06.11.2014 Views

milliyetçilik

milliyetçilik

milliyetçilik

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

üye 25 ülkenin toplam GSMH’sinin %2-3’üne karşılık gelmektedir. Ayrıca Türkiye<br />

önemli bir ticaret ortağı değildir. Gümrük Birliği’nin yürürlüğe girdiği 1996 yılından<br />

beri Türkiye’yle yapılan ticaret, Avrupa Birliği’nin toplam dış ticaretinin %3’ünü<br />

oluşturmaktadır. Türkiye’nin alacağı maddi yardımlarla Avrupa Birliği bütçesine ağır<br />

bir yük getireceği iddiası da doğru değildir. Avrupa Birliği bütçesinin değişmeyeceği,<br />

Türkiye’nin yeni üye olan Doğu Bloku ülkeleriyle aynı oranda yardım alacağı<br />

varsayılsa bile bu yardım, birlik GSMH’sinin yaklaşık %0,2’sine karşılık gelecektir.<br />

Kaldı ki Avrupa Birliği bütçesinin ve maddi yardımlara ilişkin kuralların değişmeyeceği<br />

varsayımı da tartışmaya açıktır. Üye olduğu takdirde Avrupa Birliği bütçesinden<br />

Türkiye’ye düşecek pay, büyük olasılıkla bugün üye olanlarınkinden çok daha düşük<br />

olacaktır. Benzer bir durum, işgücü göçü açısından da geçerlidir. Türkiye’nin her şey<br />

yolunda gitse bile 2015’ten önce üye olması beklenmemektedir. Buna birliğe yeni<br />

üye olan Doğu Bloku ülkeleri vatandaşları için de geçerli olan yedi yıllık dolaşım<br />

sınırlaması da eklendiğinde, 2022’den önce Türk işçilerinin Avrupa Birliği ülkelerinde<br />

serbest dolaşımı söz konusu değildir. Bu aşamada Türkiye’den gelmesi beklenen<br />

göçmen sayısı farklı hesaplamalara göre 0,5 ila 4,4 milyon arasında değişmektedir.<br />

4,4 milyon göçmenin geleceği varsayılsa bile, bu rakam o tarihte 28 üyeden oluşacak<br />

olan birliğin toplam nüfusunun ancak %0,7’sine denk gelecektir (ekonomik veriler için<br />

bkz. Barysch 2005, 39-40; Independent Commission on Turkey 2004, 36-41). Ayrıca<br />

2022 yılında, Avrupa işgücü piyasasının ne durumda olacağı belli değildir; işgücü<br />

açığının kapatılması için Türk işçilerine ihtiyaç duyulması da ihtimal dahilindedir.<br />

Türkiye’nin enerji transit yolları üzerinde bulunması, geniş su kaynaklarına sahip<br />

olması da Avrupa Birliği ekonomisi açısından ekstra avantajlar yaratabilir (Barysch<br />

2005, 40).<br />

Türkiye’nin üyeliğine karşı geliştirilen jeostratejik tezler için de durum farklı değildir.<br />

Bunlardan en zayıf olanı, Türkiye’nin coğrafi açıdan ‘Avrupalı’ olmadığıdır. Bu tez,<br />

Soğuk Savaş döneminde, Türkiye NATO, OECD gibi kuruluşlara üye olurken ya<br />

da Türkiye’ye adaylık statüsü verilirken hiç gündeme getirilmemiş, bir anlamda<br />

Türkiye’nin Avrupalılığı onaylanmıştır. Zaten Türkiye’nin en büyük kenti olan<br />

İstanbul’un bir bölümü ‘Avrupa’dadır; ülke nüfusunun %11’i de yine ‘Avrupa’da<br />

yaşamaktadır. Hem Türkiye coğrafi açıdan uygun değilse, Kıbrıs ve Malta nasıl<br />

uygundur? Üye ülkelerin parçası olarak Avrupa Birliği’nde yer alan Kanarya Adaları<br />

ya da Karayip Denizi’ndeki Hollanda Antilleri coğrafi açıdan ne ölçüde Avrupalıdır<br />

(Tarifa ve Adams 2007, 58-9; Le Gloannec 2006, 264; Pagden 2002, 45-6; Strauss-Kahn<br />

2004)? Türkiye’nin Avrupa karar-alma mekanizmalarını bloke etme kapasitesine<br />

sahip olduğu iddiası da doğru değildir. Avrupa Parlamentosu’nda oylar genelde<br />

milli çıkarlara göre değil, partilerin ideolojik çizgilerine göre verilmektedir. Avrupa<br />

Konseyi’nde yüksek nüfuslu üyelerin egemenliğini sınırlayan bir oy verme sistemi<br />

vardır. Kaldı ki dış politika, güvenlik gibi alanlarda kararlar oybirliği ile alınmaktadır.<br />

Bu nedenle herhangi bir ülkenin kendi çıkarlarını birliğe dayatması mümkün değildir<br />

(Müftüler-Bac 2002, 84; Independent Commission on Turkey 2004, 24).<br />

62

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!