25.12.2014 Views

kulleteyn1

kulleteyn1

kulleteyn1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

46<br />

Tipi, tavandaki iki pencereyi dövüyordu sürekli. Biri, ahınn bir<br />

ucunda, öbürü de öbür ucunda. Hayvanlar, dışardaki karakışın<br />

tipisinden, soğuğundan habersiz. Kimi yatmış, tatlı tatlı geviş<br />

getiriyor. Kimi ayakta, başını uzatmış, yemlikteki otunu, samanını<br />

yiyor. Karşıda yan yana iki inek. Biri yatmış; yutmuş olduğu yiyeceği<br />

midesinden ağzına dek çıkanyor, yeniden çiğniyor, yutuyor, bir daha<br />

çıkarıp çiğniyor. Öbürüyse ayakta. Başı yemliğe uzalı. Bacakları<br />

arasında da danası. I>ana, iki meme ucundan birini bırakıp öbürüne<br />

yapışıyor. Çekiştiriyor sürekli. Süt gelsin diye de kafasıyla vuruyor.<br />

Anasıysa, bu vuruşlardan rahatsız olmak yerine mutlu mutlu duruyor.<br />

Arada bir başını çevirip yavrusuna bakıyor. Sevgiyle.. Öbür uçta, bir<br />

manda, iki öküz, bir tosun ve bir "düğe". Son ikisi ayakta, öbürieriyse<br />

yatmışlar. Ayaktakilerin işeyip sıçtıkları, ayaklarının altına<br />

dökülürken, yatanlarınki kıçlannm önünde yığılı. Hepsinin de<br />

"çalgı"yla süpürülüp "mazgar'a yığılması gerekiyor. Ya Safo, ya<br />

anası, ya da babası yapacak bu işi. "Ben de yapamaz mıyım".<br />

Elindeki kitabı, yemlikte uygun bulduğu yere, öbür kitabın yanına<br />

koydu; "çalgı"yı eline aldı. Ve boku-sidiği süpürmeye başladı. Beli ve<br />

bacakları büküle büküle biraz süpürdü. "Çalgı"yı taşımaya ve<br />

kullanmaya gücü zor yetiyordu. Eline çalgıdan küçük bir kıymık batar<br />

gibi oldu. Eline baktı. Avucunun içi kabarmıştı. Terlemişii kendisi de.<br />

İşi bitirebileceğini aklı kesmediği için bıraktı. O sırada yine Safo<br />

gelmişti.<br />

- Ne yapün, ahırı süpürmeye mi kalktın<br />

- Avuçlanmm içi kabardı, bu-aktım.<br />

- Sana kim dedi ahin süpür! Senin işin mi o!<br />

Akşam oluyordu, kitaplan alıp birlikte çıktılar ahırdan. Ahırın<br />

bitişiğindeki odaya. Orada soba yanıyordu. Arada da kapı yoktu. Ahu-ın<br />

sıcağından da yararlanılıyordu. Soba yandığında da ahıra sıcak<br />

gidiyordu. Karşdıklı alış-veriş. Genişçe bir oda. Ve bu oda da<br />

yatılıyordu.<br />

'<br />

Akşam olduğu için gitmek istediğini söyledi.<br />

286

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!