25.12.2014 Views

kulleteyn1

kulleteyn1

kulleteyn1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

da giden olur, fakat lıepsi mi gitti Her neyse, iş, Tanri'ya, dalıa çok da<br />

Abdurrahman'a- kaldı. Öbür faki de- Osso da vardı, o da kazandaki<br />

sopayı çıkarıp almıştı eline. O da sopasını gösteriyordu, ama iş<br />

Abdurrahman'daydı yine de. İt de karşısında onu ciddiye alıyordu.<br />

Abdurrahman, sağlam. Gerdiği bacaklarıyla şöyle bir tartıldı, gözlerim<br />

düşmandan ayırmadan, elindeki sopayı, biraz açıp büktüğü koluyla<br />

göğüs düzeyine kaldırdı; "geleceğin varsa göreceğin de var! Canına<br />

dercesine gösterip tuttu. Türko da korkuyla onun bacağına<br />

yapışmıştı. İt, karşısında nasıl biri bulunduğunu anlayınca durdu. Yine<br />

de her ân atılacak biçimde gerilip yaylaştı. Gözler çılgın. Ağız bir<br />

karışık açık. Hışnikteki sivri demir şişlerle, ağızdaki kazma kazma<br />

dişler, korkunçtan da korkunç. Bütün bunları daha da Ürkünçleştiren<br />

iğrenç, tüyler ürpertici hırlama. Abdurrahman bağırdı: "- HâlONezîrö!<br />

Nezirö!" (Nezîrö dayı!) Kimsecikler yok. Bu kez daha işittirici<br />

olur diye ıslık çalmaya hazırlandı. Sol elinin kancalaştirdığl iki<br />

parmağını ağzına götürdü, diline uygun bir biçim verdi, ciğerlerine de<br />

gerekli havayı aldıktan sonra olanca gücüyle çaldı ıslığını. Çıkardığı<br />

sesin, "İsrafil'in ölüleri dirilten suru"ndan kalır yanı yoktu. Değil<br />

evden; "kaf dağl"nden bile duyulabilirdi. Öyleyken yine karşılık veren<br />

çıkmadı. Canavar karşıda. Kalın kalın havlıyor, hırlıyor. Uzaklardan<br />

bir havlama daha. Hayır, iki! Eyvah, " - Mâlee Nezîrö"nun iki köpeği<br />

daha! Geliyorlardı uzaklardan. Beriki canavar da duydu havlamaları.<br />

Yüreklenip atıldı. Ve topuzlu sopa indi. Aynı anda Osso'nun sopası.<br />

Bir, bir daha, bir daha.. Göz açtırılmıyordu canavara. Türko da<br />

yapıştığı paçalardan kopup taşa koştu. Alıp attı da. Atılan taşsa,<br />

köpek yerine Osso'ya değecekti az kalsın. İki faki köpekle boğuşuyor.<br />

Sopalar birbiri ardından dönüyor. Canavar da, dişleriyle, hışniğiyle, ön<br />

ayak pençeleriyle karşılıyordu. Boğuk ses ve hırıltılı ağızdaki dişler, bi<br />

havada, bi aşağıda, bi sağda, bi solda parlıyordu. Bir ara, Osso'nun<br />

hışniğe gelen sopası, elinden çıkıp fırlamıştı. Ama canavar da<br />

haklanmıştı epeyce. Topuzlu sopayı birkaç kez daha yiyince geri<br />

çekilmek zorunda kaldı. Kaçü. Arkasından taşlar. Uzaklaştı, havlaması<br />

için de 40-50 adım ötedeki kağnı arabasının üstünü seçti. İlk saldırı<br />

böylece. "Amma ve lâkin", öbür canavar itler de<br />

oklaşmış yarışıyorlardı. Beriki ite: "- Dayan, biz de geliyoru: !"<br />

diyorlardı sanki. Fakiler, kazanı, torbayı alıp az ötedeki samanlığa cm<br />

29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!