25.12.2014 Views

kulleteyn1

kulleteyn1

kulleteyn1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

de. olurdu. Ama her zaman değil. Mall-davan olanlarm hayvanlarına<br />

bakmak için geldiğinde. Hayvanlardan hastaların yanında, insanlardan<br />

hastalarla da ilgilenirdi. Hayvan sağlık memuruydu, ama "doktor"<br />

derlerdi. İyi ki o gün de gelmişti köye.<br />

Hastanın rahat soluk almasını sağladı. Çantasında, iğnesi-ilaci bile<br />

vardı. Çıkarıp bir iğne yaptı. Sonra:<br />

söyledi.<br />

- Şunları da yedirin çocuğa! diyerek, yedirilmesi gerekenleri<br />

Ve:<br />

- Kurumuş gitmiş, çokça su içirin! dedi.<br />

Molla Nasır. Hâfiz Celâl; Ahmet ve başkaları da orada,<br />

başucundalardı. Ölecek diye hepsi korkmuştu. Gözünü açınca da<br />

sevinmişlerdi.<br />

Tanrı kızarsa nasıl hoşnut edileceğini sordu. "İbadetle, "âlim"<br />

olmakla hoşnut edilebileceğini söylediler. "Şeriat"ın pisliğe<br />

duyduğu üzüntüyü anlattı.<br />

Artık üzülmemesini<br />

söylediler. Molla Nâsir çıkarıp bir yeni "şeriat" (kitabı) gösterdi. Vö<br />

armağan etti. Türko çok sevinmişti. Yatağın içinden doğrulup elini<br />

öperek karşılık verdi hocasına. Ancak bir derdi vardı: Dersleri kalmıştı.<br />

Kalkıp gitmeli, okumalıydı. Molla Nâsır, kalkmamasını, iyileşinceye<br />

dek kaimasını söyledi. Söz aldı. İyi çalıştıracağına ilişkin de Sözverdi.<br />

Hafız Celâl de birşeyler söyledi. Biraz sonra çıkıp gittiler. Ahmet geri<br />

konuşlular:<br />

- Babam diyir ki, o hcle cy olup kalksın; dövmiyccem artık.<br />

- Dögcmcz kizelen (zaten).<br />

- Niye<br />

- Benim hocam, artık Molla Nâsir.<br />

- Essahtan, unutmuştum ben. Dögemez, doğru. Hocan o değil.<br />

Molia Nâsır.<br />

- Ahmet, sen gene de babana söyleme, he mi<br />

- Söylemem, korhma. Söyler miyim heç<br />

Ahmet, herkesten çok sevinmişti onun gözlerini açıp konuşuyor<br />

olmasına. Yine geleceğini söyliyerek gitti.<br />

Tavuk kesmişlerdi. Bir parça getirip önüne koydular. Hem de çok<br />

sevdiği budundan. Ayran da vardı. Lavaşla etten biraz yedi. Biraz da<br />

68

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!