20.11.2017 Views

edebiyat-kitabi

edebiyat 9 sınıf, deneme

edebiyat 9 sınıf, deneme

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Giriş<br />

Hazırlık<br />

1. Edebiyatla bilim arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Tartışınız.<br />

2. Aşağıdaki metinleri <strong>edebiyat</strong> ile bilim dalları arasındaki ilişki açısından değerlendiriniz.<br />

Edebiyatın sosyolojik imkânı, temelde <strong>edebiyat</strong>-toplum ilişkisini kurcalamak ve her iki alan arasında<br />

kopmaz bağların mevcudiyetini dile getirmektir. Edebiyat-toplum ilişkisini kurcalayan külliyat,<br />

<strong>edebiyat</strong> ile içinde üretildiği toplum arasında kopmaz, yadsınamaz, reddedilemez bağların mevcut<br />

olduğunu iddia etmektedir. Buna göre ne <strong>edebiyat</strong> toplumdan ne de toplum <strong>edebiyat</strong>tan bağımsız<br />

algılanabilir. Edebiyat doğrudan toplumsal gerçekliği ve toplum olaylarını anlatmasa dahi toplumsal<br />

yapı ile ilgili olmak, ondan etkilenmek durumundadır. Çünkü <strong>edebiyat</strong>ın oluştuğu, geliştiği ve anlatıldığı<br />

ortam tamamıyla toplumdur. Edebiyat ile toplum arasında kurulacak bir ilişki iki faydayı doğurur.<br />

Edebiyattaki bir tavır ve durum doğrudan toplumsal gerçekliğe işaret edebilir, toplumsal gerçekliğe<br />

isnat kabul edilebilir. İkincisi ise toplumsal ortamın edebî metni anlamada yardımcı olması. Doğrudan<br />

bir fayda ve işlev beklentisi olmadan dahi <strong>edebiyat</strong>ın toplumla iç içe olduğunu kabul etmek<br />

gerekmektedir.<br />

Köksal Alver, Edebiyatın Sosyolojik İmkânı<br />

Hem edebî eser hem de felsefi eser bireysel bir çabanın ürünüdür. Ama edebî eserde üslup, estetik<br />

zevk önemli olduğu için esere yazarın üslubu, estetik zevk anlayışı yansımakta ve yazarın şahsiyeti<br />

eserde bulunmaktadır. (...) Felsefi eserde ise amaç estetik zevk olmadığı için kullanılan dil soyut ve<br />

kuru bir dildir ve dolayısıyla da akıl yürütme ve mantıksal çözümlemelerle doludur. Edebiyat, kavram<br />

analizlerinden uzaklaşarak olayları somut bir hale sokmak suretiyle, felsefenin soyutluğunu ve<br />

kuruluğunu giderir. Bir felsefi eser de filozofun eseri olmasına rağmen, bireyselliği aşan bir konuma<br />

sahiptir. Ancak bireyselliğin aşılması, o eseri başka bir filozofun da yazabileceği anlamına gelmez.<br />

Nasıl ki, Karamazov Kardeşler’i Dostoyevski’den başkası yazamaz idiyse Pratik Aklın Eleştirisi’ni de<br />

Kant’tan başkası yazamazdı.<br />

Ali Osman Gündoğan, Edebiyat ile Felsefe İlişkisi Üzerine<br />

Her <strong>edebiyat</strong> metni ya da eseri, yazarının başkalarından farklı zihnî ve duygusal özellikleriyle bağlantılıdır.<br />

Bu yüzden, bir edebî eseri açıklamak ve yorumlamak için yazarın psikolojisini kaynak almak,<br />

esere dair bilinç eleştirisi yapmak ve buradan psikolojik bir harita çıkarmak, <strong>edebiyat</strong> eleştirisinin,<br />

disiplinler arasında kurduğu bağın gücünün artmasını sağlamaktadır.<br />

Edebiyat eleştirisi, psikolojiden destek alırken herhangi bir <strong>edebiyat</strong> eserinin en başta fert olarak<br />

yazarının karakter ve ruh hâlinin dışa vurulması ya da nakledilmesine bakar. Yazarın karakterini biyografik<br />

açıdan tespit etmek için onun eserini kaynak olarak almak ya da bu yazarın diğer yazarlardan<br />

ayrılan taraflarını, bilinç yapısını tecrübe etmenin bir yolu kabul edip mevcut esere ait özel bir okuma<br />

tarzı geliştirmek, <strong>edebiyat</strong> eleştirisinde psikolojik gücü göstermektedir.<br />

Ertuğrul Aydın, Modern Edebiyat Eleştirisinde Psikolojik Güç<br />

21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!