VitrA ÃaÄdaÅ Mimarlık Dizisi - Arkitera
VitrA ÃaÄdaÅ Mimarlık Dizisi - Arkitera
VitrA ÃaÄdaÅ Mimarlık Dizisi - Arkitera
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Esma Sultan İstanbul Ortaköy’de, Boğaz kıyısında bulunan çok amaçlı bir etkinlik salonudur.<br />
Bir yazlık saray olarak yaklaşık iki yüz yıl önce inşa edilmiş olan yapı, bir asır<br />
kadar önce çıkan yangında tahrip olmuş ve geriye tuğla dış duvarları kalmıştır. 1999<br />
yılında bu güzel yapı kalıntısının yeniden kullanılmasına karar verildi ve yapı günümüz<br />
mimari dili ve teknolojisiyle tekrar yorumlanarak işlevli hale getirildi. Çerçeve şeklinde<br />
kalmış duvarlar içine hafif çelik strüktür ve camdan oluşan bir iç mekân tasarlandı. Sarayın<br />
tuğla duvarları, bu cam yapıyı inşa etmeyi mümkün ve gerekli kıldı. Tuğla duvarlar<br />
ikinci bir katman yaratarak çevresel etkilere uyumu sağladı. Yapının giriş katında bar<br />
ve restoran; ikinci katta ise konferans salonu veya etkinlik alanı olarak kullanılabilen<br />
mekânlar bulunmaktadır.<br />
✎<br />
Ortaköy Camii’nin yanında bulunan Esma Sultan Sahilhanesi adlı neoklasik üsluptaki<br />
3 katlı kâgir yalı, 1899 yılında Sultan Abdülaziz’in kızı Esma Sultan’a düğün hediyesi<br />
olarak verilmiştir. Mimarı ve yapım yılı tam olarak bilinmese de, 1762 depreminde hasar<br />
görerek onarıldığı ve 1856’da geçirdiği yangın sonrasında dönemin ser mimarı Nigoğos<br />
Balyan tarafından onarıldığı bilinmektedir. Tırnakçı Yalısı olarak da anılan ve 1915 yılında<br />
Osmanlı hanedanının mülkiyetinden çıktıktan sonra sürekli el ve kullanım değiştiren<br />
yapı, 1920’de geçirdiği yangından sonra depo işlevi görmüş, üst katları marangoz atölyesi<br />
ve kereste deposu, alt katı ise demir-çelik ve kömür deposu olarak kullanılmıştır.<br />
Zengin duvar ve tavan bezemeleri ile bilinen yalının 4.030 m 2 ’lik bahçesi içinde hamam,<br />
mutfak, ahır yapıları, iki katlı müştemilat yapısı ve bir de sarnıcı bulunmaktadır. 1972’de<br />
çıkan yangında tümüyle yanarak yalnızca kâgir dış beden duvarları ayakta kalan yapının<br />
1985’te otele dönüştürülmesi için bir proje hazırlanmışsa da uygulamaya geçememiş<br />
ve 1990’da Marmara Oteller zinciri tarafından satın alınmıştır. 1992’de duvar güçlendirmesi<br />
için yapılan bazı hafif onarımlar sonrasında bina, yaz aylarında çeşitli etkinlikler<br />
için kullanılmaya başlanmıştır. Yapının yıl boyunca hizmet verebilmesi için, çatısının kapatılarak,<br />
çeşitli toplantılar ve etkinliklere hizmet verecek şekilde fonksiyonuna uygun<br />
olarak yeniden işlevlendirilmesi amacıyla, 2001 yılında Fransız mimar Philippe Robert’e<br />
renovasyon projesi hazırlatılmıştır.<br />
Paris’teki L’Arsenal Pavyonu (Pavillon de l’Arsenal), Parc de la Villette’teki Büyük Hal<br />
Binası (Grande Halle de la Villette) ve Marne-la-Vallée’deki Nestlé Yönetim Merkezi<br />
(Nestlé Administrative Headquarters in Marne-la-Vallée) gibi uluslararası çapta ses getiren<br />
inovatif dönüşüm çalışmaları nedeniyle seçilen, 19. yüzyıl endüstri mirasının rehabilitasyonu<br />
ile dönüşümü konusunda uzman Robert’in mevcut duvarlara değmeden<br />
yapının içerisine iki katlı, tümüyle şeffaf bir cam kütle yerleştirilmesi önerisi, kaldırılması<br />
gerektiğinde mevcut yapıya en az zararı verecek olan sürdürülebilir koruma yaklaşımı<br />
anlamında Türkiye’deki öncü örneklerden birisidir. Yapı, sabit ve değişmez bir fonksiyon<br />
yerine esnekliği ve zaman içinde değişebilmeyi öne çıkaran program fikrini benimseyen<br />
sıra dışı tasarım anlayışı nedeniyle de yenilikçi bir ruha sahiptir.<br />
257