12.01.2014 Views

Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2008 - Hacettepe Üniversitesi ...

Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2008 - Hacettepe Üniversitesi ...

Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2008 - Hacettepe Üniversitesi ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

arasında yaşanmaktadır. Evliliğin ilk yıllarında, genel olarak doğurganlık hızı düşme<br />

eğiliminde olmasına karşın, doğurganlığın azalmasına belirgin bir direnç olduğu<br />

görülmektedir. Bunun nedeni, doğurganlık azalmasının temel olarak doğurganlıklarını<br />

ertelemek isteyen <strong>ve</strong> henüz ideal aile büyüklüğüne ulaşmamış genç çiftler arasında değil,<br />

doğurganlığını sonlandırmak isteyen daha yaşlı kadınlar arasında başlamasıdır.<br />

Tablo 4.5 Evlilik süresine göre doğurganlık<br />

Başından evlilik geçmiş kadınlar için evlilik süresine göre araştırmadan önceki<br />

beş yıllık süreler için doğurganlık hızları, Türkiye <strong>2008</strong><br />

Evlilik süresi<br />

Araştırma tarihinden önceki yıl sayısı<br />

0-4 5-9 10-14 15-19<br />

0-4 260 291 307 316<br />

5-9 143 149 181 193<br />

10-14 80 91 100 133<br />

15-19 40 53 69 [118]<br />

20-24 15 23 [32] [69]<br />

25-29 3 [13] [69]<br />

Not: Yaşa özel doğurganlık hızları 1,000 kadın için <strong>ve</strong>rilmiştir. Parantez içindeki<br />

tahminlerde bazı yaşlardaki kadınlar hesaplama dışı kalmaktadır.<br />

4.4 Canlı Doğan <strong>ve</strong> Yaşayan Çocuk Sayıları<br />

Canlı doğan çocuk sayısı, kadınların bütün hayatları boyunca yaptıkları canlı<br />

doğumların kümülatif toplamından oluşmaktadır <strong>ve</strong> bu nedenle özellikle de doğurganlığın<br />

düştüğü ülkeler için mevcut doğurganlık düzeyini yansıtmakta sınırlı kalmaktadır. Ayrıca, bu<br />

<strong>ve</strong>ri unutma faktörü nedeniyle ortaya çıkacak hatalara maruz kalmaktadır ki bu da genellikle<br />

yaşlı kadınlarda genç kadınlara göre daha fazla rastlanan bir durumur. Ancak, canlı doğan<br />

çocuk sayısına ilişkin bilgiler birçok konuyu açıklamada oldukça yararlıdır. Çocuk sayısı,<br />

ortalama aile büyüklüğünün yaş gruplarına göre nasıl farklılaştığını göstermektedir. Kırklı<br />

yaşlarda hiç canlı çocuk doğurmamış kadınların yüzdesi ise kısırlık <strong>ve</strong>ya hiç bir zaman doğum<br />

yapamamış kadınlar için bir göstergedir. Türkiye’de gönüllü olarak çocuk sahibi olmamanın<br />

çok karşılaşılan bir tercih olmadığı düşünüldüğünde, bu durum doğurganlık döneminin<br />

sonunda halen çocuk sahibi olmayan kadınların genellikle kısırlık altında olduğuna işaret<br />

etmektedir. Ortalama canlı doğum sayısı <strong>ve</strong> yaşayan çocuk sayısındaki farklılıkların<br />

karşılaştırılması, kadınların çocuk doğurduğu dönem boyunca mevcut olan ölümlülük<br />

düzeyinin toplam etkisini yansıtmaktadır.<br />

Tablo 4.6’da tüm kadınların <strong>ve</strong> evli kadınların canlı doğan <strong>ve</strong> ortalama yaşayan çocuk<br />

sayısına göre dağılımları <strong>ve</strong>rilmektedir. Yaşa göre canlı doğan çocukların dağılımı,<br />

Türkiye’de erken yaşta çocuk doğurmanın yaygın olmadığını göstermektedir: 15-19 yaş<br />

grubundaki kadınların yaklaşık olarak yüzde 96’sı hiç doğum yapmamıştır. Ancak bu oran 25-<br />

29 yaş grubundaki kadınlar için yüzde 33’e, 35 <strong>ve</strong> üzeri yaştaki kadınlar için yüzde 7’nin<br />

altına düşmektedir. 45-49 yaş grubundaki kadınların sadece yüzde 2’si çocuk sahibi<br />

olmamıştır, bu durum Türkiye’de kadınların neredeyse tamamının çocuk doğurduğunu<br />

göstermektedir. Doğurganlık döneminin sonuna gelmiş kadınların 3.5 çocuğa sahip oldukları<br />

görülmektedir ki bu da toplam doğurganlık hızından yaklaşık olarak 1.5 çocuk daha fazladır.<br />

Doğurganlık | 67

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!