sair menfaat temini hususunda<br />

anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur” ifadesine<br />

yer verilmiştir .<br />

765 sayılı mülga TCK döneminde ise bu şekilde açıkça bir düzenleme olmamasına<br />

karşın, gerek doktrin (Bkz. Önder, a. g. e., s. 153vd.; Erem, a. g. e., s. 1335;Dönmezer, a. g. e., s.<br />

99;Erman-Ozek, a. g. e., s. 88;Gözübüyük, a. g. e., , s. 741.ve uygulama) ve gerekse Yargıtay<br />

uygulamalarında, rüşvet suçunun anlaşma ile tamamlandığı kabul edilmiştir.<br />

Yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu 18. 5. 1999 tarih ve 5–119/121 sayılı içtihadında<br />

da; “Rüşvet suçu bir anlaşmayla oluştuğundan tarafların rızalarının gerçekte uyum halinde<br />

olmasının koşul bulunduğu...” ifadeleri ile anlaşmaya vurgu yapılmıştır.<br />

Yargıtay 5. CD, 07.12.2000 tarih ve 2000/3140–6923 sayılı; “Kadastro teknisyeni olan<br />

sanık K. B’ın müştekinin arazilerinin tapulama tespiti sırasında “bir kuzu ve 10. 000. 000 lira<br />

verirsen işlerin kolay olur” demek suretiyle rüşvet istediği, müştekinin de kabul ettiği, bilahare<br />

müştekinin vaadini yerine getirmemesi nedeniyle sanığın haber gönderip sıkıştırması üzerine<br />

şikâyette bulunduğu, bu durumda rüşvet anlaşması meydana geldikten sonra vaki vazgeçmenin<br />

suçun oluşumuna engel olmayacağı gözetilerek, sanığın eyleminin TCK’nın 212/1.<br />

maddesine uyan rüşvet alma suçunu oluşturduğu halde, yazılı şekilde görevi kötüye kullanma<br />

suçunda hüküm kurulması” şeklindeki kararı ile “rüşvet anlaşması meydana geldikten sonra<br />

vazgeçmenin suçun oluşumuna engel olmayacağı” belirtilmiştir.<br />

Yargıtay 5. CD, 21.01.2002 tarih ve 2602/87 sayılı kararında “sanığın yapması gereken<br />

ve görevli olduğu kapatma işlemini yapmamak için yaptığı teklifin müşteki tarafından kabul<br />

edilmesi nedeniyle rüşvet anlaşmasının gerçekleştiği gözetilerek sanığın nitelikli rüşvet alma<br />

suçundan cezalandırılması yerine, yazılı şekilde görevi kötüye kullanma suçundan hüküm<br />

kurulması yasaya aykırıdır” diyerek yapılan teklifin kabulü ile rüşvet anlaşmasının gerçekleştiği<br />

ve bu suçtan mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği belirtilmiştir.<br />

Yukarıda değinildiği üzere, 765 sayılı mülga TCK döneminde, 5237 sayılı TCK’nın<br />

252. maddesindeki gibi kesin ve net bir düzenleme olmamasına karşın, Yüksek Yargıtay Ceza<br />

Genel Kurulu ve bu suçlara bakmakla görevli 5. CD’nin özetlenen içtihatları anlaşma ile suçun<br />

oluştuğunu kabul ettiğine göre, söz konusu içtihatların, ilk kez bir ceza yargılamasına konu olan<br />

6222 Yasa’nın 11. maddesindeki “kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya<br />

varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur” düzenlemesi<br />

bağlamında yol gösterici olduğunu ve suçun sübutuna dair hukukçu olmayanların dahi kolayca<br />

anlayabileceklerini, izaha gerek dahi bulunmamaktadır.<br />

6222 sayılı Yasada değişiklik öngören ve Cumhurbaşkanı tarafından bir kez daha<br />

görüşülmek üzere iade edilen 6250 sayılı Yasanın kabulüne ilişkin, TBMM'de 23.Kasım 2011<br />

tarihinde yapılan 24. Dönem 2. Yasama Yılı 22. Birleşim'inde konuşan Adalet komisyonu Başkan<br />

Vekili Hakkı Köylü konuşmasında; "... Bunun dışında, işte bugün görüşmekte olduğumuz şike ve<br />

242/678

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!