20.11.2017 Views

edebiyat-kitabi

edebiyat 9 sınıf, deneme

edebiyat 9 sınıf, deneme

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Masal / Fabl<br />

ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI<br />

1-5. soruları aşağıdaki masala göre cevaplayınız.<br />

KABAK GELİN<br />

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içindeyken köylerin birinde bir Keloğlan<br />

ile anası yaşarmış. Anası saçını süpürge yapar, orada burada çalışarak günlük nasiplerini çıkarırmış.<br />

Oğlu Keloğlan, tembelin tekiymiş. Bütün gün hiçbir işe bakmaz, miskin miskin oturur veyahut da<br />

yatarak zamanını geçirirmiş. Kadın bakar ki olacak gibi değil!<br />

“Keloğlum, keleş oğlum, elâlemin oğlu analarına bakıyor. Git sen de çalış, para kazan...” diyerek<br />

oğluna yolluk ekmek pişirip yola salar.<br />

Keloğlan az gide uz gide bir tepenin yamacında sürülerini otlatan bir çoban görür.<br />

Hoşbeşten sonra:<br />

“Ekmeğim sende kalsın. 3 güne kadar geldim geldim, gelmedimse helâl-hoş olsun” diyerek, çekip<br />

gidiyor. Geri döndüğünde, çobanın ekmeğini yediğini görünce:<br />

O yanına geçerim, bu yanına geçerim<br />

Koyununu aldığım gibi kaçarım deyip koyunu kucaklayıp kaçıyor. Gel zaman git zaman yolda bir<br />

kervana rast geliyor. Kervancıbaşına koyunu verip 3 gün içinde gelmezse kendilerinin olmasını söylüyor<br />

ve çekip gidiyor. Döndüğünde koyunun yerinde yeller estiğini görüp iyice sinirlenen Keloğlan:<br />

“O yanına geçerim, bu yanına geçerim,<br />

Halılarını aldığım gibi kaçarım”<br />

Deyip halıları alıp kaçıyor. Tepeler aşırı yol yürüdükten sonra bir köye geliyor. Bakar ki ne görsün?<br />

Herkes gülüp eğleniyor, davullar zurnalar çalınıyor. Bunun bir düğün töreni olduğunu öğrenen Keloğlan<br />

düğün sahibine halıları emanet edip yine “3 gün içinde gelmezsem helâl-hoş olsun” diyerek<br />

kayboluyor. Geldiğinde halıları bulamayınca hiddetlenip:<br />

“O yanına geçerim, bu yanına geçerim, gelinini aldığım gibi kaçarım”,deyip gelinin elinden tuttuğu<br />

gibi geldiği yollardan, tepelerden aşarak köyüne geliyor. Evlerine vardıktan sonra gelini kapını<br />

arkasına dayayıp annesine:<br />

“Ana, Keloğlan sana bir gelin getirdi. Git de elini eteğini öpsün” diyerek, gelinin yanına yolluyor.<br />

Kadıncağız, gelinin duvağını açtığında ne görsün! , kaşı, gözü oyulmuş, süslenmiş bezenmiş bir kabak<br />

durmuyor mu karşısında!<br />

Meğer o köyde her yıl mevsimi gelince kabak şenlikleri yapılır, eğlenilirmiş. Gelini kaptığı gibi, Keloğlan’ın<br />

başına fırlatan anası, oğlunu bir güzel benzetmiş. Kabak Keloğlan’ın başında parçalanmış...<br />

Onlar orada kaldı; safalarını süpür, muratlarını ersinler.<br />

Derleyen: Nesrin Tağızade<br />

143

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!