25.12.2014 Views

kulleteyn1

kulleteyn1

kulleteyn1

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

54<br />

Büyük Hoca Molla Nasır'dan günlük dersini alacaktı.<br />

Coşkuluydu. Hep öyle olurdu. Her zamanki gibi ezberleyeceklerini<br />

iyice ezberlemiş, öğreneceklerini iyice öğrenmişti. Derslerini<br />

adamakıllı pişirmiş olmaktan sevinçliydi. Ve hep öyle olurdu.<br />

"Alet"ten, yani "nahiv" adı verilen Arapça dilbilgisinden,<br />

. "f]kıh"tan, bir başka adıyla "Şeriat"ten, "kelâm"dan, bir başka adıyla<br />

"akâid"den, "mantık"tan.. Her gün olduğu gibi bunların hepsinden<br />

derslerini alaeaku. Kitaplarını almaya yöneldi, "Nahiv"den"Elfiye" ve<br />

şerhi "İbn Akîl", "Fıkıh"tan "Halebi", "Kelâm"dan "Nûniyye",<br />

"mantık"tan "Şemsiyye"..<br />

Kitaplarınr ayırıp eline aldı. Ellerinin üstüne gözü ilişti.<br />

Çatlaklardan kanlar sızıyordu. Sudan, ayazdan, kirden, eller çatlak<br />

çaüaktı. Kaçmılmaz bir şeydi bu. Kulleteyn suyu Hanefilere göre caiz<br />

olmadığı için uygun su, çeşme suyu güçlükle sağlanabiliyordu, çok<br />

"idareli" kullanmak gerekiyordu abdestlerde. Üstelik soğuk su, kirleri<br />

gidermeye yetmiyordu. Bu durum, soğukla birlikte ellerin çaüamasına<br />

yol açıyordu. Çatlıyan ellere de kolay kolay su dokundurulamıyordu.<br />

Biraz dokundurulan su, daha çok çatlamanın nedeni oluyordu. Eller<br />

yıkanmıyordu doğru dürüst. Kirler biriktikçe birikiyordu. Kısacası:<br />

Kirlpr çatlakları, çatlaklar da kirleri çoğaltıyordu. Bir de soğuk<br />

eklenince, ellerdeki çatlakların ve kanamaların sonu gelmiyordu bi<br />

türlü. Ve çadaklar çok sızlıyordu. Bir şey dokunduğunda sızı,<br />

dayanılmaz oluyordu. Ama alışılmıştı bu sızıya. Ayrıca parmakların<br />

ara.sı da yaralarla doluydu. Kaşınıyordu, kaşındıkça daha çok<br />

yaralanıyordu. Buna da alışılmıştı.<br />

Bacakhu-ı da kaşınıyordu. Hem de çok.. Ya bitten (donsuz şalvarın<br />

dikiş aralannda yine sura sıra olmuşlardı), ya kirden, ya uyuzdan, ya da<br />

hepsinden.: "Hart hart hart" kaşıyıp duruyordu. Bacaklar, bacak araları<br />

yaralanmıştı. "Faki"ler, sık sık uyuz oluyordu. Köylüler de.. Uyuzlar,<br />

özellikle parmak aralarında, bacaklarda, eklemlerde, yani gövdenin<br />

belirli yerlerinde kendini gösterirdi. Yaygındı uyuz. Salgındı. Ondan<br />

ona çabuk bulaşıyordu. Neden oluşurdu, nasıl doğar ve nasd gelişirdi<br />

Üzerinde pek durulmazdı. Bilen de bulunmazdı pek. Şu olurdu. Arada<br />

315

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!