25.12.2014 Views

kulleteyn1

kulleteyn1

kulleteyn1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

40<br />

Kar ve tipi. Karakışın tüm zorbahğı^ûnde. Dışandan kapılara<br />

omuzlarını vermiş, içerdekilere: "dışarı çıkmıyacaksınız!" diyor,<br />

bastırıyor. Hem de ne bastırma. Kapı aralarından ıslıklarını çalarak<br />

î^ca korkutuyor içerdekileri. Kapıyı açan oldu mu, yüzüne şaplağı<br />

basıyor. Ardından kamçdıyor, bıçaklıyor ayazı ve tipisiyle. Kucağına<br />

düşeni acımasızca dilim diiim doğruyor. Sergilediği ak örtüsünde bile<br />

göz gözü görmüyor. "Vay babo!"<br />

Ak giysili canavarın elinden nereye kaçıhr<br />

- Ahırlara. - '<br />

En iyi yerdir ahu^lar. Bir süre sonra gözlerin alıştığı karanlığıyla,<br />

hayvanıyla, bokuyla, kokusuyla.. Hemen herkesin sığınağı. Kimileri<br />

oldukça sıcacık. Çoğunun, odalara açılan kapılan var. Kiminde, arada<br />

kapı bile yok. Yazın, tarlasıyla, çayınyla, harmanıyla, küllüğü -<br />

çöplüğüyle, camisi - abdesthanesiyle, kulleteyniyle, türlü türlü<br />

sinekleri ve böcekleriyle, daha nice neleriyle içice olan kadın, erkek,<br />

çoluk-çocuk, kışın da en yakın dosüarı ahırların hayvanlanyla, bok,<br />

sidik, .soluk ve osuruktan oluşan sıcak ortamıyla kucak kucağa. Hele<br />

evinde, ocağında yakacak tezeği tükenmişler için tek kurtancıdır<br />

ahırlar. Gecc-gündüz ayrımı olmadan.. Hayvan - insan ayrımı<br />

olmadan. Birlikte yatılır, birlikle kalkılır..<br />

Elinde, bir "fıkıh"tan, biri "nahiv"den, biri "maritık"tan, biri de<br />

"kelâm"dan dört kitabıyla dışarı çıktı; ak donlu, ama kara yürekli<br />

karakışın şaplaklarını,-kamçılannı yiye yiye ahu-ın yolunu tuttu. Düşe<br />

kalka, yalpalıya yalpalıya varmayı başardı. Kalın tahtalar ve koca<br />

ağaçların birbirine kocaman demir çivilerle çakılmasından meydana<br />

getirildiği için kapı oldukça ağudı. Zorlaya zorlaya açü. Ve girdi. Oh<br />

sıcacık. Girer girmez yüzüne çarpan sıcaklık,, çok geçmeden tüm<br />

gövdesini sanverdi.<br />

Daha ikindi bile olmadığı halde, karanlık. Tavandaki el kadar<br />

pencerenin aydınlığı, bir - iki kanş çevresine yetiyor ancak. Gözler<br />

karanlığa yavaş yavaş alışacak. Alışsın diye kapının yanında biraz<br />

durdu. Gözleri, yanını - yöresini görmeye başlayınca yürüdü.<br />

263

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!