06.11.2014 Views

milliyetçilik

milliyetçilik

milliyetçilik

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1927 Nizamnamesi’nin beşinci maddesinde ‘Fırka, vatandaşlar arasında en kavi<br />

[kuvvetli, sağlam] rabıtanın dil birliği, his birliği, fikir birliği olduğuna kani olarak<br />

Türk dilini ve Türk kültürünü bihakkın tamim ve inkişaf ettirmeği ... umde-i esasiye<br />

olarak takrir eder’ ifadesi yer alır (Parla 1995 içinde, 27). 1931 CHP Programı’nda ise<br />

‘millet’ doğrudan tanımlanır: ‘Millet, dil, kültür ve mefkûre [ülkü] birliği ile birbirine<br />

bağlı vatandaşların teşkil ettiği bir siyasî ve içtimaî heyettir’ (a.g.e., 28). Bu tanım<br />

1935 Programı’nda ‘Ulus, dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine bağlı yurddaşlardan<br />

meydana gelen siyasal ve sosyal bir bütündür’ şeklinde tekrar edilir (a.g.e., 29-30).<br />

Tüm bu tanımlardan da anlaşılacağı gibi, ‘Atatürk’ün belirlediği <strong>milliyetçilik</strong> anlayışı’<br />

sadece vatandaşlık bağına ya da ‘öznel’ unsurlara (örneğin ortak siyasi idealler,<br />

duygular, özlemler) dayanmaz; dil ve kültür birliği gibi ‘nesnel’, genelde doğuştan<br />

kazanılan unsurları da kapsar. Vatandaş için Medeni Bilgiler kitabında yer alan,<br />

Türk milletinin dili, Türkçedir ... Çünkü, Türk milleti geçirdiği nihayetsiz badireler içinde,<br />

ahlakının, an’anelerinin, hatıralarının, menfaatlerının, elhasıl bugün kendi milliyetini<br />

yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili, Türk milletinin<br />

kalbidir; zihnidir (1930, 17).<br />

ifadesi bunun en somut kanıtıdır. Aslında yukarıda görülebileceği gibi, ‘ırk ve menşe<br />

birliği’ de milleti millet yapan özellikler arasında sayılır ve bu tanım ‘Türk milletinin<br />

her kişisi, bir takım farklarla ve fakat umumî surette birbirine benzer’ ifadesiyle<br />

desteklenir (a.g.e., 18). Yine de ‘ırk’ unsuru, en azından retorik düzeyde, daha sonraki<br />

yıllarda fazla vurgulanmaz. O yüzden şimdilik Atatürk milliyetçiliğinin ırka dayalı<br />

olmadığı yönündeki varsayımımızı koruyalım ve soralım: Atatürk milliyetçiliği ‘etnik’<br />

midir? ‘Etnik’ terimini sadece ırk-kan bağı olarak tanımlayacaksak, varsayımımıza<br />

göre değildir. Ama bu durumda zaten etnik <strong>milliyetçilik</strong> diye bir kategori yoktur,<br />

çünkü bugün hemen hemen hiçbir <strong>milliyetçilik</strong> kendini sadece ırk ya da kan<br />

bağına göre tanımlamaz. Bu koşullar altında Atatürk milliyetçiliği ‘etnik temele<br />

dayalı’ olmayacaktır ama, yazılı beyanları kabul edecek olursak, örneğin bugünkü<br />

MHP’nin ya da Demokratik Toplum Partisi (DTP)’nin <strong>milliyetçilik</strong> anlayışları da<br />

etnik olmayacaktır. Nitekim MHP programı, milleti ‘ortak bir tarihîn sunduğu zemin<br />

üzerinde birlikte yaşama arzu ve iradesini ortaya koyan, tarihî süreçte ortak bir kaderi<br />

paylaşma duygusunu ve gelecek ülküsünü taşıyan, milletler camiasında kendine has<br />

vasıf ve kimliğe sahip olduğuna inanan sosyal bir bütün’ olarak tanımlar (). DTP tüzüğü ise partiyi ‘demokratik uygarlık çağı değerleri olan özgürlükçü,<br />

eşitlikçi, adaletçi, barışçı, çoğulcu, katılımcı, çok kültürlü toplumu zenginlik olarak<br />

gören ve yenileşmeyi savunan; insan ve toplum odaklı diyalog ve uzlaşıya dayalı ...<br />

evrensel değerlere sahip çıkan, her türlü ayırımcılığı ve ırkçılığı ret eden ... demokratik<br />

özgürlükçü eşitlikçi sol bir kitle partisi’ olarak nitelendirir ().<br />

Bu iki partinin ırkçılık suçlamaları karşısında verdiği tepki de aynıdır. Örneği MHP Genel<br />

Başkanı Devlet Bahçeli, Hrant Dink cinayetinin ardından 2 Şubat 2007’de yaptığı basın<br />

40

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!