29.11.2014 Views

VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi - Arkitera

VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi - Arkitera

VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi - Arkitera

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

eklektik, kitsch, minimalist, maksimalist gibi mimari yaklaşımlarla ve çeşitli “tema”larla<br />

tasarlanmış birçok otele rastlamak mümkündür. Otel tasarımında önceleri enternasyonalist<br />

eğilimler etkili iken, sonrasında yöresel referansların kullanılması ve kimlik arayışları<br />

ön plana çıkmış, ihtiyacın belirleyici olmasından çok yapay kimliğin öne çıkarılması<br />

önem kazanmıştır. Hatta kimlik ürünün önüne geçmiş, programın girdisi ve otelin pazarlama<br />

sisteminin bir parcası olmuştur. Özellikle 1980’lerden sonra otel tasarımının temel<br />

kriteri “turisti mutlu etmeye, beklentilerin karşılamaya yönelik çevreler yaratmak” ve<br />

“beğenilme” olmuştur.<br />

Tüm dünyada otellerde eğlence organizasyonları, çeşitli şov ve gösteriler, animasyonlar<br />

ön plana çıkmakta; tüketim ile eğlence birleştirilerek, tüketim haz alınan bir eyleme<br />

dönüştürülmektedir (Yırtıcı, 2002). Turizm sektöründe eğilim, farklı imajlar ve hayal dünyaları<br />

sunma yönünde değişmekte ve yatırımcılar “İnsanları nasıl mutlu eder, nasıl tekrar<br />

gelmelerini sağlarız?” sorusunun cevabını aramaktadır (Hess, 1997, s. 77). Bugünün<br />

tüketicileri günlük rutin hayatlarından uzaklaşarak, tatilde farklı deneyimler kazanmak<br />

istemektedir. Bu gelip geçici değerler ve yerleşik kalıcı değerler arasında ikilem yaratmaktadır.<br />

Günlük hayatlarında ne kadar düzenli, kalıcı, güvenilir hayatlar yaşarlarsa yaşasınlar,<br />

tatildeyken göz alıcı, modaya uygun ve kişiye özel yaşam tarzlarına özenmekte,<br />

farklı tecrübeleri, heyecanlar deneyimlemek, geçici olarak başka hayatların parcası<br />

olmak, geçici imajlari ödünç almak istemektedir. Hiç şüphesiz tatildeki geçici yaşam<br />

tarzı, kişinin rutin, sakin ve sürekli yaşamından çok daha çekici ve eğlencelidir. Bu anlamda<br />

yeni otel tasarımı konaklamanın ötesinde ilginç tasarımlar, aktiviteler, arzulanan<br />

hayatlar, farklı dekorlar ve sahneler sunarak göçebeliği tetiklemekte, tüketicinin sürekli<br />

değişen taleplerine cevap vermektedir (Collins, 2001). Yeni otel misafirleri ne geçici ne<br />

kalıcıdır, rol yapan, oynayan, eğlenen, yemek yiyen, uyuyan sofistike tüketicidir; heyecana<br />

doymuş, rahatlamış bir ruh ve tazelenmiş bir beyinle tatillerini sonuçlandırmak<br />

istemektedirler.<br />

Otel tasarımında hedeflenen; ziyaretçilere kendi fantezilerini ve hayallerini projelendirebilecekleri<br />

ortamların sunulmasıdır. Otel; bir sahne, bir film seti, ziyaretçilerin kendi<br />

hayallerini oynayabilecekleri ve kendileri hakkında çok şey öğrenecekleri bir mekân<br />

haline gelmektedir. Fransız tasarımcı Philippe Starck otel tasarımındaki bu değişimin<br />

önde gelen temsilcisidir. Starck 1980’den beri bilgi çağının seçkin tüketicilerinin ihtiyaç<br />

ve isteklerini önceden sezinlemeye çalışmakta ve bunu yükselen bir moda virtüözlüğü<br />

içinde yapmaktadır (Riewoldt, 2002, s. 7-11). Starck’in yanı sıra Andree Putman, Christian<br />

Liaigre, Rafael Vinoly, David Chipperfield, David Rockwell, Richard Meier, Jean Nouvel<br />

gibi birçok tasarımcı yeni otel tasarımnın öncüleri arasında yer almakta, tasarımları kısa<br />

sürede birer destinasyon haline gelmekte ve diğerleri tarafından taklit edilmektedir.<br />

Günümüzde otelcilik herhangi bir mal alışverişine indirgenmiştir. Bu noktada “aynılaşma”<br />

ve “farklılaşma” kavramlarının tartışılması gerekir. Yer bağlamından bağımsız<br />

olarak yapılaşan otellerde, Los Angeles’ta, Pekin’de ve İstanbul’da tıpatıp aynı otelde<br />

kalıyorsanız ve nerede olduğunuzu bile unutuyorsanız, bu bir sorundur.<br />

Ortak beklentileri karşılamaya yönelik kalite standartlarının arkasına saklanan, kitlemarket<br />

modeli ile tanımlanmış, kurabiye kalıbından çıkmış oteller tüm dünyayı sarmıştır.<br />

Hatta büyük zincir otellerden biri olan Holiday Inn reklamlarında “en iyi sürpriz hiç<br />

sürpriz olmamasıdır” sloganını kullanmış, her yerdeki kalitesini güvence altına almıştır.<br />

30

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!