milliyetçilik
milliyetçilik
milliyetçilik
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Avrupa Birliği tartışmalarını da bu çerçevede değerlendirmek gerekmektedir.<br />
Gerçekten Avrupa Birliği’ne üye olmak ulus-devletin yok olmasına mı yol açacaktır?<br />
Avrupalılık milli kimliklerin yerine mi geçecektir? Bu sorulara kimliğe dair korkuları<br />
tartıştığımız bölümde kısmen yanıt vermiştik. Avrupalılık düşüncesine bağlılık<br />
açısından seçkinler ile halk kitleleri arasında ciddi bir uçurum olduğunu ifade etmiş,<br />
seçkinlerin bu uçurumu kapatmak ve Avrupalılığı halka benimsetmek için uygulamaya<br />
koyduğu, çoğu millet-kurma modelinden esinlenen, politikalara değinmiştik.<br />
Bu iddiaları doğrulayan somut veriler de vardır. Her standart Eurobarometre<br />
araştırmasında yinelenen sorulardan biri, katılımcıların kendilerini ne ölçüde<br />
Avrupalı gördüklerini belirlemeye çalışmaktadır. Örneğin 2003 yılı sonbaharında<br />
yapılan Eurobarometre araştırmasında, katılımcıların %40’ı kendilerini sadece<br />
milli kimliklerine göre, %47’si ise önce milli kimliklerine, sonra Avrupalılığa göre<br />
tanımlamıştır. Kendilerini sadece Avrupalı olarak tanımlayanların oranı %3’tür!<br />
Bir başka soru ise, katılımcıların ülkelerine, yaşadıkları kente/kasabaya, bölgeye<br />
ve Avrupa’ya ne ölçüde bağlı olduklarını belirlemeye çalışır. Aynı araştırmada<br />
kendilerini ülkelerine bağlı hissedenlerin oranı %91, yaşadıkları kente/kasabaya<br />
bağlı hissedenlerinki %89, yaşadıkları bölgeye bağlı hissedenlerinki %87, Avrupa’ya<br />
bağlı hissedenlerinki %58’dir (Eurobarometre 60, Sonbahar 2003, 27, 29-30).<br />
2004 yılında yapılan araştırmada kendini Avrupalı hissedenlerin oranı %7’ye<br />
yükselmiş, kendini milli kimliğine göre tanımlayanların oranı ise hemen hemen aynı<br />
(%41) kalmıştır. Aday ülkelerin de dahil edildiği bu araştırmada, Türkiye’de aynı<br />
soruya verilen yanıtlar Avrupa genelinden oldukça farklıdır. Buna göre Türkiyeli<br />
katılımcıların %72’si kendilerini sadece milli kimliklerine göre tanımlamıştır. Bu oran<br />
bir başka aday ülke Hırvatistan’da %33’tür. Araştırmada aynı soru geleceğe yönelik<br />
olarak da sorulmuş, katılımcıların %48’i kendilerini gelecekte önce Fransız, İngiliz,<br />
Alman, vs., sonra Avrupalı olarak tanımlayacaklarını ifade etmişlerdir. Kendilerini<br />
gelecekte de milli kimliklerine göre tanımlayacaklarını söyleyenlerin oranı %37’dir.<br />
Bir başka dikkat çekici sonuç da milli kimliklerden duyulan gururdur. Avrupa Birliği<br />
genelinde ülkelerinin vatandaşı olmaktan gurur duyduklarını söyleyenlerin oranı<br />
%86’dır. Bu oran Türkiye’de %96’ya yükselmektedir (Eurobarometre 62, Sonbahar<br />
2004, 96, 97, 100).<br />
Bu çerçevede değinilmesi gereken bir başka sonuç da Avrupa anayasası taslağının<br />
Fransa ve Hollanda’da yapılan referandumlarda reddedilme nedenlerini araştıran<br />
Eurobarometre raporlarında bulunabilir. Bu raporlara göre, Hollanda’da anayasaya<br />
‘hayır’ verenlerin %66’sı, bu yanıtı Hollanda’nın milli çıkarlarını daha iyi yansıtan<br />
bir taslak hazırlanmasına katkıda bulunacağına inandıklarını için verdiklerini<br />
belirtmişlerdir. (Flaş Eurobarometre 172, Haziran 2005, 15). Bu oran, Fransa’da ‘hayır’<br />
oyu verenlerin arasında %59’dur (Flaş Eurobarometre 171, Mayıs 2005, 17).<br />
Bu verilerden çıkan iki sonuç vardır. Birincisi, uygulanan tüm politikalara rağmen<br />
Avrupalılık düşüncesi, milli kimliklerin yerine geçmemektedir. İkincisi, Avrupalılık<br />
106