13.04.2013 Views

GEREKCELI-KARAR

GEREKCELI-KARAR

GEREKCELI-KARAR

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ir ayrım yapılmaksızın, tümünün kamu görevlisi olduğu kabul edilmelidir. Ancak kamusal<br />

faaliyete iştirakin herhangi bir biçimde değil, ‘kamu hukuku usulünce’ olması gerekir.<br />

Devlet Memurları Kanununun 4/1. maddesine göre kamu hizmetleri; memurlar,<br />

sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür. Bu hüküm uyarınca, işçilerin<br />

dahi kamu hizmeti yürütebilecekleri kanun koyucu tarafından kabul edilmiştir. Dolayısıyla<br />

önemli olan husus, istihdam edilen kişi ile yönetim arasında “genel idare usullerine uygun<br />

olarak” bir hukuki münasebet (kamu hukuku ilişkisi) kurulmasıdır. Bu hukuki ilişki sayesinde<br />

hizmet gören personel, idarenin emir ve talimatları çerçevesinde ve denetimi altında kamu<br />

hizmetini yürütmekte ve bu sırada iştirak ettiği kamusal faaliyet dolayısıyla az da olsa kamu<br />

gücünü temsil edip kullanmaktadır.<br />

İlgili yasal düzenlemelerde belirtilen yönteme uygun olarak kamusal faaliyete iştirak<br />

eden tanık, bilirkişi, seçim sandık kurulu üyesi, belediye veya il genel meclisi üyesi, muhtar,<br />

milletvekili, belediye başkanı olan kişiler de kamu görevlisi sayılmaktadır. Yargıtay, 5237 sayılı<br />

TCK döneminde 399 sayılı KHK kapsamına girdiği için KİT rejimine tabi bulunan PTT<br />

personeliyle ilgili bir kararında, hem KİT’lerin kamusal faaliyet yürüttüklerini kabul etmiş ve<br />

hem de bu personel hakkında 4483 sayılı Yasanın uygulanamayacağını ifade etmiştir :<br />

“Posta dağıtıcısı olan sanığın posta gönderileriyle ilgili olarak 399 sayılı Yasa Gücünde<br />

Kararnamenin 11/b maddesi ve Tebligat Yasası kapsamındaki görevini yapması nedeniyle de<br />

7201 sayılı Tebligat Yasasının 52,57. maddeleri uyarınca 765 sayılı TCY uygulamasında<br />

‘memur’ sayılarak memur gibi cezalandırılması gerektiği gibi, 5237 sayılı TCY’nın 5, 6/c<br />

maddeleri gereği ‘kamusal faaliyete’ katılması dolayısıyla kamu görevlisi olarak kabul edilmesi<br />

gerekmekte ise de, anılan yasal düzenlemeler maddi ceza hukuku ile ilgili bulunup, soruşturma<br />

yöntemi bakımından 4483 sayılı Yasaya bir göndermede bulunulmamıştır. Bundan ayrıca,<br />

Anayasanın 128. maddesinin birinci fıkrasından ‘kamu iktisadi teşebbüsleri’ sözcükleri<br />

çıkarılmak suretiyle aynen alınan 4483 sayılı Yasanın 2/1. maddesindeki; “Bu Kanun, Devletin<br />

ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin<br />

gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri<br />

sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanır” hükmü uyarınca, yasa kapsamının<br />

sınırlandırılmış bulunması ve yürürlükten kaldırılan 765 sayılı TCY. döneminde olduğu gibi<br />

5237 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005 tarihinden sonraki uygulamalar<br />

bakımından da bu durumun değişmeyeceği gözetilmelidir.” (4.CD’nin 18.10.2006, 2081/17292)<br />

(Kaynak: O. Yaşar, H. T. Gökcan, M. Artuç Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu)<br />

B- DOLANDIRICILIK SUÇU<br />

Sanıkların üzerine atılı kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması<br />

suretiyle nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçudur.<br />

5237 sayılı TCK.nun mal varlığına karşı suçlar başlıklı 10. bölümünün içinde<br />

düzenlenmiş olan dolandırıcılık suçu kaynağını hırsızlıktan alan, ticaret ve sanayideki çağdaş ve<br />

aynı zamanda küresel, karmaşık ekonomik ilişkilerin ortaya çıkardığı bir suç tipinin basit hali<br />

TCK.nun 157. maddesinde, bir kişi kandırabilecek nitelikle hile ve desiseler yaparak hataya<br />

düşürüp onun veya başkasının zararına kendisine veya başkasına haksız menfaat sağlamak<br />

şeklinde tanımlanmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için;<br />

a)Hile ve desise yapılması,<br />

b)Hile ve desisenin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte olması,<br />

c)Mağdurun veya başkasının zararına, kendisi veya başkasına haksız yarar sağlanması<br />

koşullarının gerçekleşmesi gerekir.<br />

566/678

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!