Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Hikâye<br />
5. Metinde geçen "dıramudana, hüviyet, maestro, mucip, zahire" kelimelerinin doğru telaffuzuna<br />
yönelik çalışmalar yapınız.<br />
6. Hikâye türünün ortaya çıkmasında sözlü ve yazılı kültürün, toplumsal değişimlerin ve etkileşimlerin<br />
etkisini belirtiniz.<br />
1. Etkinlik<br />
Metin<br />
Anlatıcı ve Bakış Açısı<br />
Köşe penceresini, işte, ben, bu bakımdan insan çevresinin bir damlası<br />
üstüne çevrilmiş bir mikroskop camı sayarım. Baktığınızı sanki büyütür.<br />
Rasathaneler nasıl gökleri ve yıldızları temaşa için havaya uzanmış<br />
birer fen gözü ise köşe pencereleri de yeri ve yerde yaşayanları seyre<br />
yarar, zemine eğilmiş birer tecrübe gözlüğüdür.<br />
Seneler var ki kuşlar gelmiyor. Daha doğrusu ben göremiyorum.<br />
Güzün güzel günlerini pencereden görür görmez, Konstantin Efendi’nin<br />
bulunabileceği sırtları hesaplayarak yollara çıkıyorum. Bir kuş<br />
cıvıltısı duysam kanım donuyor, yüreğim atmıyor.<br />
Hani sessiz, zenginliğini bile belli etmez, mütevazı adamdı da...<br />
Konu komşusu da severdi hani. Hiçbir şeye, hiçbir dedikoduya karışmazdı.<br />
Sabahleyin işine kısa kısa adımlarla koşarken, akşam filesini<br />
doldurmuş vapurdan çıkarken görseniz; iriliğine, sallapatiliğine, Karamanlı<br />
ağzı konuşuşuna, basit ama, hesaplı fikirlerine, (...) yine basit, sevimli<br />
şakalarına karşı, hakkında kötü bir hüküm de veremezdiniz. Kendi<br />
halinde, işi yolunda, hesaplı yaşayan bin bir tanesinden bir tanesiydi.<br />
a. Zincir ile Son Kuşlar hikâyelerinden alınan bu parçaları anlatıcı ve bakış açısı yönünden değerlendiriniz.<br />
b. Bu anlatıcı ve bakış açılarının anlatıma etkilerini değerlendiriniz.<br />
c. Tablodaki metinlerde metin-okuyucu ilişkisi açısından anlatıcının yazarın gerçek kişiliği ya da kurgu<br />
olup olmadığını belirleyiniz.<br />
2. Etkinlik<br />
Eskiden her mahallenin kendine ait hususi bir havası, bir tarz-ı hayatı vardı. Şimdi ise birbirinin kopyası<br />
aynı tiple, soğuk, cansız binlerce apartman, ruhsuz beton kütleleriyle bütün şehirleri aynileştirmiş, şehirlerin,<br />
mahallelerin ruhu yok olmuştur. Artık her yer aynı ve hiç kimse bir yere ait değil. Mahalleler kendine<br />
özgü kimliği olan ve yine dinî / sosyal merkezler, küçük çarşılar, çeşmeler, küçük imalathaneler ile birlikte<br />
“kendine yeterli yerler” idi. Her mahalle birbirinden bir duvarla olmasa bile bir ağaçlık bölge ile ya da bir<br />
dere gibi tabii bir engelle birbirinden ayrılıyordu. Mahallede kendiliğinden bir otokontrol vardı çünkü herkes<br />
birbirini tanır, yabancılar derhal fark edilir, asayiş kolayca sağlanırdı.<br />
Mustafa Kutlu, Nur<br />
a. Metindeki sosyal ve kültürel ögeleri belirleyiniz.<br />
b. Belirlediğiniz değerleri içinde yaşadığınız toplumun değerleriyle karşılaştırınız.<br />
65