23.02.2015 Views

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

YLJCp0RQyPOOdiynuMlIWUZr0hQPxzdPHqBw=&limit=0&content_type=application/pdf&fsize=5859719&hid=15d36313c63ea7b3265f180e9f18adc3&media_type=document&tknv=v2&rtoken=876553fcd08c3e4d9acc94b407c85688&force_default=no

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Psikanalitik ve Post-Yapısalcı Feminizm ve Deleuze 115<br />

l'lnsellik resmine yol açarlar. Bedenin sözde "doğal" zemini "yapay" ile "dop;al"<br />

olanın bir melezi haline gelir; bedenler artık toplumsal cinsiyetin üstünde<br />

temellendiği sabit, edilgin bir zemin olarak tahayyül edilmezler. Aynı zamanda,<br />

Gatens ve Lloyd'un sözleriyle, Spinoza'nın "felsefesi, modernliğin<br />

lizerk bireysel kendilikle meşguliyetinin, cemaat idealleriyle yeniden bağlanmasına<br />

izin verir, fakat zar zor kazanılmış olan bireyselliği her şeyi kapsayan<br />

ve bireyselliği önceleyen kolektif bir kimliğe irca etmez" ( 1999, 2).<br />

Deleuze ve Guattari'ye göre, Spinoza "filozofların prensi" sıfatını almayı<br />

hak eder; çünkü belki de (onun verdiği ilhamı takip edecek kadar olgun<br />

olan Bergson hariç) "aşkınlığa hiç taviz vermemiş olan tek filozof''tur<br />

(1994, 48). Gatens ve Rosi Braidotti gibi feminist filozoflara o denli çekici<br />

_<br />

gelen, Spinoza'nın radikal içkinlik felsefesi, onun sonsuzca karmaşık, maddeci<br />

bir tekçilik üstündeki vurgusudur. Braidotti için "radikal içkinlik mefhumu<br />

iktidar ilişkilerini düşünmede politik bir üstünlük sağlamaktadır.<br />

Eleştirel kuramı, özneyi içinde bulunduğu toplumsal iktidar ilişkileri içinde<br />

ele alan bir etik ve ekolojik boyuta açar. Bilgi iddiaları öznelliğin içkin yapısına<br />

dayanır ve soyut aşkınlığa doğru çekime direnmelidir (2002, 62). Gatens'ın<br />

dediği gibi, Spinoza için "Rasyonalite bedensizleşmiş bir 'zihnin' aşkın<br />

bir kapasitesi değil, etkin doğanın içkin bir gücüdür. Ne akıl ne de yasa<br />

bize 'yukarıdan' gelir, bizim kolektif durumlarımızdan içkin bir biçimde gelişir.<br />

İronik bir biçimde, tam da filozoflar, sıklıkla, aklın ve bilginin bedenliliğini<br />

kabul etmeyi başaramadıkları için, yaptıkları 'akli' politika, ahlak ve<br />

adalet açıklamalarında (bedenli) imgeleyişleri büyük bir rol oynar (Gatens<br />

1996, 148). Gatens Spinoza'nın bize şu noktalarda yardımcı olduğunu ileri<br />

sürer:<br />

Spinoza bize, cinsiyet farklılığının (cinsiyet/toplumsal cinsiyet) ikici anlayışlarından<br />

uzaklaşmakta, farklılıkları; ilişkisel güçler, kapasiteler ve duygulardan<br />

müteşekkil göreli olarak dengeli, fakat dinamik ağların içinde<br />

kurulmuş olarak anlamaya başlamakta yardım eder. Spinoza'nın içkin ve<br />

monist varlık kuramı, cinsiyetli bedenler ile başka beden kompleksleri<br />

-mesela siyasi beden (body politic) veya hukuk gibi diğer kurumsal biraradalıklar-<br />

arasındaki bağlantıları kuramsallaştırmaya olanak tanır. Cinsiyetli<br />

bedenler ancak bu kompleks biraradalıklar içersinde toplumsal ve politik<br />

olarak anlamlı bedenler olarak üretilirler. .. Spinoza zihin ile beden<br />

arasında hiçbir nedensel ilişki bulunamayacağını (zira bunların ikisi de<br />

Cogito, sayı: 58, 2009

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!