20.11.2017 Views

edebiyat-kitabi

edebiyat 9 sınıf, deneme

edebiyat 9 sınıf, deneme

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Roman<br />

— Açık konuşalım baba, dedi. Bilirsin ki ben öyle pek kafasız bir kız değilim. Annem gibi, kardeşlerim<br />

gibi fakir düştük, parasız kaldık diye sana darılmak hiçbir zaman aklımdan geçmedi. Buna mukabil,<br />

onlara gösterdiğin zaafı affedemedim ve edemeyeceğim.<br />

Şevket fena çocuk değil. Ancak ne çare ki yularını o soysuz kadına kaptırmış. Leyla ile Necla ne<br />

yaptığını bilmeyen iki çılgın... Annem koyun gibi nereye çekersek oraya giden bir zavallı... O kadar<br />

çarpındım, çırpındım “baba gözünü aç. Bunlar evi bir felâkete sürükleyecekler,” dedim. Aldırmadın.<br />

Yabancı gibi köşeye çekildin, sade darılıp surat asmakla iktifa ettin... Sen erkekçe hareket edeydin bu<br />

olanlar olmazdı. Belki müteessir olacaksın ama göz önünde olan bir hakikati saklamaya hacet yok...<br />

Bu gidiş iyi bir gidiş değil... Doludizgin bir uçuruma doğru gidiyoruz... Baktım kimseden imdat yok...<br />

Ben bari kendimi kurtarayım, dedim. Onun için “Niye bu kız bir kere sormadan böyle iş tutmuş?” diye<br />

kızarsan haksızlık olur...<br />

Ali Rıza Bey bir sandığın kenarına oturmuş, artık bir tek siyah saç kalmamacasına ağarmış başını<br />

elleri içine almıştı:<br />

— Hakkın var Fikret, dedi, bunlara hep ben sebep oldum çocuğum.<br />

Baba-kız bir zaman düşünceler içinde karşı karşıya oturdular. Sonra Ali Rıza Bey sualler sormaya<br />

başladı:<br />

— Evleneceğin adam bari iyi bir adam mı Fikret?<br />

— Tahsin Bey isminde ellilik bir adam...<br />

— Senin için fazla yaşlı değil mi?<br />

— Benim gibi bir insana çok bile...<br />

— Ne iş ile meşgul?<br />

— Adapazarı’nda bağı bahçesi varmış, hali vakti yerinde bir adammış...<br />

— Seni oraya mı götürecek?<br />

— Asıl bunun için istiyorum ya...<br />

— Şimdiye kadar evlenmemiş mi?<br />

— Karısı geçen sene ölmüş... Üç çocuğu varmış...<br />

— Nasıl bir adam acaba?<br />

— Fena değil diyorlar... Ben kendi hesabıma resmini bile görmek istemedim.<br />

— Ya beğenmezsen?<br />

— Beni bu cehennemden kurtaracak adam kim olursa olsun kabul etmeye razıyım.<br />

— Seni vasıta ile mi istedi?<br />

Fikret kesik bir sinir kahkahasıyla:<br />

— Tabii uzaktan methimizi işiterek “aman şu bulunmaz Hint kumaşını bana isteyin,” diye görücü<br />

göndermedi. Bu adam komşumuz Neyyir Hanım’ın akrabası oluyormuş... Bu adam geçenlerde İstanbul’a<br />

gelmiş... “Karımın ölümünden sonra ev altüst oldu. Çocuklarıma analık etmeye razı iyi bir kızcağız<br />

bulursam evleneceğim,” demiş. Hiç tereddüt etmeden: “Beni alsın,” dedim. Mektup yazdılar; dün<br />

cevap gelmiş... İki haftaya kadar Adapazarı’na gideceğim.<br />

Fikret titiz, acı bir tavırla bu izahatı verirken Ali Rıza Bey küçük yaşlarından beri kurduğu hülyaları<br />

düşünüyordu. Kendini zaptedemeyerek:<br />

153

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!