20.11.2017 Views

edebiyat-kitabi

edebiyat 9 sınıf, deneme

edebiyat 9 sınıf, deneme

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

A<br />

ağıt: Ölen bir kimsenin gençliğini, güzelliğini, iyiliklerini,<br />

değerlerini, arkada bıraktıklarının acılarını, büyük<br />

felaketlerin acılı etkilerini dile getiren söz veya<br />

okunan ezgi, yazılan yazı.<br />

alegori: 1. Bir görüntü, bir yaşantı veya bir davranışın<br />

daha iyi kavranmasını sağlamak için göz önünde<br />

canlandırıp dile getirme. 2. Bir sanat eserindeki<br />

ögelerin gerçek hayattan bir şeyleri temsil etmesi<br />

durumu.<br />

antoloji: Seçki, gerçek sanat eseri değerindeki<br />

örneklerin bir araya getirildiği derleme yapıtlar.<br />

atasözü: Uzun deneme ve gözlemlere dayanan halka<br />

mal olmuş, öğüt verici nitelikte söz.<br />

B<br />

balat: Uyak örgüsü, uyak türü ve dize sayısı<br />

bakımından birbirinin aynı üç bent ve bir sunu<br />

ile başlayan yarım bentten oluşan eski bir Fransız<br />

koşuğu.<br />

D<br />

deme: Genellikle Alevi şairlerin tarikatlarıyla ilgili<br />

konuları işleyen şiirlerine, kendilerince verilen ad.<br />

deneme: Herhangi bir konuda yeni ve kişisel<br />

görüşlerle bezenmiş bir anlatım içinde sunulan<br />

düzyazı türü.<br />

destan: Tarih öncesi tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve<br />

kahramanlarla ilgili olağanüstü olayları konu alan<br />

şiir.<br />

devriye: Evrenin ve insanın Tanrı’dan çıkıp Tanrı’ya<br />

dönmesi felsefesine göre bu devir evrelerini<br />

anlatan tasavvuf koşuğu.<br />

dolaylama: Tek kelimeyle belirtilebilecek bir kavramı<br />

güçlü ve etkin bir anlatım için birden fazla<br />

kelimeyle anlatma.<br />

E<br />

edebî dil: Edebî değeri olan eserlerde kullanılan dil,<br />

yazın dili.<br />

edebî eser: Edebiyat türlerinden biriyle kaleme<br />

alınmış, sanat değeri taşıyan eserlerin her biri.<br />

eleştiri: Bir <strong>edebiyat</strong> veya sanat eserini her yönüyle<br />

değerlendirerek anlaşılmasını sağlamak amacıyla<br />

yazılan yazı türü, tenkit, kritik.<br />

eleştirmen: Eleştiri yapan kimse, eleştirmeci.<br />

F<br />

fıkra: Gazete ve dergilerin belirli sütunlarında güncel<br />

konuları ele alan yazı türü.<br />

folklor: Halk bilimi.<br />

G<br />

gazel: Divan <strong>edebiyat</strong>ında 5-15 beyit arasında değişen,<br />

ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin<br />

ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik<br />

konularda yazılan nazım biçimi.<br />

güzelleme: Halk <strong>edebiyat</strong>ında sevgi, aşk, tabiat gibi<br />

temaları işleyen lirik bir şiir türü.<br />

EDEBİYAT TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ<br />

İ<br />

ilahi: Tanrı’yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla<br />

okunan nazım.<br />

inceleme: Bir bilim veya sanat konusunu geniş biçimde<br />

açıklayan eser veya yazılı araştırma.<br />

istiare: Bir şeyi anlatmak için ona benzetilen başka bir<br />

şeyin adını eğreti olarak kullanma, eğretileme.<br />

izlenim: Bir durum veya olayın duyular yolu ile insan<br />

üzerinde bıraktığı etki, intiba, imaj.<br />

K<br />

Kafdağı: Genellikle masallarda yer alan, dünyayı<br />

çevrelediğine inanılan, arkasında cinlerin, perilerin<br />

bulunduğu varsayılan, zümrütten, hayalî bir yer.<br />

Karagöz: 1. Bilinen gölge oyunu. 2. Bu oyunun<br />

başkişisi.<br />

karşılaştırmalı <strong>edebiyat</strong>: Karşılaştırma yöntemiyle çeşitli<br />

<strong>edebiyat</strong>lar arasındaki ilişkileri, benzerlikleri tespit<br />

etmeyi amaçlayan bilim dalı, mukayeseli <strong>edebiyat</strong>.<br />

kaside: Genellikle 31-99 beyitten oluşan, bütün<br />

beyitlerin ikinci dizeleri en baştaki beyit ile uyaklı<br />

olan ve çoğu kez büyükleri övmek için yazılan<br />

divan <strong>edebiyat</strong>ı şiir türü.<br />

kavram: Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki<br />

soyut ve genel tasarımı.<br />

kıt’a: Divan şiirinde genellikle iki beyitten oluşan bir<br />

nazım biçimi.<br />

kinaye: 1. Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz.<br />

2. Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz. 3. Bir sözü<br />

gerçek anlamının dışında kullanma sanatı.<br />

koçaklama: Halk <strong>edebiyat</strong>ında biçimi ne olursa olsun,<br />

konusu yiğitlik, savaş, kahramanlık olan veya<br />

bir kahramanı öven, kahramanlık duygularını<br />

canlandıran şiir, yiğitleme.<br />

koşma: Sazla okunmak için hece ölçüsü ile yazılmış,<br />

ilk kıtasının birinci, ikinci ve dördüncü dizeleriyle<br />

öteki kıtalarının dördüncü dizeleri birbiriyle, kalan<br />

dizeler de kendi aralarında uyaklı, konuları sevgi<br />

ve doğa olayları olan halk şiiri.<br />

koşuk: 1. Şiir. 2. Koşma, türkü.<br />

kukla: Hareketli yerleri sanatçının parmaklarına iplikle<br />

bağlanarak oynatılan, hafif nesnelerden yapılmış<br />

insan ve hayvan figürleri.<br />

kuram: 1. Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan<br />

soyut bilgi. 2. Belirli bir konudaki düşüncelerin,<br />

görüşlerin bütünü 3. Sistemli bir biçimde<br />

düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime<br />

temel olan kurallar, yasalar bütünü, nazariye, teori.<br />

kurmaca: 1. Olmadığı hâlde varmış gibi tasarlanmış,<br />

kurgulanmış. 2. Tasarlanmış olay.<br />

L<br />

lirizm: Kişisel duyguların ilham yolu ile coşkulu ve<br />

etkili anlatımı.<br />

285

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!