29.11.2014 Views

VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi - Arkitera

VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi - Arkitera

VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi - Arkitera

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

değerlendirme<br />

Turizm Sektörünün Gelişimi*<br />

Bu kitaba konu olan turizm genç bir sektör. Marco Polo, Evliya Çelebi gibi bireysel gezgin<br />

veya maceracıları saymazsak, dünyada en fazla yüz-yüz elli yıllık bir geçmişi var. Türkiye<br />

ve Anadolu özelinde bakarsak, daha da genç. Sektörün ortaya çıkmasının, buharlı<br />

makinelerin gemi ve trenlerde kullanımına denk düştüğünü söyleyebiliriz. Bugün anladığımız<br />

kimliğiyle; yani ulaşımı, transferi, ön ve arka hizmetleri ve hizmet yapılarıyla,<br />

sektörün geçmişi dünyada büyük olasılıkla altmış-yetmiş, ülkemizde ise otuz-otuz beş<br />

yıldan geriye gitmez.<br />

Sektördeki yatırımcıların profili de bu bağlamda değerlendirilebilir. Türkiye’de turizm<br />

yatırımcılarının profili, ağırlıklı olarak otuz yıl öncesinin dinamiklerine bağlı. Öncelikle<br />

elinde sermaye, emek ve ustalık bilgisi olan inşaat sektöründen bahsedebiliriz. Bu sektör,<br />

yurt dışında, özellikle de Irak, Libya, Rusya gibi ülkelerde çalışmıştı ve ciddi bir üretme<br />

kabiliyetine sahipti. Bunlar yurt içinde yatırım imkânları aradılar ve Özal döneminde<br />

turizm yatırımlarını teşvik edecek girişimlerde bulundular. Durum böyle olunca bahsettiğimiz<br />

inşaat sektörü ve diğer yandan elinde artı değer oluşmuş tekstil sektöründen<br />

kişi ve kurumlar, yeni bir iş alanı olarak turizme girmeye başladılar. Bahsi geçen 80’li<br />

yıllarda bu yatırımcılar turizmin incelikleri ve detayları açısından yeterli donanımda değildi.<br />

Türkiye’ye gün geçtikçe daha çok rağbet gösteren tur operatörleri de yatırımcıları<br />

yönlendiremiyordu. Mimari ihtiyaçlar da elbette bu durumda sağlıklı bir şekilde ortaya<br />

konamıyordu. Bir miktar benzeterek ya da beğenilen bazı konseptler tekrar edilerek<br />

tesisler üretildi bir süre.<br />

Yine bu dönemde, gelen turistlerin kökenine göre tesisler geliştirdik. Benim “kolonyel<br />

turizm” diye adlandırdığım bu anlayışa göre, örneğin Almanya’dan gelecek turistler bir<br />

Alman uçağı ile Türkiye’ye gelir, kendi dillerini konuşan hizmetlilerce karşılanıp tesislere<br />

ulaştırılır ve burada gene kendi ülkelerinden gelenlerle tatil yaparlardı. Elbette tesislerde<br />

her türlü hizmet onların müziği, yemeği, eğlence ve dinlence anlayışlarına göre düzenlenir,<br />

sonuçta mimari de bu turistlerin alıştığı yaşam biçimine göre detaylanır ve şekillenirdi.<br />

Böyle bir turizm işletme ortamında, mimarinin de bu anlayışı takip etmesi kaçınılmazdı.<br />

Bir süre sonra iyice abartıya kaçıp “temalı” otel dediğimiz bir anlayışa yöneldik. Başta yerel<br />

mimari bilincine sahip mimarlar olmak üzere, yerel halk ve giderek sektör temsilcileri<br />

bu akımı eleştirdi. Gariptir, tur operatörlerinin yaptığı anketlerde, bu tür tesislerde kalan<br />

turistlerin durumdan oldukça memnun ve mutlu oldukları da ortaya çıkıyordu!<br />

1990’lı yılların sonlarından itibaren, artık kitle turizmi anlayışı tüm dünyada peyderpey<br />

değişmeye, yaz için deniz-güneş-kum ve kış için kayak dışında farklı seyahat ve tatil<br />

seçenekleri ortaya çıkmaya başladı. Örneğin dağa tırmanmak, ormanda yürümek, rafting<br />

yapmak ya da bir kenti keşfetmek, yerele özgü yaşam dokularını, yeme ve eğlence<br />

kültürünü yerel halk ile birlikte yaşamak gibi eğilimlerin göreceli ağırlığı sürekli artış<br />

gösterdi. Kitlesel turizmin yeknesak yapısının 90’ların sonlarına doğru çözülmesi süreci<br />

özellikle yerelin önemine vurgu yaptı. Artık Kapadokya’ya gelen biri, kendi ülkesine<br />

ait olmayan, Kapadokya’ya özgü şeylerle karşılaşmak istiyordu. Moda ve yaygın deyişiyle<br />

“think global, act local” (küresel düşün, yerel uygula) anlayışı, turizm mimarlığına<br />

da yansıdı. O döneme kadar süregitmiş olan eklektik ya da neyin melezi olduğu belli<br />

olmayan yapıların yerine yerel unsurların kullanılması endişesi -hatta- tercihi giderek<br />

büyüdü. Elbette bu arayış sürecinde bazıları başarılı, bazıları başarısız birçok yapı ortaya<br />

40

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!