06.03.2013 Views

ROSETTA_MAGAZINE_201303

ROSETTA_MAGAZINE_201303

ROSETTA_MAGAZINE_201303

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

116<br />

geçen anlatıcı, kadının saçlarını, İstanbul’un çevresini saran<br />

Rumeli’ye benzetir Rumeli’yle dünyanın en güzel kadını arasında<br />

kurduğu bağlantı da şairin mekânsal düzleminin sabit olmadığını,<br />

kimi yerde daralan kimi yerde genişleyen bir yapıda ele alındığını<br />

göstermektedir. Yine daralan mekânda, kadının aşk hızı ivmelenir.<br />

Kadın, yerinde duramayan, yaşanır olma özelliği ile gerçek, atların<br />

rüzgârı kadar süratli yaşayan “kan kadınıdır”.<br />

“Dünyanın en güzel kadını oydu<br />

Saçlarını tarasa baştan başa rumeli<br />

Otursa ama hiç oturmaz ki<br />

Kan kadını rüzgârdı atların<br />

Hep andım ne yaşanır olduğunu” 17<br />

w<br />

“Seviş Yolcu” da anlatıcı hareketli bir mekân içindedir. Her<br />

dizede değişen sahne, şiirin öznesini de okuyucuyu da değişik<br />

coğrafyalara sürükler. Yaşam çizgisiyle zaman çizgisi paraleldir:<br />

“Bir kentin ortasındasın boyuna saatini kuruyorsun<br />

O durursa hayatın da duracak sanki” 18<br />

Evlerden sokaklara yürüyen, oradan Toros ekspresine binen,<br />

bahçelerden, parklardan ve köprülerden geçen anlatıcı bu hareket<br />

içinde aşka da bakım yapılması gerektiğini vurgular. Anlatıcı bir<br />

bilge edasıyla aşka ya da serüvene atılan “yolcu”ya hız kazandırır.<br />

Sürekli değişen mekânın hızıyla yaşamın hızı çapraşık gibi görünse<br />

de anlatıcı burada yaşamla değişken olanı birleştirmeye çalışır:<br />

“Evler eski bir uygarlığın dingin lağımları<br />

Sokaklarsa çatışıyor temizliyor birbirini<br />

Anımsar mısın toros ekspresinden inmiştiniz<br />

Biletlerinizden ibaretti ikinizin de kimliği<br />

Bahçelerden geç parklardan köprülerden geç git<br />

Aşklar da bakım istiyor öğrenemedim gitti<br />

Seviş yolcu büyük sözler söyle ve hemen ayrıl<br />

Uçurumlar birleştirir yüksek tepeleri” 19<br />

Garba düşmenin gurbetle ilgisi olduğunu anlatırken de şiirinde<br />

saklı felsefeyi kendi değerler dizisi (paradigma) içinde vermeye<br />

15 Süreya, Love Words, Come On Come Here 280.<br />

16 Süreya, Love Words, Fugitive 55.<br />

17 Süreya, Love Words, I Won’t Write a Love Poem Anymore 43.<br />

çalışır. GRB kökünden türeyen bu iki sözcük, içinde “garip” olma<br />

düşüncesini de saklamaktadır. Böylelikle garpla gurbet arasındaki<br />

sözsel ilişki, örtük olan duyguyu yani garip olmayı da beraberinde<br />

getirecektir. Bu yaklaşım aynı zamanda “batı kültürü”nü işaret<br />

eder. Cemal Süreya, Batı kültürünün üzerindeki etkisini diğer<br />

şiirlerinden biraz daha farklı bir biçimde özümseyerek kadına<br />

yüklemiştir.<br />

“Gurbet yavrum garba düşmektir gurbet” 20<br />

Sonuç olarak Cemal Süreya şiirinde kadın kendi mekânını dışlayan<br />

ama hep bu mekâna bağımlı bir coğrafyanın yabancılaşmış<br />

bireyi olarak çıkar karşımıza. Her bireyden biraz soluk çalan, her<br />

coğrafyada gezinmek isteyen ve her toplumunun dilinden biraz<br />

anlayandır onun kadını. Öyle ki hiçbir yere bağlı olmadan her<br />

yerin değişik kimliğini üstünde barındırabilecek kadar kimlikli<br />

ve kemiklidir. Cesurluğunu toplum kurallarının dışından alır.<br />

Yalnızdır ama herkesin dikkatini çekebilecek kadar da dişil ve<br />

sosyaldir. Bu yönüyle onun şiirlerinde çizdiği kadın, idealize<br />

edilmiş değil; özlenen kadının görünmeyen atmosferinde dolaşan<br />

bir gölgedir.<br />

Özgür Özmeral<br />

18 Süreya, Love Words, Hey Traveler, Make Love 136.<br />

19 Süreya, Love Words, Hey Traveler, Make Love 136.<br />

20 Süreya, Love Words, Hey Traveler, Make Love 136.<br />

117

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!