13.04.2013 Views

GEREKCELI-KARAR

GEREKCELI-KARAR

GEREKCELI-KARAR

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

5237 sayılı TCK 6/1-c maddesinde ise kamu görevlisi; “kamusal faaliyetin<br />

yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici<br />

olarak katılan kişi” biçiminde tanımlanmıştır. Bu tanım uyarınca artık kamu personelinin idari<br />

fonksiyon içerisindeki işlevinin ne olduğu araştırılmayacaktır. Bunun yerine, idarenin<br />

fonksiyonunun ‘kamusal faaliyet’ niteliğinde olup olmadığı ve personelin de bu faaliyete yasaya<br />

uygun olarak iştirak edip etmediği incelenecektir.<br />

Ancak, yeni TCK’nin getirdiği tanım da yeni tartışmalara yol açmıştır. Önceki yasa<br />

döneminde sürdürülen “kamu görevi nedir?” veya “kim memurdur?” tartışmalarının yerini;<br />

“kamusal faaliyet nedir?” ve “kamu görevlisi kimdir?” tartışmalarına bırakmıştır. Kamusal<br />

faaliyet teriminin anlaşılabilmesi için İdare Hukuku kavramlarından yararlanılmalıdır.<br />

Faaliyet, etkinlik kelimesiyle eş anlamlıdır. İdare Hukukunda ‘faaliyet’ kavramı;<br />

‘idarenin görevi’ veya ‘fonksiyonu’ anlamında kullanılmaktadır. Yine ‘idarenin etkinliğinin ne<br />

olduğu’ sorusunun cevabının da, “kamu hizmetlerini yürütmek” olduğu kabul edilmektedir.<br />

İdare Hukukunda ‘kamusal faaliyet’ yerine, ‘kamu hizmeti’, ‘kamu fonksiyonu’ ve<br />

‘kamu yararı’ kavramları kullanılmaktadır. Anayasanın 128. maddesinde de, Devletin<br />

etkinlikleri; ‘kamu hizmeti’ olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca Anayasanın 128/1. maddesinde<br />

Devlet, KİT’ler ve diğer kamu tüzel kişilerince yürütülen “kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli<br />

ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği” belirtilmektedir. Şu<br />

halde, kamusal faaliyet kavramının ‘kamu hizmeti’ kavramı ile eş anlamlı olup olmadığını<br />

incelemek gerekmektedir.<br />

İdare Hukukunda kamu hizmeti kavramı, yalnızca Devlet ve kamu kurum ve<br />

idarelerince yürütülen kamuya yararlı hizmetlerle sınırlı değildir. Bunun yanında diğer özel veya<br />

tüzel kişilerce, kamu idaresinin denetiminde yürütülen kamuya yararlı hizmetleri de (imtiyaz<br />

usulü vb.) kapsamaktadır. Bu nedenle, kamusal faaliyet kavramının temelinde kamu hizmetinin<br />

bulunduğunu, ancak Ceza Hukuku bakımından ‘kamu hizmeti’ teriminden daha dar ve özel bir<br />

anlam içerdiğini kabul etmek gerekmektedir. Başka bir anlatımla, kamusal faaliyet niteliğini<br />

taşıyan tüm etkinliklerin mutlaka ‘kamu hizmeti’ vasfında olduğu kabul edilebilecek iken, her<br />

kamu hizmetinin kamusal faaliyet niteliğinde olmadığı söylenmelidir.<br />

Bu açıklamalara göre; kamu hizmeti olarak üstlenilen bir faaliyetin, yasaya veya siyasi<br />

iradeye dayalı olarak kurulmuş olması ve yürütülmesinde “genel idare esaslarının” geçerli<br />

bulunması (Any.m.128/1) durumunda kamusal faaliyetin varlığından söz edilebilir. Genel idare<br />

esasları kavramı; kamu hukuku rejiminin ve kamusal yönetim usullerinin varlığını<br />

gerektirmektedir. Kamu hukuku rejiminin varlığı ise; faaliyetin kanunla kurulup, işlem ve<br />

eylemlerinin yargı denetimine tabi olmasını, idarenin bütünlüğü ilkesine uyulmasını, yönetim<br />

anlayışının merkezi idare veya yerinden yönetim ilkesine dayanmasını, personelin görev ve<br />

sorumlulukları ve disiplin yönünden güvenceye kavuşturulmuş olmasını zorunlu kılmaktadır.<br />

Konuyu yine İdare Hukuku terimleriyle açarsak; kamu idarelerini oluşturan; merkezi<br />

idare (Başbakanlık ile bakanlıkların merkez ve taşra örgütleri) merkezi idareye yardımcı<br />

kuruluşlar (Milli Güvenlik Kurulu, Sayıştay, DPT, TSK, Devlet Denetleme Kurumu vs.) ve<br />

mahalli idareler, yasama organı ve yargı organları kamusal faaliyet yürütmektedir.Ayrıca; kamu<br />

kurumları olan, hizmet yerinden yönetim kuruluşları niteliğindeki üniversiteler, TRT, TODAİ,<br />

TÜBİTAK, KİT’ler vb. kurumların da kamusal faaliyet yürüttükleri kabul edilmelidir.<br />

Hangi kamu tüzel kişisinin kamusal faaliyet yaptığı belirlenince, bu faaliyete iştirak<br />

eden kişinin de kamu görevlisi olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle artık, kamusal<br />

faaliyetin yürütülmesine iştirak eden kişinin, kamu hizmeti mi yoksa görevi mi yaptığı şeklinde<br />

565/678

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!