ROSETTA_MAGAZINE_201303
ROSETTA_MAGAZINE_201303
ROSETTA_MAGAZINE_201303
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
114<br />
Burada iki özne arasındaki dikey sıçrama da temayı vurgulayan<br />
bir tekniktir. Cemal Süreya’nın birçok şiirinde karşımıza çıkan<br />
“hazırlayıcı dizeler” bu şiirde de şiirin ilk bölümünde gösterir<br />
kendini. “Mutsuzluk” ve “ çözümsüzlük” ekseninde örülen şiirde<br />
ulaşılmak istenen asıl özne “Birinin Grönland’ı olmaya hazırlanan<br />
ipekböceği sesli kadın”dır. Somut izlenimler, hareketli ve<br />
değişken yapıyı sabit mekâna taşır. Grönland’ın coğrafi kimliğiyle,<br />
“ipekböceği sesli kadın” dışsal öğeler bakımından birleştirilir.<br />
Buradaki dışsal öğeler, 2 175 600 km²lik alanıyla dünyanın en<br />
büyük adası olan Grönland adasıdır. Yerleşik hayatın yok denecek<br />
kadar az olduğu bu buzul ülkesi, dünyanın en önemli coğrafyası<br />
olması bakımından önem taşır. Şiirde “birinin” diye belirtilen ve uç<br />
nesnenin Grönland’ı olmaya hazırlanan kadına yüklenen bu özellik<br />
de insan-doğa ilişkisinin Cemal Süreya’daki etkisini göstermesi<br />
açısından önemlidir.<br />
Şairin, uzak coğrafyaları işaret ettiği şiirlerinden biri de<br />
“Üvercinka”dır. Anlatıcının kadınla olan İlişkisinin bir yerde çakılı<br />
kalmayarak, uzak coğrafyalara götürüldüğü ve bunu sadece<br />
anlam kaygısıyla değil biçim kaygısıyla da ördüğü görülecektir.<br />
Yaşanan aşkın ve seksüalizmin kadının nitelikleriyle doğru orantıda<br />
aktarıldığı şiirde, uzak coğrafyanın “ezilmişlik” ve “geri kalmışlık”<br />
bağlamında önemsendiği de düşünülebilir. Beş bölüme ayrılan<br />
şiirin son bölüme kadar olan kısmında anlatıcı yaşadığı aşkı<br />
tüm dünyaya aktararak “kadını, âdeta bütün dünyaya açılmanın<br />
merkezi haline getirir.”<br />
“Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor<br />
Bütün kara parçalarında<br />
Afrika dâhil”<br />
[…]<br />
“Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor<br />
Bütün kara parçaları için<br />
Afrika dâhil”<br />
[…]<br />
“En tanınmış kırmızılarla açan<br />
Bütün kara parçalarında<br />
Afrika dâhil”<br />
13 Kaplan 274.<br />
[…]<br />
“Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna<br />
diziyorlar<br />
Bütün kara parçalarında<br />
Afrika dâhil”<br />
[…]<br />
“Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor<br />
Bütün kara parçalarında<br />
Afrika hariç değil”<br />
“Lâleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız.”<br />
“Mısraında dikkate şayan bir mekân genişlemesine şahit oluyoruz.<br />
Bu genişleme şairin sevgilisine karşı duyduğu aşkla ilgilidir. “ 14<br />
“Di Gel” şiirinde coğrafyanın harita üzerindeki uç noktaları bir<br />
ilişkinin yapısını anlatır düzeydedir:<br />
“Hem ayrıldık hem de öldük<br />
Kimimiz haritanın bir ucunda, kimimiz öbür.” 15<br />
Cemal Süreya’da belirsiz, kimliksiz ve aidiyeti olmayan coğrafyanın<br />
içinde de gezinir kadın. Yaban dünyanın nitelikleri şiirde özneyle<br />
buluşur. Öznenin bu nitelikleri anlatıcının iç dünyasındaki<br />
belirleyicilerle açıklanmaya çalışılır. “Kaçak”ta örneklenen bu<br />
durum kadınla yaban dünya arasındaki iletişimi açıklar ve sonraki<br />
aşamada anlatıcıyla şiire özne olan kadın bütünleşir:<br />
“Küçük kızları ve ölümü kuşatır yüzü<br />
Önce küçük kızları sonra ölümü<br />
Yıkar yüreğime öptükçe<br />
Ağzındaki yükü<br />
Dağlar ovalar ve atın terkisinde<br />
Önce dağlar ovalar sonra atın terkisinde<br />
Sarılır eşkıyama türkümü söylerim<br />
Bembeyaz bir kadın halinde” 16<br />
“Yazmam Daha Aşk Şiiri”nde uzak coğrafyadan yakın coğrafyaya<br />
14 Mehmet Kaplan, ibid.<br />
115